Prag'da filan gördünüz mü?

Sezai Uçmak Kardeşimi severim, sözlerini de dinlerim.

Bana zaman zaman der ki; 'Hocam yazılarını zevkle okuyoruz. Ama dikkat et, zarafet azametten ürker sözünü sakın unutma!'

Başka?

‘Sertlik yaradılışına uymaz.'

Zaten uymuyor da…

Hani

Sormuşlar adama; ‘Adın ne?'

‘Mülayim!'

Soruyu soran cevabı yapıştırmış; 'Birader sert olsan ne yazar.'

Bizimki de o hesap; sert olsak ne yazar, olmasak ne yazar?

Zaten bir şey de yazmıyor,

Sanki bu memlekette kimse kimseyi takmıyor, kimse kimseyi sallamıyor.

Her neyse,

Kimse kimseyi sallamıyor dedik ama

Evimizin karşısında bulunan Migros Parkının etrafını çeviren metalden yapılmış beş adet çit sallanıyordu, üzerine çıkan çocuklar için tehlike arz ediyordu.

Belediyemize bir dilekçe yazdım, Allahları var, sağ olsunlar hemen gelip aldılar.

Ama

Geri getirmeyi unuttular.

Önce Sonbahar sonra Kış geldi, ardından İlkbahar geldi ama bizim demir çitler gelmedi.

Geçtiğimiz ay bir dilekçe daha yazdım, ‘dilekçemin akıbeti ne oldu?' diye sordum.

Sağ olsunlar onlar da 'çay içermişiniz?' diye sordular,

Ama bizim dilekçeyi bulamadılar.

Telefonumu not etmiş olmalarına rağmen arayıp sormadılar.

Belediye Teftiş Kurulu Müdürü Sayın Muhittin ÖZÇELİK Hocamın yanına uğrar, çayını içerim.

Yine uğradım.

Sağ olsun, kahvemi söyledi ‘Hocam hayırdır, üzgünsün.' Dedi.

Anlattım.

Hemen telefona sarıldı ilgili makamları aradı ve bana telefon ile bilgi vereceklerini ve de bu sorunu çözeceklerini söyledi.

Döndüler…

Lakin ‘kime verdin?' dediler, ‘hangi birim aldı?' dediler, bizim dilekçenin nereye gittiğini onlarda bilemediler.

Tespit ettiler ama iki ay geçti bizim demir korkulukları yine getirtemediler.

Yani bizim metal çitlerin akıbeti Bolu da belli değil,

Üzülüyoruz, mahalle sakini olarak kötü yola düşmüş olmasından korkuyoruz.

Muhittin Müdürüm;

Geçtiğimiz günlerde Avrupa'ya gittiniz, gezdiniz,

Ufkunuzu genişlettiniz,

Bilirim, siz çay sıra gidip yol sıra gelmezsiniz, mutlaka bilginize bilgi görgünüze görgü eklersiniz,

Bakmazsınız görürsünüz.

Diyeceğim o ki, bizim demir korkuluklar kayıp, tüm aramalara rağmen Bolu ve civarında görünmedi,

Siz Prag ve ya Bratislava Belediyelerinin birinde filan gördünüz mü?