CHP Bolu Örgütünde sular durulmaya niyetli değil. Mudurnu İlçe Kongresinde, ‘Aramızda Tayyip Erdoğan var, aramızda IŞID' çiler var' diyen İl Başkanı Kazım Karsu'nun sözlerine, Tanju Özcan'dan tokat gibi cevaplar geldi. Karsu'nun sözlerine çok kızan Özcan, sessizliğini bozarak parti içerisindeki karışıklıkları değerlendirdi ve her koşulda Merkez İlçe Kongresinin yapılacağını ama Merkez İlçeyi temsil etmeyen bir yönetimin partide olamayacağını belirtti.

CHP'deki tartışmaların çıkış noktasını ve geçen süreci ilk defa değerlendiren CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, Son zamanlarda CHP'de, bizim yuvamızda yaşanan bazı tartışmalar ve üslup üzülerek söylüyorum ki, kepazelik seviyesine ulaştı. Bu noktaya nasıl gelindi kısaca bunlarla ilgili değerlendirmemi yapmak istiyorum. 1 Kasım Genel seçimlerinden sonra partimiz kongreler sürecine girdi ve bu kongreler sürecinde Genel Merkez bir takvim yayınladı. Bu takvim uyarınca da özellikle Merkez İlçede her dönem yapıldığı gibi seçimler yapıldı. Bazı dönemlerde çarşaf listeyle yapılmış bazı dönemlerde blok listeyle yapılmış. Çarşaf listeyle mahalle seçimlerini yapmanın teknik zorlukları var, onun dışında herhangi bir şey yok. Nitekim Bolu Merkezde de hemen seçimlerden bir hafta sonra başlamış olan takvimin devamı olarak bir seçim yapıldı burada. İlçe yönetimi blok liste olarak yapalım dedi. Bu blok listenin karşısına da herhangi bir blok liste çıkmadı. Bu listedeki delege arkadaşları beğenmeyen arkadaşlar herhangi bir liste de çıkartmadı. Tüzüğe uygun olarak yapılmış bu seçimler maalesef il yönetimi tarafından gerekçesiz ve hukuka aykırı bir şekilde iptal edildi. Aynı dönemde usulsüzlük yaptığı gerekçesi ile bir gece yarısı toplantısıyla ilçe yönetimi görevden alındı. Ertesi gün ilçe yönetimi mahkemeye müracaat etti ve mahkeme ilçe yönetimini haklı bularak dava sonuna kadar ilçe yönetiminin tedbiren görevine döndürülmesine karar verdi ve ilçe yönetimi bu karara uydu. Tabi bu arada delege seçimleri iptal edilmişti, yerine bir kayyum atanmıştı, bu kayyumdaki arkadaşlarımızda yeni delege seçim takvimini açıkladı. İlçe Yönetimi de göreve döner dönmez Devlette ve siyasette devamlılık esastır düşüncesi ile kayyumun belirlediği gün, yer ve usulde seçimin yapılacağını duyurdu” diyerek geçmiş süreci kısaca özetledi.

Açıklamasının devamında CHP İl Yönetimine yönelik sert ifadeler kullanan Özcan şu ifadeleri kullandı;

“PARTİ BİRİ BİZİ GÖZETLİYOR EVİNE DÖNDÜ”

Bu seçimler Türkiye'de ilk kez kameralar huzurunda yapıldı. Parti biri bizi gözetliyor evine döndü. Ondan sonra yine haksız ve hukuksuz bir şekilde geçtiğimiz günlerde bu delege seçimleri de iptal edildi. Şunu bilmenizi istiyorum ki, dert delege seçimi değil. Çünkü Bolu Merkez dışında hiçbir ilçede zaten delege seçimleri yapılmadı. Hangi gün, hangi ilçede delege seçimleri yapılacak diye il yönetimine yazılı olarak sordum ve bana cevap bile veremediler. Çünkü herkes biliyor. Diğer ilçelerimizde bizim delege seçimi bile yapılmıyor. İlçe Başkanımız ve yönetim kurulu oturuyor ve makul bir delege listesi yapıyor. Ama Bolu Merkezde delege seçimi yapıldığı halde böyle bir usulsüz uygulama yapıyor.

DELEGE SEÇİLEN İNSANLARI ADAM YERİNE KOYMUYORLAR

Ben İl Yönetimine şunu da sordum; arkadaş sıkıntı ne burada, blok liste dediler olmaz dedin, çarşaf liste dediler olmaz dedin. Sen blok listenin karşısına bir blok liste getirecek cesarete de sahip değilsin. Çarşaf listenin karşısında alternatif bir anahtar liste oluşturamıyorsun. O zaman derdin nedir. Dert şu; çünkü delege seçimlerinde başarılı olma şanslarını görmüyorlar. Tabana güvenmiyorlar, üyelere güvenmiyorlar. Delege seçilen insanları adam yerine koymuyorlar. Zihniyet bu ve bunun sonucunda bu delege seçimleri de yine iptal edildi.

DERTLERİ, MERKEZ İLÇE DELEGELERİNİ İL KONGRESİNE SOKMAMAK

Dertleri, Merkez ilçe delegelerini İl Kongresine sokmamak. Şunu herkes bilsin, Bolu'da ben dahil 215 doğal delege var. Bu doğal delegelerin de 21'i İl Yönetim Kurulu üyesi, 9'u disiplin kurulu bir de ben varım doğal delege ve onun dışında 131 tanesi Bolu'nun Merkez İlçesine ait delege. Yani yaklaşık %65'ini oluşturan delege. Bütün ilçelerimizde toplam 54 delege var, merkez ilçenin tek başına 131 delegesi var. Yani Merkez İlçesiz bir il kongresi yapılmak isteniyor. Nüfusun 4'te 3'ü Merkez İlçede yaşıyor. Oyun yaklaşık %80'i Merkez İlçeden alınıyor, 4600 üyemizin yaklaşık 3700'ü Merkez ilçenin üyesi ve sen diyorsun ki, Merkez İlçe olmadan ben bu seçimi yapacağım.

“DELEGE SEÇİMLERİ HİKAYE”

Dert bu, delege seçimleri hikaye. Merkez ilçe bu seçimlere katılmasın, çünkü bizim merkez ilçede kendimizi seçecek delege bulma şansımız zor. O yüzden onları bir tarafa itelim, alınan oyun %80'ini bir tarafa itelim ve biz elimizdeki az sayıdaki delege ile ve zaten bunların 21 tanesi blok olarak bizden. 60-70 tane delege ile koskoca Bolu il kongresini yapalım. Derdin bu olduğunun bilinmesini istiyorum. Ama şunu da bilsinler, Merkez İlçenin temsil edilmediği bir İl Yönetimi ayakta kalamaz, Bolu'nun İl Yönetimi olamaz. Başta bunu ben kabul etmem. Bu şartlarda kim seçilirse seçilsin hiçbir zaman da meşru bir il yönetimi olarak saymam. Ya oturup uzlaşılacak ya da böyle bir emrivaki ile böyle bir İl Kongresi gerçekleştirilirse, kusura bakmayın ben Bolu'daki üyelerin %75'inin hakkını yedirtmem. Temsil hakkının elinden gasp edilmesine izin vermem.

“BİRİLERİ DİYOR Kİ, AYAK OYUNLARIYLA YENİDEN İL YÖNETİMİ SEÇTİRMEK İSTİYORUM”

Erken seçim olmazsa ben bu partinin 2019 yılına kadar Milletvekiliyim. Şunu da unutmayın atama ile gelen bir Milletvekili de değilim. 2 kez ön seçime girip, 2 ön seçimin ortalamasında üyelerin hakim gözetiminde %85'in oyunu alarak geldim. Ben yukarıdan atama ile gelen biri değilim. Doğrudan üyelerin iradesini temsil ediyorum. Kendim il başkanıyken ön seçim istedim, kendim Milletvekiliyken de ön seçim istedim ve dolayısıyla üyelerin istemediği bir sıralamanın tezahürü değilim. Ama birileri çıkmış diyor ki, vekile destek veren CHP'nin %85'ini bir tarafa koyuyorum, ayak oyunlarıyla yeniden İl Yönetimi seçtirmek istiyorum. Ben böyle bir şeyi kabul etmeyeceğim. Ya oturup makul bir çözüm önerisi getirecekler ya da bu şartlarda meşruluğu her zaman tartışılacak emrivaki bir seçimle görevde kalmaya çalışacaklar. Böyle bir emrivakiyi kabul etmem.

“YANDAŞ YÖNETİM İSTEMİYORUM”

Benim için değişen bir şey yok. Mevcut İl Yönetimi ile ben çalışıyorum. Aşağı yukarı bir iki tanesi dışında bana oy da vermemişlerdir, çokta önemli değil. Ön seçimle gelen bir Milletvekili açısından İl Yönetiminin, İlçe Yönetimlerinin tamamının yanında olması en fazla 100 tane üye yapar, tamamının karşısında olması da 100 tane üye yapar. Yandaş yönetim istemiyorum Milletvekili olarak. Ama partinin tamamını temsil edecek, işte benim İl Yönetimim, işte benim İlçe Yönetimlerim diyecek bir yapı istiyorum. Aynı zaman da çalışacak bir yapı istiyorum. Benim derdim Ahmet'le, Mehmet'le değil.

“ÇİRKİN BİR KONUŞMA ASLA YAPMAMAYA ÇALIŞIYORUM”

Sen oturacaksın, uzaktan partiyi biri bizi gözetliyor evini izler gibi kameralarla izlemeye kalkacaksın, ondan sonra da diyeceksin ki, bu partiyi şundan kurtaralım, bundan kurtaralım. Değerli arkadaşlar İlçe Kongreleri yapıyoruz ve ben hepsine katılıyorum. İlçedeki üyeler de bizim üyelerimiz ve ben o ilçelerden de aynı oranda oy aldım, hatta %100 oy aldığım ilçeler de var. Seçime katılan bütün üyelerin oy verdiği bir Milletvekili olarak bu arkadaşların kongresine katılıyorum, kongrede konuşma yapıyorum ve bazı konulara çok üzüldüğüm halde çirkin bir konuşma asla yapmamaya çalışıyorum.

“ARKADAŞLAR SÜT DÖKMÜŞ KEDİ GİBİ, BEN GİDİNCE İSE ARKAMDAN KONUŞUYORLAR”

Ben kongrenin sonuna kadar kalabilirsem, vaktim yeterse arkadaşlar süt dökmüş kedi gibi, ben gidince ise arkamdan konuşuyorlar ve yakışmıyor. Mesela Mudurnu'da Cumartesi günü geldim kongreye katıldım, konuşmamı yaptım. Divan Başkanı seçilecek arkadaşıma ve oradaki yöneticilere dedim ki, beş buçukta Yalova'da bir nikaha yetişeceğim, mümkünse ilk konuşmayı bana verin dedim ve konuşmamı yaptım. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum dedim ve ayrıldım.

“BÜTÜN TÜRKİYE'YE, PARTİYİ KEPAZE EDİYORLAR, BİNDİKLERİ DALI KESİYORLAR”

Ben Mudurnu'dan ayrıldıktan sonra yapılan açıklamalara bakar mısınız, bütün Türkiye'ye bizi kepaze ediyorlar, Partiyi kepaze ediyorlar, bindikleri dalı kesiyorlar. İradesini temsil ettiğini iddia ettiği insanlara neler söylüyorlar. Bakın bizim İl Başkanımız Mudurnu'da ne demiş; ‘İçimizde Tayyip Erdoğan var' herhalde beni kastediyor. Bir de daha vahimi demiş ki, ‘IŞID'çiler var içimizde'. Bu nasıl laftır, nasıl sözdür, ne demek IŞID'çiler vardır bu partide. Beni Tayyip Erdoğan'a benzetmek ne demek, benim siyasi hayatım Tayyip Erdoğan ile mücadele etmekle geçti.

“SEN HANGİ HADLE BENİ TAYYİP ERDOĞAN'A BENZETMEYE ÇALIŞIRSIN!”
Tayyip Erdoğan adı hırsızlıkla, yolsuzlukla anılan bir adam. Benim adımı hiç hırsızlıkla, yolsuzlukla anılırken duydunuz mu? Tayyip Erdoğan diktatör bir adam. Tayyip Erdoğan aldığı %49'u hazmedememiş bir adam. Benim aldığım oy oranı %85 ama ben geri kalan %15'i kendime oy veren %85'ten daha yakın davranmaya çalışıyorum. Onları dışlamamaya, tam tersi parti çalışmalarına katmaya çalışıyorum. Sen hangi hadle beni Tayyip Erdoğan'a benzetmeye çalışırsın!

“ÇIKACAKSIN ADAM GİBİ ANLATACAKSIN”

Bana söylediği o kadar ağırıma gitmedi. Ama sen bu partide IŞID'çiler var derken kimi kastediyorsun. Bu partide insanlar laikliğe sahip çıkma adına bu partiye gelip üye oluyorlar. IŞID gibi bir terör örgütü üyesi olmakla sen kimi suçluyorsun. Çıkacaksın adam gibi anlatacaksın. Çıkacaksın diyeceksin ki, IŞID'çi derken ben şunları kastettim. Öyle her ağzına geleni söyleyemezsin CHP İl Başkanı olarak. IŞID'çi demek bizim açımızdan terör örgütü demek. IŞID'le mücadele eden biziz. Recep Tayyip Erdoğan diktatörlüğü ile mücadele eden biziz. Burada bu insanlar Recep Tayyip Erdoğan'a karşı gelecekler her türlü zorluğa rağmen CHP'ye omuz vermeye çalışacaklar, Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkça destek verdiği IŞID'çi terör örgütüne karşı çıkacaklar, sen bu partide IŞID'çiler var diyeceksin. Çıkacaksın bu iddianı yarına kadar ispat edeceksin. İspat etmezsen müfterisin (iftiracı) diyeceğim ben sana.

“İL BAŞKANININ YÜKSEK DİSİPLİN KURULUNA VERİLMESİ İÇİN TALEPTE BULUNACAĞIM”

Bu beyanatları alacağım ve istemeye istemeye bir şey yapacağım. İl Başkanının Yüksek Disiplin Kuruluna verilmesi için Genel Merkeze talepte bulunacağım. Eğer Genel Merkez Yönetimi tüm bu konuşmalara rağmen gereğini yapmazsa ondan sonra ayrıca söyleyeceklerim olacak. Yol yakınken bu yanlış yoldan dönmek lazım. İl Başkanından, benden ve IŞID'çi diye hitap ettiği partililerimizden özür dilemesini bekliyorum. Merkez ilçe kongresinin biran önce yapılmasını bekliyorum.

“KAZIM KARSU'NUN BENZİN İSTASYONUNUN ÖNÜNDE SANDIK KURULMASINI TALEP EDECEĞİM”

Delege seçimlerini tekrar etmek istiyorlarsa Genel Merkezden gözlemci çağırsınlar, ister Parti'de, ister Belediye önünde, ister Kazım Karsu'nun benzin istasyonunun önünde sandık konulmasını ben kendim talep edeceğim. Ama dediğim gibi Merkez İlçe Kongresi yapılacak. Bugün yapılmazsa yarın yapılacak. Merkez İlçeyi temsil etmeyen bir yönetim burada kalmayacak. (Emrah ÖGET)