Kırmızı beyazlılarda 5 sezon forma giydikten sonra 1 yıl Şanlıurfa macerası yaşayan tecrübeli eldiven, bu sezon başında tekrar Bolu'ya dönerek kırmızı-beyazlı renkler için mücadele etmeye başladı. Baba mesleğini hakkıyla yerine getirebilmek için var gücüyle çalışan başarılı oyuncu, bilinmeyen yönlerini Boluspor'un resmi yayın organı ‘Boluspor'Dergisi'ne anlattı.
Babasının verdiği iyi insan ol” öğüdünü aklından çıkartmadığını söyleyen başarılı kaleci, 2 yaşına kadar isminin Haşmet olduğunu, futbola başlama hikayesini ve takım içindeki arkadaşlığa kadar olan tüm detayları en ince noktasına kadar anlattı.
İşte Atacan Öztürk'ün şimdiye kadar hiçbir yerde yayınlanmamış özel röportajı…
Futbola başlaman nasıl oldu?
Kendimi bildim bileli futbolun içindeyim. İlk fotoğraflarım bile futbol topuyla çekilmiş. Gazete kupürlerini bile hala saklarım. Babam da futbolcuydu. Yıllarca antrenmanlarına gittim. Babam futbolu bırakıp teknik direktörlük yaptığı zamanda hiçbir idmanını kaçırmadım. Yani gözümü açtığımdan beri futbolla iç içeyim.
Kaleci olmaya ne zaman karar verdin?
Her zaman sporun içinde oldum. Sporu çok seviyordum. Futbolla kulüp anlamında tanışmam ortaokulda oldu. Babam Antalya Köy Hizmetlerinde teknik direktörlük yapıyordu. Bende minik takımda 1993 yılında düzenli olarak antrenmanlara başladım. Bir süre sonra ise bu işi meslek haline getirip ekmeğimi kazanabilir miyim düşüncesi oluştu. O dönem fizik olarak yaşıtlarıma göre daha iyi durumdaydım. Kalede değerlendirdiler. Bu işten ekmek yiyebileceğimi söylediler.
Babanda kaleciydi. Gelişiminde herhangi bir katkısı oldu mu?
Babam hiç karışmadı. Ne özel antrenmanlar yaptırdı, ne de konuştu. Beni kendi halime bıraktı. Sadece bana, İyi kaleci olabilirsin, iyi yerlere gelebilirsin ama her şeyden önce insan ol. Bana yakışan bir evlat ol. Kişiliğin hakkında kimse bir şey söyleyemesin” dedi. Bana sadece bu öğütte bulundu.
2 yaşına kadar isminin farklı olduğu söyleniyor. Doğru mu? Adın neydi?
1981 yılında babam Antalyaspor'da şampiyonluğa oynuyor. Kulüp başkanı da Haşmet Tur. Babamda kaptan olunca inanılmaz bir gazla Başkanım oğlum olursa, şampiyonda olursak oğlumun ismini Haşmet koyacağım” diyor. O yılda şampiyon oluyorlar. Babam da sözünü tutuyor tabi ki. İsmimi Haşmet koyuyor. Tabi arada ne geçti bilmiyorum ama araları 2 yıl sonra bozulunca babam kendini mahkemeye verip ismimi Atacan olarak değiştiriyor. Babamın o dönem ki arkadaşlarının hepsi bana Haşmet derdi. Şu anda da Haşmet dedikleri anda ister istemez dönüp bakıyorum.
Geçtiğimiz sezon Boluspor'dan neden ayrıldın?
Aslına bakarsanız ayrılmayı hiç istemedim. Şartlar öyle gelişti de diyebilirim. İstenmediğimi hissettim. Yönetimdeki ağabeylerimiz beni takımda istemeyebilirler bu çok doğal bir durum. Beni kadroda düşünmediklerini söylemediler ama hareket ve konuşmalardan bunu hissettim. Tabi ki istenmediğim yerde de zorla kalmam yanlış olurdu. Şanlıurfa'ya transfer olmam bana çok yaradı. Başka bir ortam gördüm. Bazı problemler yaşadık, uyum sağlayamadık. Şanlıurfa'da, Bolu'nun kendi evim gibi olduğunu hissettim. Bolu'da çok iyi dostluklar edindim, iyi bir çevremiz var. Artık kendimi Bolulu gibi hissedebiliyorum.
Sezon başı Boluspor'dan teklif gelince neler hissettin?
Urfa'ya gittikten sonra Bolu'dan hiç kopmadım. Hem maçları takip ediyordum hem de televizyonda Bolu ile ilgili çıkan tüm haberleri dikkatle izliyorduk. Hatta geçtiğimiz sezon devre arası tatilini de Bolu'da geçirdim. Komşularımızı ziyaret ettik. Yani Bolu'dan tam olarak kopmamıştım. Ailemde dönmeyi çok istiyordu. Bolu'ya bir kez daha dönebileceğimi hiç düşünmüyordum. Bir d