CHP Bolu Milletvekili ve 1. sıra Adayı Tanju Özcan muhtarlarla bir araya geldi. Seçim öngörüsünü muhtarlarla paylaşan Özcan, 1 Kasım'dan sonra 7 Haziran'da ki tablonun değişmeyeceğini ve en kısa sürede koalisyon hükümetinin kurulacağını söyledi.
Bolu'da ki bir restoranda düzenlenen sabah kahvaltısına CHP Bolu Milletvekili ve 1. sıra Adayı Tanju Özcan, CHP İl Başkanı Kazım Karsu, CHP Merkez İlçe Başkanı Hüseyin Yıkılmaz, Bolu'da görev yapan muhtarlar ve basın mensupları katıldı. Kahvaltıda muhtarlara ‘komşular' diye seslenen Özcan, sarayda kahvaltı veremediğini belirterek, muhtarları tek tek aradığını söyledi. Tanju Özcan, CHP'nin seçim beyannamesinden ve mecliste yaptığı konuşmaların içeriklerinden bahsettiği konuşmasında şu konulara değindi;
KENDİM ARIYORUM, UNUTMUYORUM
Artık bir şey fark etmişsinizdir ben diğer siyasi parti adayları gibi muhtarlarımızı mesajla davet etmiyorum mümkün olduğu kadar kendim arıyorum, unutmuyorum zaman zaman bayramlarda konuşuyoruz sohbet ediyoruz. Hali vaktimi sormak için arıyorsunuz çok minnettar kalıyorum. Bunu özellikle belirtmek istiyorum. Belki de Türkiye de ilk kez bende hepinizin telefon numaraları var ve kayıtlı bunu fark etmişsinizdir. Arayınca direk olarak biliyorum. Bazılarınızın telefonunu artık ezbere de biliyorum. 3-5 tane muhtar ağabimiz haricinde diğerlerinde de benim telefonumun kayıtlı olduğunu da memnuniyetle görüyorum.
“EN ÇOK MUHTARLAR BULUŞMASI GERÇEKLEŞTİREN BENİM”
Bizler ki cumhurbaşkanı gibi sizleri sarayda ağırlayamıyoruz. Bizim imkânlarımız sınırlı, mütevazı bir kahvaltı yapıyoruz. Aranızda saraya giden var mı hiç bilmiyorum şimdiye kadar burada yok mu kimse tabi o kahvaltıyı görünce bu kahvaltı sıradan geliyor. Bende çıtayı yükseltmemek için gitmiyorum bir türlü. Tabi burada değerli Alaaddin Yılmaz'dan sonra en çok muhtarlar buluşması gerçekleştiren benim. Bende artık Cumhurbaşkanı gibi on ikinci muhtarlar buluşması on üçüncü muhtarlar buluşması gibi isimler koyacağım. Cumhurbaşkanının o özelliği enteresan ne zaman birine kızsa muhtarları topluyor. Tüsiad başkanına çakıyor bir toplantıda, bir toplantıda Kılıçdaroğlu diyor, bir toplantıda Bahçeli diyor. Bilemiyorum ki muhtarlar dert küpü mü böyle canı bir şeye sıkılan muhtarları topluyor. Ben bugün canım bir şeye sıkıldığı için değil seçime bir hafta kala çok özel bir beklentim olduğu için değil sadece burada sizinle çok güzel bir sohbet edelim düşüncesiyle bu etkinliği gerçekleştirdim.
“ORMAN KÖYLÜLERİNE DÖNÜK SOMUT BİR VAAT GELİŞTİRDİK”
7 Haziran öncesin de hepinizle ayrı ayrı konuştuk. Seçmenimize bütün siyasi partiler olarak hepimiz derdimizi tek tek anlattık. Bütün siyasi partiler projelerimizde bunlardan bahsettik biz dedik ki emekli için kurban ve ramazan bayramlarında iki maaş ikramiye vereceğiz dedik bu sözümüzün arkasındayız. Köylümüze vergisiz mazot vereceğiz dedik bu sözümüzün de arkasındayız. 860 bin taşeron çalışan kardeşimiz var onları kadroya alacağız dedik bu sözümüzün de arkasındayız. Yoksul ailelere hazine arazilerini kullandırmak suretiyle aylık 277 lira taksitle konut sahibi yapacağız dedik bu sözümüzün de arkasındayız. Yani 7 Haziran seçimleri öncesinde ne söz verdiysek seçmene bunların aynen arkasın da durmaya devam ediyoruz. Bu seçim döneminde onlara iki tane ilave yaptık bir tanesi çoğunuzu yakından ilgilendiren bir vaat. Bu vaat nasıl gelişti ilk önce onu söyleyeyim. Milletvekili olduktan sonra en çok orman köylüsüyle ilgili konuşma yaptım. TBMM' de bu anlamda da 550 milletvekili arasında rekor ben de, tam 16 kez orman köylüsünün sorunları orman teşkilatının sorunlarını, değişik isimler altında orman köylüsünün sorunlarının araştırılması için komisyon kurulması gibi konularda sürekli konuşmalar yaptım. Şimdi komşular genel başkanımız bir şey açıkladı son dönemlerde dedi ki 7 buçuk milyon orman köylüsü var bu 7 buçuk milyon orman köylüsü Türkiye nüfusunun 10 da 1'i yapıyor. Bolu'da ki oran çok daha yüksek ve bu 7 buçuk milyon Türkiye nüfusunun %10'nu olan orman köylüsü Türkiye'nin 100 lirasının 1 lirasına bile sahip değil yani milli gelirden %1 bile pay almıyor. Bu şunu gösteriyor Türkiye'nin en yoksul kesimi hiç tartışmasız orman köylüleri. O yüzden orman köylülerine dönük somut bir vaat geliştirdik dedik ki artık şu keyfi uygulanan vergi sistemini ortadan kaldıralım. Çünkü bu sistemle orman köylüsünün ormandan para kazanabilmesi gerçekten mümkün değil. Bu mazot fiyatlarıyla bu girdi fiyatlarıyla ormandan para kazanılmıyor. O zaman biz napalım orman genel müdürlüğüne her orman köyünden her aileden bir kişiyi çalışan olarak alalım. Mevsimlik işçi değil seçime dönelik 4 aylık 6 aylık sürelerle işçi alma değil. Kadrolu işçi alacağız. Her köyden, her orman köyünden, her aileden.
AK PARTİ BİZİM VAATLERİ KULLANIYOR
Ne olacak bunlar asgari ücret net bin beş yüz lira olacak gidecek her ay maaşını devletten alacak sigorta birimleri devlet tarafından yatırılacak ve vakti zamanı geldiğinde de emekli olmuş olacak. Tekrar altını çiziyorum mevsimlik işçide olmayacak tıpkı orman muhafaza memuru gibi devletin personeli olacak. Sabah kalkacak ormana gidecek üretimini devlet adına yapacak. Peki, bunda kaynağımız ne hemen onu da söyleyeyim kaynağımız biz ati Orman Genel Müdürlüğü. Diğer vaatlerimizi zaten anlatmıştık ne diyorlardı diğer vaatlerimize 7 Haziran'dan önce emekliye iki maaş ikramiye vereceğiz diyince kardeşim nereden çıktı kaynak mı var diyorlardı. Asgari ücreti 1500 lira yapacağız dediğimiz de kaynak mı var diyorlardı. Taşeron işçilere kadro vereceğiz diyince 860 bin kişiye kadro verilir mi kardeşim diyorlardı. Şimdi gelelim afişlerde görüyorsunuz emekliye oylar düşünce bir maaş ikramiyeye kabul ettiler. Biraz daha düşse emin olun 3 maaş ikramiye verecekler. Asgari ücreti biz 1500 lira olacak diyince olur mu diyenler şimdi 1300 liraya razı oldular. Bizim vaatlerimizin takip edilmesi bir toplumda inandırıcılığın yüksek olduğunu gösteriyor, ikincisi de biz AKP'yle biliyorsunuz koalisyon görüşmeleri yaptık. 35 saat bunları tek tek anlattık önemli bir kısmı aklına yatmış ki kaynağı olduğunu görünmüş ki şimdi Ak Parti de bizim vaatlerimizi aynen tekrarlar hale gelmiş veya yaklaşmış. Demek ki kaynak konusunda devletin bir sıkıntısı yokmuş. Ben şurada Köroğlu otelde sizlerle seçim öncesin de toplantı yaptığım da devletin kaynak konusunda sıkıntısı yok demiştim. Çünkü şurada ettiğimiz kahvaltıdan da aldığımız sigaradan da traktöre aldığımız mazottan da konuştuğumuz cep telefonundan da aldığımız maaştan da devlet sürekli vergi kesiyor.
Zaten devletin eli sürekli cebimizde kaynak problemi yok demiştim bu kaynakların adil bir şekilde dağılımı ile ilgili bir problemimiz var demiştim. Türkiye de birileri Türkiye'nin kaynaklarını alıyor çok şıp kesip alıp ama emekli köylü asgari ücretli memur bundan faydalanamıyor. İşte AK parti şunu gördü oylar düşünce dedi ki ben yıllardır emekliden köylüden oy alıyorum ama faydam hep zengine oluyor demek ki dedi bunlar artık uyanmaya başladı bize oy vermemeye başlamış bizimde cumhuriyet halk partisi gibi halka dönük vaatlerde bulunmamız gerekiyor. Bizim de bir kez daha ne kadar haklı olduğumuzu göstermiş oldu. Muhtarlarımızla ilgili özel bir söyleyeceğim var. Hatırlıyor musunuz ben milletvekili olmadan önce bir söz vermiştim size demiştim ki muhtarlarımızın özlük hakları konusunda bir yasa teklif verecektim. Çünkü artık bu iş yürütülemez hale geldi. Mahalle muhtarlarının statüsü belli değil bütçeleri yok hiçbir şeyi yok. Köy muhtarlarımızın yetkileri de özel bir muhtarlık kanunundan değil daha 1928 ler de hazırlanmış ve yürürlüğe girmiş köy kanunundan kaynaklanıyor. Gideri harcaması yok muhtarın elde ettiği gelirle herhangi bir vatandaşa faydası olması söz konusu değil ve milletvekili seçildikten birkaç ay sonra 38 maddelik bir kanun hazırladık ve ilk olarak da Muhtarlar Derneği Başkanımızı ziyaret ettik o zaman ilhan başkan görevde onu ziyaret ettik ve açıkladık bütün Türkiye'de de yankı buldu. Sonrasında da muhtarların özlük haklarını ve mali haklarını kısmen iyileştiren düzenleme yapıldı. Bu düzenlemenin de benim vermiş olduğum kanun üzerinden yapıldığını özellikle hatırlatmak istiyorum. Bu kanun yetersiz bir kanun ama biz dedik ki her şeye rağmen yetmez ama evet dedik şimdilik. Ama önümüzde ki süreçte özellikle muhtarlarımızın komşularının sorunlarıyla bizati ilgilenir ve ilgilenebilmesi içinde bunu yaparken de maddi sıkıntı yaşamamaları için özellikle her muhtara bir temsil ödeneğinin verileceğini, köy muhtarlarının bazı harcamalarının il özel idare tarafından mahalle muhtarlarının da bazı önemli kalem harcamalarının belediye tarafından karşılanacağını, bu konuyla ilgili verdiğimiz yasa teklifinin aynen arkasında durduğumuzu yeniden huzurunuzda paylaşmak istiyorum.” Haber Merkezi
