Bugün bakıyorum da komşularımız aç!
(Özgürlüğe aç, huzura aç, mutluluğa aç),
Bizler ise tokuz!
(Şükür mevzusuna hiç girmiyorum).
Ve hal böyle iken Peygamber Efendimize ümmetiz diyoruz. Bu nasıl iştir Allah aşkına? Sorarım size.
Peygamber Efendimiz buyurmuyor mu; Bir kötülük gördüğünüzde, onu elinizle düzeltin; eğer buna gücünüz yetmezse, dilinizle düzeltin; eğer buna da gücünüz yetmezse kalbinizden buğzedin” diye.
Dünyanın dört bir yanını sarmış kötülük, görmemek mümkün mü hiç. Pardon kötülük kelimesi orda olmadı.
Zalimlik, vahşilik, gaddarlık, insafsızlık, vicdansızlık… Olmalıydı.
Hem de kardeşlerimize karşı…
Suriye'ye, Mısır'a, Filistin'e, Irak'a, Doğu Türkistan'a ve Arakan'a karşı…
Peki ne yapıyoruz kardeşlerimiz için?
Masum çocuklar öldürülürken ne yapıyoruz?
İftar vakti sofralarına bombalar yağarken ne yapıyoruz?
İradeleri ellerinden alınırken, özgürlükleri baltalanırken ne yapıyoruz?
Oruç tutmasın diye işkence görürlerken ne yapıyoruz?
Sırf Müslüman oldukları için etleri lime lime edilen kardeşlerimiz için ne yapıyoruz?
Söyleyin lütfen ne yapıyoruz? Sizi duyamıyorum?
Karınca kadar da mı olamıyoruz? Oysaki karınca minicik cüssesine bakmadan Hz.İbrahim'i yakacak olan Nemrud'un ateşini söndürmek için sırtında su taşımıştı. Bizler bu zalimlerin dünyayı saran ateşini söndürmek için ne yapıyoruz?
Durun ben söyleyeyim. Bir yandan buz gibi koka kolamızı yudumluyor, diğer yandan ise bu zalimlere beddua ediyoruz. Ne kadar garip öyle değil mi? Bu bir örnek sadece. Manen yaptığımız aynen budur.
Daha ne kadar sürecek bu gaflet uykusu acaba merak ediyorum doğrusu?
Uyanmanın vakti artık gelmedi mi?
“Müminler birbirini tutan tuğlalardan yapılmış duvar gibidir” Buyuruyor Peygamber Efendimiz. Bu duvarı örmenin zamanı değil midir? Rahmetli Erbakan Hocamın temelini attığı ve Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın devam ettirdiği bu duvarı tamamlamalıyız.
Şunu unutmayalım bu duvarı örecek tek bir usta var o da TÜRKİYE'dir. Hal böyle iken bu hususta üzerimize düşen ne varsa yerine getirmeliyiz. Önce bilinçlenmeli,sonra harekete geçmeliyiz.
Arakan'da yiten canlar bizim canımızdır. Mısır'da baltalanan irade bizim irademizdir. Doğu Türkistan'daki esaretlik,bizim esaret altına alınmamızdır ve Gazze'deyanan ateş bizi de yakacaktır. Bu sebepledir ki ayakta kalabilmemiz için bu duvarı örmek zorundayız. Bunun için kimimiz çimentoyu alacak,kimimiz harcı karacak ve kimimiz de tuğlaları bir araya getirip bu duvarı örecek. Yani kısacası bu ülkedeki her fert ;
ÇALIŞACAK,ÇALIŞACAK,ÇALIŞACAK VE SONUNDA İNŞALLAH BAŞARIYA ULAŞACAK…