Türk Eğitim Sen Bolu Şube Başkanı Hüsnü Yaman, yaptığı açıklama ile 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutladı, öğretmenler hakkında istatistiki bilgiler verdi ve sordu; Kafa atılan, sopayla dövülen, gözünde yumrukla derslere giren öğretmenleri Bakanlık ne zaman görecek, ne zaman duyacak?

Türk Eğitim-Sen 24 Kasım Öğretmenler Günü Anketinin Sonuçlarını Açıkladı:

Öğretmenlerin en büyük korkusu toplumsal kutuplaşma

Türk Eğitim Sen Bolu Şube Başkanı Hüsnü Yaman, yaptığı açıklama ile 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutladı, öğretmenler hakkında istatistiki bilgiler verdi ve sordu; Kafa atılan, sopayla dövülen, gözünde yumrukla derslere giren öğretmenleri Bakanlık ne zaman görecek, ne zaman duyacak? Öğretmene yönelik şiddeti önlemek için tedbirler ne zaman alınacak?”

Türk Eğitim-Sen, her yıl olduğu gibi bu yıl da öğretmenlerin sosyo-ekonomik durumlarını, mesleki sorunlarını tespit edebilmek amacıyla bir anket yaptı. Sendikanın internet sitesi turkeğitimsen.org.tr ve 6 bağımsız internet sitesinde yer alan anket çalışmasına 21 bin 313 öğretmenin katılırken, öğretmenlerin Türkiye'nin geleceği üzerine en büyük korkularının toplumsal kutuplaşma, çatışma ve bölünme olduğu ortaya çıktı. Yaptığı açıklama ile tüm öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutlayan Türk Eğitim Sen Bolu Şube Başkanı Hüsnü Yaman, şu açıklamaları yaptı;

Öğretmenlerimizin:

1. Yüzde 79.2'si son 5 yıl içinde bankadan kredi çekmiş.

2. 33.9'unun üzerinde 1, yüzde 22.8'inin üzerinde 2, yüzde 10.2'sinin üzerinde de 3 banka kredisi var.

3. Yüzde 94'ü kredi kartı kullanıyor; yüzde 22.6'sının aylık kart harcaması 1.001-1.500 tl arasında.

4. Yüzde 41'i kredi kartı borcunu düzenli olarak ve tamamını ödeyemiyor

5. Yüzde 86.6'sının alım gücünde son bir yılda azalma olmuş.

6. Öğretmenlerin en büyük lüksü tatile gitmek/seyahat etmek

7. Yüzde 27.3'ü ek iş yapıyor.

8. Yaptıkları gıda harcamalarının bir önceki yıla göre artmıştır.

9. Yüzde 25.7'si borçlarını kapatmak için çektiği kredi karşılığı kendi evini ya da ailesinin evini ipotek göstermiş.

10. Öğretmenler alışveriş yaparken fiyat araştırması yapıyor.

11. Zam oranlarının memurların ekonomik kayıplarını telafi etmeyeceğini düşünüyor.

12. Yüzde 74.6'sı toplu sözleşmeyi hayal kırıklığı olarak nitelendiriyor.

13. Enflasyon farkı hesaplama yönteminin değiştirilmesi ve bu şekilde memurun zarara uğratılması nedeniyle yetkili sendika başkanının istifa etmesi gerektiğini düşünüyor.

14. Yüzde 34'ü herhangi bir psikolojik rahatsızlık yaşadığını belirtiyor. bunun en büyük nedeni olarak ise ekonomik sorunlar gösteriliyor.

15. Yüzde 56.4'ü mesleğinden istifa etmeyi düşündüğü zamanlar olduğunu söyledi. bunun en büyük nedeni olarak siyasi baskı, adam kayırmacılık ve yandaş uygulamalar olduğu belirtiyor.

16. 86.4'ü meslek hastalığına yakalandığını ifade ediyor.

17. Devlet okullarının en büyük sorunları torpilli yapılan yönetici atamaları ve siyasi/ideolojik yapılanma.

18. Öğretmenlere göre ülkemizde yapılan öğretmen atama sayısı yetersiz ve şubat'ta 30 bin atama ihtiyacı karşılamayacak.

19. Yüzde 41.4'ü şiddete maruz kalmış.

20. Öğretmenler siyasetçilere güvenmiyor.

21. Yüzde 5.2'si göçmenlik başvurusunda bulunmuş.

22. Türkiye'nin geleceğine dair en büyük korkuları toplumsal kutuplaşma, toplumsal çatışma ve bölünme

23. Yüzde 68.1'i devletin terörün yoğun yaşandığı yerlerde eğitim çalışanlarının can güvenliğini sağlayamadığını düşünüyor.

Ülkemizde öğretmenlik mesleğinin ne kadar meşakkatli olduğunu, öğretmenlerin zor koşullarda, canla, başla görev yapmakta olduğu herkesçe malumdur. Tüm öğretmenlerimizin ve eğitim çalışanlarımızın 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutluyorum. Öğretmenlerin ekonomik, sosyal ve mesleki anlamda yığınla sorunu vardır. Milli Eğitim Bakanlığı'nın özellikle bazı sorunlar karşısındaki vurdumduymaz tavırlarının, çözüm yerine çözümsüzlükle sonuçlanan icraatlarının eğitim camiasında yılgınlığa neden olmaktadır. Eğitim camiasında son yıllarda yaşanan baskı, adam kayırma, kadrolaşma çalışmalarının öğretmenlerin verimini, başarısını etkilemiştir. Eğitimin dümeninde olan insanların Bakanlığın en alt birimden, en üst birimine kadar her yerde adaleti sağlaması, hakkaniyeti ön planda tutması ve eğitim çalışanları arasında ayrım yapmaması gerekir. Öğretmenlerimiz geçim derdindedir, Kredi kartına bağımlı hale gelen, banka kredilerine muhtaç edilen, borçlarını kapatmak için çektiği kredi karşılığı evini ipotek gösteren öğretmenler olduğu düşünüldüğünde, bizler nasıl eğitimin itici gücü, olmazsa olmazı öğretmenlerimizi mutlu ve huzurlu kılacağız? Eğitimi nasıl daha ileri taşıyacağız? Kafasında geçim derdi olan öğretmenlerle mi dünya yarışında ipi göğüsleyeceğiz. Öğretmenlere yönelik şiddete de dikkat çekmek istiyorum. Kafa atılan, sopayla dövülen, gözünde yumrukla derslere giren öğretmenleri Bakanlık ne zaman görecek, ne zaman duyacak? Öğretmene yönelik şiddeti önlemek için tedbirler ne zaman alınacak?” Haber Merkezi