CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan partisinde yapılan olağanüstü kurultay ve sonrasında gerçekleşen PM seçimleri hakkında Köroğlu Televizyonu'na açıklamalarda bulundu. Yaşanan gelişmelerin Bolu'ya tüm illerdeki örgütlenmelerine olumlu yansımaları olacağını söyleyen Özcan, Tam partimize yakışır, belki CHP tarihinin yakın ve orta dönemdeki en centilmence kurultayıydı” diye konuştu.

CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan kurultay ve PM seçimleri sonrası birebir değerlendirmeyi Köroğlu Televizyonu'na yaptı. Kurultay öncesi ve sonrası, PM seçimleri ve partiye yansımaları hakkında bilgiler veren Özcan, bundan sonra yaşanacakları da anlattı. Özcan şunları söyledi:

“Benim onu çok sevip sevmememle ilgili bir konu değil. Ben tabandan gelen siyasetçi olduğumu hep ifade ediyorum ve halkın talepleri, beklentileri benim açımdan önceliklidir. Ben bu süreç başladığında hızlı bir şekilde vatandaşımıza ve ilimdeki partililerime düşüncelerini sordum, sadece üyelere. İnsanlar değişimden yana tavır koymamı istediler. Ben de halkın talepleri doğrultusunda bu noktaya geldim ve açık bir şekilde İnce'ye destek verdim onun yanında bulundum. Birçok insanın da tahmin etmediği kadar yüksek oranda oy aldı sayın ince. Şunu da söylemek lazım. Sayın genel Başkanımızla hiçbir zaman şahsi bir sorunum olmadı. Olaylara bakışımız yüzde 90 oranında örtüşüyor. Her iki aday açısından da bakınca tam partimize yakışır belki CHP tarihinin yakın ve orta dönemdeki en centilmence kurultayıydı. Adaylar birbirleriyle ilgili olumsuz bir şey söylemediler. CHP dışındaki siyasi rakipler bu kurultaydan CHP açısından sadece kavga çıkar gözüyle baktı. Öyle de olmadı. Centilmence yarıştılar. Sayın Genel Başkanımız en sonunda ipi göğüsledi. Sayın Muharrem İnce de çıktı, Sayın Genel Başkanımızın elini kaldırdı Bir saat öncesine kadar rakibimdiniz aa şimdi Genel başkanımsınız.” diyerek çalışmalara devam etme sözü verdi. Bu bizim için de geçerli. Biz aile içinde bir mücadele verdik. Bu mücadelede birbirimizle ilgili olumsuz şeyler söylemedik. Bundan sonra ben Bolu Milletvekili Tanju Özcan olarak bundan sonra benim önceliğim, parti içi mücadele bittiğine göre AKP'ye 2015'de bir mağlubiyet yaşatmak olmalı. Tüm enerjimi bundan sonra buna yoğunlaştırıyorum. Arkadaşlarımdan da bunu bekliyorum. Aile içi mücadele bittiğine göre arkadaşlarımdan da bu ülkeyi AKP zihniyetinden kurtarmak için el ele vererek 10 saat çalışıyorsak 15 saat çalışacağız. CHP projelerini halka gidip anlatacağız.

HAZIRLIKSIZ OLMASINA RAĞMEN ÖZCAN'IN PM BAŞARISI

“PM'de 8 kişi Bilim-Kültür Platformu'ndan geliyor. Genel Başkanın önerdiği isimler ayrıştı orada. Ben 52 kişilik ana kademe için bu yarışa girdim. Bu yarışa girmeye son anda karar verdim. 2-3 saat kala girmeye karar verdim. Buna rağmen de neredeyse giriyordum. Genel Başkanın önerdiği anahtar listede olmamama rağmen zannediyorum 5. Yedek oldum. 34-35 oy daha alsaydım bin 200 delegeden bu kurula da seçilecektim. Tanju Özcan gibi ilk dönemini yaşayan milletvekilliğinde ve Bolu gibi küçük bir ilin milletvekilinin Türkiye çapından bu kadar önemli bir oy alması hem de hazırlık yapamadan benim açımdan çok memnuniyet verici. Ben burada artık Türkiye çapında kurultay delegelerinin beni tanıyıp oy verdiğini gördüm benim açımdan çok memnuniyet verici bir olay.

ESKİ MÜFTÜNÜN EN ÇOK OYU ALMASINI NASIL YORUMLADI

PM seçimlerinde Sayın İhsan Özkes İstanbul Milletvekilimizin bu kadar yüksek oy alması beni şaşırtmadı. İhsan Bey'i yakından tanımak lazım. Evet İhsan Bey müftü. Ama İhsan Bey hümanist bir insan. İhsan Bey evrensel sol değerlere, sosyal demokrat değerleri içine sindirmiş ve bunu hayata geçirmiş bir insan. İhsan Bey'i böyle okumak lazım. İhsan Bey herkese iyiliği olan, kimseye kötülüğü olmayan özel ve siyasi hayatında da çok düzgün bir insan. O yüzden Sayın İhsan Özkes'in ki benim de oy verdiğim bir isimdir; PM'nde yüksek oyla seçilmesi şaşırtıcı olmasın. Özkes'in muhafazakar kimliği üzerinden şu yorumu aypanlar var: CHP farklı yerlere mi kayıyor? CHP farklı yerlere kayamaz. Neden? CHP'yi yöneten partinin programıdır. Bu programda herhangi bir değişiklik olmadı. CHP'nin hangi konuya nasıl bakması gerektiği parti programında yazılı. Bu da partililer için Anayasa gibidir. Dolayısıyla dış politikaya, sosyal politikaya, ekonomik politikalara, cumhuriyetin temel niteliklerine bakışımız nasıl? Bunların hepsi parti programımızda yazılı. Kişilerin aldığı oylara bakarak, kimliğe bakarak partinin yönü mü değişiyor denmesine tevessül etmeyelim.

KURULTAY BOLU'YA NASIL YANSIYACAK?

Bu kurultayın iki faydası oldu. Birincisi partiye bir heyecan kazandırdı, ikincisi dışarıdakilerin beklediğinin aksine CHP'lilerin birlik beraberlik içerisinde hareket edebileceğini göstermiş olduk. Bizim en büyük sorunumuz buydu. Birlik beraberlik mesajı biz veremiyorduk artık bu da verilebildiğine göre Bolu'da da, Edirne'de de, Düzce'de de, Sakarya'da da, Hakkari, Diyarbakır'da da CHP'lilerin daha çok motive olması sonucunu doğuracak ve bu da siyaseten bize bir başarı getirecektir diye düşünüyorum. Bolu'da da böyle olacaktır. Kurultay'ın verdiği mesaj şuydu: Evet belli konularda rahatsızlıklarımız var, Genel Başkan bu mesajları alacak ve o doğrultuda hareket edecektir. Biz de partililerden şunu bekliyoruz. Daha çok çalışıp, CHP'yi, fikir ve projelerin toplumla daha çok paylaşılması. Ben bu mesajı aldım. Bütün partililer de almıştır diye düşünüyorum. Önümüzdeki günlerde geriye dönük tartışmaları bırakıp ileriye bakmamız lazım. Çalışmamız lazım. CHP'yi Bolu'da daha başarılı kılmak için ne gerekiyorsa yapmak alzım. Ben kendi adıma bunu yapacağım. Bugüne kadar 15 saat çalışıyorsam bundan sonra 18 saate çıkaracağım. Bunu kamuoyu da partililer de görecek. Arkadaşlarımın da bendeki çalışma azmine ayak uydurmalarını bekliyorum”