Boluspor bu sezon yeni bir kadro şekillendiriyor, transferler yapıyor, elinde olan futbolculara bakıyor.

Ama bakarken dışarıdan aldıklarımız ile eldekileri teraziye koyuyor mu onu bilemiyorum.

Sezonu açtık, alt yapıdan gelenleri, kiralık olarak verdiklerimizi geçtiğimiz hafta değerlendirdik.

Ama nasıl?

Düz koşu, ardından beşe iki, ardından bir dar alan…

Sonra

Sonra ‘Hadi oğlum kendinize kulüp bulun.'

Bu kadar basit olmamalı diye düşünüyorum.

3- 5 sezon bak, para harca, zaman harca, umut bağla

Sonra,

Sonra üç beş baştan savma antrenman sonucunda yolla.

Sonra da ‘Ya bu ülke de futbol niye geri gidiyor?

Yada

‘Niye alt yapılardan futbolcu yetişmiyor? sorularına cevap ara.

Yöneticilerimize nezaket ve zerafet doğrultusunda sormak istiyorum.

Kiralık olarak çeşitli kulüplere vermiş olduğunuz futbolcuların performanslarını takip etmek üzere kaç defa seyrettirdiniz,

Ne kadar bilgi sahibisiniz?

Ümit Hocamız ya siz…

Gönderdiğiniz futbolcuları tam anlamı ile araştırdınız mı, can alıcı göz ile baktınız mı?

Aldırdıklarınız ile yolladıklarınız arasında vicdan muhasebesi yaptınız mı?

Ben size bir şey söyleyeyim mi

4 sezon beklediğimiz arkasında durduğumuz futbolcumuz Emre hakkında size bilgi vermemiş olsalardı

Ve Emre'yi, antrenmanlarda alt yapıdan gelen ya da kiralık olarak gönderilip geri çağrılan futbolcular arasına katmış olsalardı ne olurdu?

Ben söyleyeyim,

Valla onu da gönderirdiniz?

Alt yapıdan gelen her futbolcu üst yapıya taşınmalı mı ya da öyle bir mecburiyet var mı?

Yooo!

Zaten iddia edende yok.

Ama göndermiş olduğumuz futbolcular arasında, Emre gibi sabır gösterdiğimizde Boluspor'a kazandırabileceğimiz bir kaç futbolcu var.

Eğer bu yanlıştan dönmez isek

Bu futbolcuların akıbeti ne olacak biliyor musunuz?

Geçtiğimiz sezon kiralık göndermiş olduğumuz ama takip etmediğimiz futbolcuların sonu gibi olacak.

Seneye de çağrılacaklar

Sonra

Sonra kaybolacaklar.

Futbol okulundan başlayarak, yaş gruplarının oluşturulduğu, okul masraflarının karşılandığı

Ve pek çok kulübün imrendiği çok kıymetli bir alt yapımız var.

Var da o kadar!

Çünkü üretemiyorlar, yada onlar üretiyorlar, ürünlerini yukarıya pazarlayamıyorlar.

Belki de pazarlıyorlar…

O zaman geriye ne kalıyor.

Yukarıya dertlerini anlatamıyorlar, o zaman sorun var

Eğer her donanımı ile mükemmele ulaşmış bir gençlik geliştirme merkezinden futbolcu çıkartamıyorsak,

Aldığımız transferler ile alt yapımızdan yetişen çocuklarımızı teraziye koyup değerlendiremiyorsak,

Ve kadro şekillendirmesinde hocamızın ağzının içine bakıp neyin ne olduğunu anlamadan çocuklarımızı dostlar alışverişte görsün misali 2-3 antrenman sonrası canımız yanmadan gönderiyorsak,

Yapacak üç- beş şey var.

Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, Alt yapı hocalarımızı tekrar gözden geçireceğiz.

‘İyiler' diyorsak, o zaman

Gençlik geliştirmeden sorumlu teknik direktörümüzün ve idarecimizin yaptırım ve ikna kabiliyetini,

Profesyonel kadromuzu teslim etmiş olduğumuz teknik direktörümüzün alt yapıya bakış açısını

Ve

Kulübümüzde son zamanlarda gündeme gelen Futbol direktörlüğü konusunun ne anlama geldiğini gözden geçireceğiz.

Eğer buralarda sorun yok diyorsak,

O zaman yönetici tarafında olanlar olarak kendimizi ayrıca değerlendireceğiz.

Buralarda da sorun yok diyorsak

O zaman alt yapı için

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, deve tellal, pire berber iken. Ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken, az gittim uz gittim. Dere tepe düz gittim. Çayır çimen geçerek, lâle sümbül biçerek; soğuk sular içerek, altı ayla bir güz gittim. Bir de dönüp ardıma baktım ki, ne göreyim? Gide-gide bir arpa boyu gitmemiş miyim? Natal - matal martaval, işte size duyulmadık bir masal. Diyeceğiz.