Bolu Milletvekili ve Ak Parti 1'inci sıra Milletvekili Adayı Ali Ercoşkun, katıldığı televizyon programında çözüm sürecinden CHP-HDP işbirliğine, bölücü başı Öcalan'la yapılan görüşmelerden Bolu ile ilgili projelere kadar bir çok soruyu cevaplandırdı.

Konuk olduğu televizyon programında Ali Ercoşkun, konuşmasında MHP-CHP ve HDP ile ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. 7 Haziran seçimlerinde elde ettikleri sonucu ‘Vatandaşın bize verdiği mesajı aldık ve 1 Kasımda vatandaşın karşısına vermiş oldukları mesajı algılayarak çıkıyoruz' diyen Ak Parti Bolu Milletvekili Adayı Ali Ercoşkun, MHP Bolu İl Başkanı Mehmet Aydın'ın kendisi ile ilgili sert söylemlerini, çözüm süreci ile ilgili düşüncelerini, CHP'nin HDP ile nasıl bir işbirliği içerisinde olduğunu, Ak Parti yetkililerinin bölücü başı Öcalan ile görüştüğü suçlamalarını ve Ak Parti'nin Bolu ile ilgili yaptığı çalışmalara kadar birçok konuda bilgiler verdi.

“BİR MAHALLE KABADAYISI EDASIYLA TEHDİTKÂR BİR DİL KULLANILMASI HOŞ BİR ŞEY DEĞİL”

Önceki açıklamalarında MHP tabanı ile bir sorunumuz yok diyen Ali Ercoşkun'a cevap gecikmemiş, MHP Bolu İl Başkanı Mehmet Aydın, ‘MHP tabanının sizinle sorunları var' demişti. Bu konu ile ilgili katıldığı televizyon programında açıklamalarda bulunan Ali Ercoşkun, Açıkçası üzüldüm. Siyaset yaparken kişisel bir tavırlarla değil, sadece ilkeler üzerinden siyaset yapmaya gayret eden kişileriz. Tabi mahalle kabadayısı tarzında ifadelerle yüklenmek açıkçası çok hoş olmamış. Ben o tavra bir cevap vermek istemiyorum. Siyaset yapan arkadaşların hiçbirinin ağzına bu tür ifadelerin yakışmadığını düşünüyorum. Sayın İl Başkanının farklı siyasi partilerden şuanda Milletvekili Adayı olan arkadaşların MHP'lilerle ilgili yapmış olduğu değerlendirmelere, atmış olduğu twitlere karşı bu tür açıklamalar yapsaydı belki tepkisini anlayabilirdim. Ama ben ne söyledim; MHP'ye karşı olumsuz, negatif bir tavrım oldu mu? Ben MHP tabanıyla Ak Parti tabanının bir koalisyonda buluşabileceğini söyledim. Kötü bir şey demedim. Kimseye herhangi bir ithamda veya hakarette bulunmadım. Tırnak içinde söylüyorum, bir mahalle kabadayısı edasıyla tehditkâr bir dil kullanılması hoş bir şey değil.Muhakkak bununla ilgili hukuki anlamda eylemlerde de bulunulabilir. Yani o seviyeye inip de karşı bir açıklama yapmak istemem” dedi.

“BİR TEK TERÖRİST, BİR TEK SİLAH KALMAYINCAYA KADAR MÜCADELEYİ DEVAM ETTİRECEĞİZ”

Çözüm süreci ile ilgili düşüncelerini aktaran Ali Ercoşkun,“Bizim çözüm süreci ile alakalı hep söylediğimiz şey şuydu; eğer memleketin bir köşesinde bir yangın varsa, bir sıkıntı varsa bunu çözmek herhalde Devleti yöneten kadroların ve hükümetin görevidir. Dolayısıyla böyle bir problem olmadığını iddia ederseniz o zaman PKK'lı vatan hainlerinin bugüne kadar Türkiye Cumhuriyeti tarafından saf dışı bırakılanlarının sayısının 40 bin civarında olduğunu söyleyebilirim. Şuanda aşağı yukarı 4 bin civarında terörist olduğu söyleniyor. Bu ne demek, 8 sefer siz bu PKK'lı teröristleri ortadan kaldırmışsınız Devlet olarak. Ama bu yangın bitmemiş. O zaman nasıl biter, nasıl çözebiliriz sorusunu sormak ve bu yönde politika oluşturmak kolay bir şey değil. Ciddi bir insiyatif almak lazım ama memleketin en köklü meselesini çözmek de tüm ülkeye farklı ufuklar açacaktır, görmek lazım. Bu manada Devletin kurum ve kuruluşlarıyla bu süreci değerlendirmek ve kararı almak noktasında bir irade ortaya koyduk. Neticede çözüm sürecinden bizim kastımız herhangi bir etnik kimliğe veya bölgeye bir imtiyaz sağlamak değil, terörün beslendiği kanalları kurutmak noktasındaydı. Artık bunların beslenebileceği bir kanal kalmadı. Sonraki aşamada teröristlerin Türkiye'yi terk etmesi ve silahların üzerine beton dökmesi gerekiyordu. Ama bunlar bu süreci olumlu bir şekilde kullanmadılar, tam tersine eylemleri başlattılar. Bu eylemleri neden başlattıkları gün gibi ortadayken, o zaman bizim yapmamız gerekeni de yaptık. Devlet olarak şefkat elimizi gösterdiysek, kudret elimizi de göstermek durumundayız. Dolayısı ile bunların anladığı dilden konuşmak boynumuzun borcu oldu. Onların anladığı dilden konuşmaya devam edeceğiz ve bir tek terörist, bir tek silah kalmayıncaya kadar mücadeleyi devam ettireceğiz. Bunların beslendiği tüm kanalları ortadan kaldırdığımıza göre, bölgeden, halktan destek almaları mümkün olmadığına göre kazanan biz olacağız. Evet süreçte yanlışlıklar, eksiklikler olabilir. Ama hiç insiyatif almasak hiçbir gelişme olmaz. Dolayısı ile bu insiyatif alınmıştır, burada yanlışlık varsa muhakkak bu yanlışların hesabını da ödüyoruz. Bundan sonraki süreçte kararlılıkla bu mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir.Bundan kimsenin şüphesi olmasın” şeklinde konuştu.

“CHP-HDP KARDEŞLİĞİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ”

CHP'nin Ak Parti'yi yıkmak için HDP'ye destek verdiğini söyleyen Ali Ercoşkun, Geçtiğimiz 4 yıl içerisinde TBMM'de aslında her gün gördüğümüz tablo ile karşı karşıyayız. Daha 5-6 ay önce mecliste çıkarttığımız iç güvenlik yasası görüşmelerinde de doruğa ulaşan CHP-HDP kardeşliğiyle karşı karşıyayız. Maalesef son günlerde daha üst noktada. Dün akşam CHP Milletvekili Adayı ve HDP'liler İzzet Baysal Caddesinde kol kola yürüdüler. Aynı geçtiğimiz seçim sürecinde olduğu gibi. Bu süreçte CHP'nin farklı Milletvekilleri de bu söylemi aynen devam ettirdiler. Cizre'deki sokağa çıkma yasağından sonra CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu çıktı, oradaki teröristlerle alakalı bir lanetleme yapacağı yerde, onlarla mücadele eden güvenlik güçleri ile alakalı suç duyurusunda bulundu. CHP'nin bir başka Milletvekili, Beyoğlu'nda, İstiklal Caddesi'ndeApo posteri altında HDP'lilerle birlikte yürüyüş yaptı. Aynı Partinin CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, ‘İran'la Türkiye savaş yapsa ben İran saflarında Türkiye'ye karşı savaşırım' şeklinde demeç verdi. Yine CHP'nin Genel Başkan Yardımcısı, ailesi ile birlikte HDP'ye oy verdiğini ifade etti. Kendileri bir şey ortaya koyamadıkları, Türkiye'nin geleceğine dair sosyal herhangi bir proje, ekonomik bir proje ortaya koyamadıkları için, Ak Parti'yi tek başına iktidardan alabilmenin tek yolu olarak HDP'ye oy verdiler. Kendi partileri nasıl olsa küçük olsun, büyük olsun yıllardan beri yönetiliyor. HDP'nin barajı geçmesinin Ak Parti'yi tek başına iktidardan alacak düşüncesiyle bu kardeşliği devam ettirdiler. Biz bunu otobüsün üzerinde sol eli yumruk, sağ eli zafer işareti şeklinde yine Bolu'da gördük. Bir görüntü binlerce kelimeden daha anlamlı hale gelir bazen. Bu görüntüleri ben değerli halkımızın unutmayacağını tahmin ediyorum” ifadelerine yer verdi.

“ABDULLAH ÖCALAN İLE HÜKÜMET YETKİLİLERİNİN HİÇ BİRİNİN GÖRÜŞMESİ SÖZ KONUSU DEĞİL”

Ak Parti yetkililerinin bölücü örgüt başı Öcalan ile görüştüğü suçlamalarıyla ilgili konuşan Ali Ercoşkun, TBMM, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının her birinin vermiş olduğu oylarla seçilen Milletvekillerinden oluşuyor. Dolayısı ile TBMM çatısı altındaki Milletvekilleri benimle aynı haklara sahip. Hükümetin yetkililerinin bir milletvekili ile oturup herhangi bir konuyu görüşmesi, müzakere etmesi demokrasi içerisinde doğaldır. Ama Abdullah Öcalan ile hükümet yetkililerinin hiç birinin görüşmesi söz konusu değil. Devlet ve hükümet farklı yapılardır. Hükümet, Devlet organlarının sevk ve idaresini gerçekleştirir. Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeler gerek MİT tarafından, gerek diğer güvenlik güçleri tarafından yapılan görüşmelerdir. Bu görüşmelerin yapılmasındaki maksat da terörü nasıl çözeriz, bu işi çözebilme anlamında neler yapmamız lazımın cevabını aramaktı. Kalkıp da bir pazarlık yapmanın, bir imtiyaz verme, etnik bir yapıya veya bölgeye bir imtiyaz şeklinde ortaya koymak çözümü oluşturmak yerine yangına körükle gitmek oluyor. Ak Parti'nin Milletvekili Ali Ercoşkun için en önemli şey ülkemizin bölünmez bütünlüğüdür. Ülkenin bölünmez bütünlüğü için atılması gereken adımların bize bir mahiyeti varsa da biz bu mahiyeti çekeriz ama bu adımları atar ve bu iradeyi ortaya koyarız” dedi.

“MUHALEFET YAPTIĞIMIZ HER ŞEYE YANLIŞ DERSE BURADAN SAĞLIKLI BİR YAPI ORTAYA ÇIKMAZ”

CHP'nin olası iktidarı durumunda asgari ücreti 1500 TL yapmakla ilgili vaadine karşın Ak Parti'nin iktidarı durumunda asgari ücreti 1300 TL yapacak olması vaadi, CHP'yi projesi yok diye eleştirirken onların projelerini değiştirip sunmak değil midir gibi zor bir soru üzerine konuşan Ali Ercoşkun, Oluşan ekonomik büyüklüğü, elde edilen kazanımları, herhangi bir kaygı duymadan, nasıl olsa iktidara gelmeyeceğim, nasıl olsa tek başına iktidar olmayacağım diyerek, tabiri caiz ise bol keseden dağıtmak herkesin yapabileceği bir şey. Ama siz eğer 2002'den bu yana adım adım, aşama aşama ciddi manada Türkiye'yi bir noktaya getirdiyseniz o zaman iki düşünüp bir adım atmanız lazım. Evet 7 Haziran seçimlerinde Ak Parti %41 oy aldı. Kendisinden sonraki ikinci ve üçüncü partinin toplamından daha fazla oy almasına rağmen tek başına iktidar olamadı. Tek başına iktidara gelememesinden bizim bir ders çıkarmamız lazım. Nedir bu ders, bir sürü sebebi var. Bunlardan bir tanesi dar gelirli kesimin, asgari ücretlilerin, emeklilerin, toplumun bir çok kesiminin ekonomik anlamdaki beklentilerine yeterli karşılık vermemesinden kaynaklandığını biz kendimize ders olarak çıkardık. Şimdi biz kime hizmet ediyoruz. Dağa, taşa hizmet etmiyoruz. İnsana hizmet ediyoruz. Türkiye Cumhuriyetini oluşturan her bir vatandaşın talebine mükemmel bir şekilde cevap vermek bizim asli vazifemiz. 7 Haziranda biz buna yeterli cevabı veremediğimizi gördük. Her şeyi doğru yapamıyoruz. Bir eksikliği tespit edip bunu tamamlamak adına, belirli imkanlar ölçüsünde , belirli bir sorumluluk içerisinde asgari ücreti 1300 TL yapacağımızı söyledik. Biz milletin bize verdiği mesajı algılayarak şuan da 1 Kasımda vatandaşımızın karşısına çıkıyoruz. Ama bizim CHP'yi ne taklit etme niyetimiz var ne de böyle bir düşüncemiz var. Biz bir taraftan hizmet edip diğer taraftan da çok farklı kulvarlarda mücadele ediyoruz. Sadece muhalefetle eleştirilere muhatap olmak da bizi şu mana da yoruyor; evet muhalefet bir demokrasinin olmazsa olmazıdır. Ama muhalefetten bizim beklentimiz yapmış olduğumuz icraatlardaki yanlışlıkları ortaya koyup, doğrularını da teklif etmesidir. Muhalefet yaptığımız her şeye yanlış derse buradan sağlıklı bir yapı ortaya çıkmaz. Biz 10 tane icraat yaptıysak biri yanlış olabilir diyoruz. Yanlışımız varsa düzeltelim diyoruz” şeklinde açıkladı.

“GÖYNÜK İÇİN HAYIRLI BİR GECİKME”

Bolu- Göynük arasındaki yol yapım çalışmalarının gecikmesinin nedenini anlatan Ali Ercoşkun, Göynük gitmekten keyif aldığım, manevi havasını teneffüs etmekten keyif aldığımız bir memleketimiz. Dolayısı ile Göynük'ün o saf ve temiz halkına ne hizmet yapsak azdır. Geçtiğimiz dönemlerde Göynük'e her gittiğimizde vatandaşın bize söylediği birinci konu Tarabya'dan Göynük'e gelen yoldu. Yani Tarabya istikametinden Göynük'e gelişte gözümüzü kapatsak da tamam Bolu sınırlarına girdiğimizi anlarız. Neden çünkü Tarabya sınırına kadar sıcak asfalt gelirdi ondan sonra sathi kaplama dediğimiz mıcırla yapılan asfalt dolayısı ile Bolu'ya gelindiği anlaşılırdı. Gerçekten bu işi çözmek çok zordu, çünkü Tarabya sınırına kadar 1. Bölgede kalıyordu, ondan sonra 4. Bölgeye, bizim sınırlarımıza geliyordu. 1. Bölgenin içinde İstanbul var, İstanbul olunca 15-20 Milyon nüfus ve ona göre kaynak var. Bu taraf olunca nüfusumuz daha az ve dolayısı ile kaynak noktasında sıkıntılarımız vardı. Ama biz bu konuyu Sayın Bakanlarımıza, Başbakanımıza söyleye söyleye Tarabya istikametinden sıcak asfaltı Göynük'e kadar getirdik. Yani bu meseleyi tarihin tozlu sayfalarına gömdük. Şuanda da her Göynük'e gidişimizde vatandaş haklı olarak Bolu yolu ile alakalı sıkıntılarını söylüyorlar. Taşkesti sapağından itibaren Bolu yolu yapılmaya devam ediyor. Göynük halkının beklentisine de Göynük'ün geleceğine de çok büyük katkısı olacak bir adım attık. Eski cezaevinden Göynük'e bağlanan yerden değil, daha geriden TOKİ'lerin yapıldığı bölgeye bir çevre yolu bağlantısı yaparak, yani Göynük'ün şuanda içinden geçen ağır vasıtaların Göynük dışına çıkmasını sağlayacak, Göynük'ü rahatlatacak, tarihi dokusunu muhafaza edip, yeni gelişim bölgesi yapılaşma alanına doğru genişleterek bir ihalede bulunduk ve kalan kısmın ihalesini bu şekilde gerçekleştirdik. Dolayısı ile yolun gecikmesinin nedeni bu, ancak bu Göynük için hayırlı bir gecikme. Bolu'da çevre yolu yokken Göynük'e çevre yolu kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.

“YEDİGÖLLER'İN BOLU'NUN HAS VE ÖZ MALI OLDUĞU İSPATLANACAK”

Yedigöller yolunun yapılmasıyla Yedigöller'in ziyaretçi akınına uğrayacağı, orada konaklama tesislerinin yapılacağı gibi konuların Yedigöller'in doğasını bozacağı ve bugüne kadar korunan Yedigölller'i kirleteceği düşüncesi ile ilgili soruları yanıtlayan Ali Ercoşkun, Aslında Yedigöller yolunun bu zamana kadar yapılmamasının ana nedeni bu yolun özel idareye ait bir yol olması. Bu ne demek Yedigöller yolunu Bolu'nun kendi imkanlarıyla, kendi parasıyla yapacağız demek. Yaklaşık 45 kilometrelik bir yol ve bu yolu yapabilmek için de 10 Milyon lira civarında bir paraya ihtiyaç var. Özel İdarenin yıllık yatırım bütçesi ise 9 Milyon lira. Yedigöller yolunu yaptığımız taktirde 492 tane köyümüze bir gram içme suyu, kanalizasyon, köy konağı gibi hiçbir yatırım yapamayacağız demek. Aslında geçmişte yapılamamasının ana sebebi Yedigöller'i koruyamayacağımızdan değil. Fakat Yedigöller ile alakalı yaklaşık 5 sene önce tabandan çalışmaya başladık. Önce Yedigöller'in masterplanını yaptırdık. Bu plan çerçevesinde Yedigöller'deki tüm kanalizasyon hatlarını döşettirdik. Yedigöller'in içindeki bütün yolları kesme doğal taşla yaptırdık. Bütün elektrik hatlarını yer altına aldık. Dolayısı ile Yedigöller'le alakalı tüm planlarımızı gerçekleştirerek nereye konaklama, nereye otopark yapılacak nereye kafeterya yapılacak gibi konular belirlenerek ondan sonra Yedigöller'in yolunu yaptık. Yedigöller'in yolunu yaparken Orman ve Su İşleri Bakanımız Sayın Veysel Eroğlu'nun müthiş bir desteğini aldık. Kendisi tabiri caizse Bolu'nun 4. Milletvekili gibi ciddi manada Bolu'ya diğer alanlarda katkılar verdi. Eskiden Yedigöller'e gittiğimiz zaman bol miktarda 34, 07 gibi plakalar görürdük, ama şuanda bol miktarda 14 plakaları görmek beni mutlu ediyor. Çünkü 285 kadar bir nüfusumuz var ve belki bu nüfusun 250 bini daha Yedigöller'i görmemiştir. Bolulu hemşerilerimiz Yedigöller'i görmüş olacak. Yedigöller'in Bolu'nun has ve öz malı olduğu ispatlanacak. Kimsenin de Yedigöller'i bizden almaya gücü yetmez” şeklinde konuştu.

“2002'den önce Devlet yok muydu”

Bir anısını da anlatan Ali Ercoşkun, yaptıkları çalışmaları anlatmaları ile ilgili kendilerini eleştiren farklı görüşten bir vatandaşın ‘bunları neden anlatıyorsunuz, bunlar zaten Devlet'in yapması gereken şeyler' demesi üzerine verdiği cevaptan bahsetti. Ercoşkun, Dedim Ki, çok teşekkür ederim. Türkiye Cumhuriyeti ne zaman kuruldu 1923'te. Ak Parti ne zaman iktidara geldi, 2002'de. Peki 1923'ten 2002'ye kadar bu Devlet yokmuydu da bunları yapma gereği duymadı. Şunu söylemek istiyorum Bolu'nun 3500 km'den fazla yol ağı vardır. Bu yol ağının 2002 yılına kadar asfaltlanan kısmı yaklaşık %15'ti. Şuan da Bolu genelinin asfalt olan kısmı %60'ın üzerinde. Devlette devamlılık esastır. Atatürk döneminde Demir ağlarla ördük yurdun her bir tarafını diye bir ifade var. O zaman ne yapıldıysa öyle kalmış. Neden o dönemden sonra bir şey yapılmamış, o zamanki hükümetlerin görevi değil miydi. Biz şuan hızlı trenlerle her tarafı örmeye çalışıyoruz” dedi. Emrah ÖGET