KÖTÜ FUTBOL
Bu haftaki rakibimiz, geçen sene bulunduğu süreçte Boluspor'da başarılı bir grafik çizen Cihan Arslanlı, Caner, Sercan, Emre Toraman, Onur Türklü Karşıyaka oldu.
Cihat Hoca'nın oyun anlayışı orta sahada basan rakibe, yakın oynayan topu kendilerine geçtiği zamanda çabuk çıkan bir oyun anlayışı vardı. Karşıyaka takımı aynı bize içerde 1-1 berabere kaldığımız Denizli gibi elmas denilen oyun şekli 4.4.2 ile pozisyon alıp oynadı.
Boluspor'un en büyük zaafı top rakibe geçtikten sonra Acaba topu kim alırda bana verir anlayışı?” bu maçta iyice gün yüzüne çıktı. Rakibin maçlarınıda biliyoruz. Karşıyaka takımı bizim maça gelinceye kadar ki maçların tamamında bu kadar pas yapmamıştır.
Ama bizim kadro yapımız ve oyun anlayışımız buna müsaade etmemekte. Ve Oğuz hocada özellikle iç sahada bu anlayışın bu stratejinin tutmadığını anlayamıyor.En kısa zamanda bu stratejiden vaz geçilirse geride kalan haftalarda Boluspor karlı olacaktır diye düşünüyoruz.
Şöyle artık bırakalım taktiği sistemi onu bunu Türkiye'de hocalık önce sevgiyi, sonra güveni daha sonra taktiği, sistemi getirmektedir. Sanki biz takım içinde bu değerleri kaybetmiş gibi gözüküyoruz. Oğuz hoca şunu düşünebilir; ben takımı kadromu çıkartırım herkes profesyonel işini yapmak zorunda.
Ama öyle değil! Futbolcu her zaman kendini haklı görür. Oynamayan oyuncuyu psikolojik olarak hazırlamak, rekabete açık tutmak ya senin yâda yardımcılarının işi Oğuz Hocam! Siz hoca duruşundan taviz vermem diyorsanız. Ben Oğuz hocayım diyorsanız. Bu lig ve Türk futbolcusu bunu kabul etmez.
1- Takımda rekabet bitmiş! Bu açık seçik gözükmekte.
2- Oyuncular fiziksel anlamda dip yapmış gözüküyor. Bu maçta daha belirgin gözüktü.
3- Özellikle iç saha da oyun anlayışın rakipler için tehlike oluşturmamakta!
4- Yardımcıların oyuncular tarafından seviliyor ve sayılıyor mu?