Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü ile Alman Kooperatifleri ve Raiffeisen Konfederasyonu (DGRV) Türkiye temsilciliği işbirliği ile ilimizde düzenlenen iki günlük ‘Kooperatif Girişimciliği Eğitim Projesi' semineri başladı.
Gazella Otelde düzenlenen ‘Kooperatif Girişimciliği Eğitim Projesi' seminerine Vali Ahmet Zahteroğulları, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Neşet Akkoç, Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, BTSO Başkanı Türker Ateş, DGRV Türkiye Temsilcisi İfakat Gürkan, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yetkilileri, daire müdürleri, ilimiz merkez ve ilçelerdeki kooperatif temsilcileri katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başlayan seminerde açılış konuşmasını DGRV Türkiye Temsilcisi İfakat Gürkan yaptı ve bu toplantının amacına ulaşmasını temenni etti.
Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz da konuşmasında kooperatifçiliğin ve işbirliğinin önemine değinerek, İnşallah bu toplantı ilimiz ve ülkemiz adına güzel sonuçlar doğurur” dedi.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Neşet Akkoç ise bu programı Bolu'da gerçekleştirmekten ötürü büyük bir mutluluk duyduğunu kaydetti. İnsanların hayatlarının her alanda hep işbirliği içinde olduğunu söyleyen Akkoç, Birlikte güç doğar' ‘ Bir elin nesi var iki elin sesi var' gibi atasözlerinin bu işbirliğini anlatmada en güzel sözlerdir. Kooperatifler ülkeden ülkeye, toplumdan topluma büyük farklılıklar gösteriyor” dedi. Müsteşar Yardımcısı Akkoç konuşmasının devamında ise kooperatifçilik kapsamında dünya bazındaki veriler ve oranları açıkladı.
“KOOPERATİFÇİLİK, BİRLİKTE İŞ YAPMA KONUSU NE YAZIK Kİ DÜNYADA EN GERİDE KALDIĞIMIZ KONULARDAN BİRİDİR”
Vali Ahmet Zahteroğulları ise konuşmasına geçtiğimiz gün bir rahatsızlık geçiren Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Metin'e geçmiş olsun dileklerini ileterek başladı. Kooperatifçilik, birlikte iş yapma kültürü bizim dünyadan en geride kaldığımız, bir türlü başaramadığımız ve neden geride kaldığımızı bir türlü bilemediğimiz bir olgu” diyerek sözlerine devam eden Vali Zahteroğulları, Ülkemizde 100 yılı aşkın bir şirketimiz var mı bilmiyorum, ama varsa da bir elin parmaklarını geçmez. Diğer taraftan bizim şirketlerimizin ömürleri de uzun sürmüyor. Bırakın farklı yerlerden, kültürlerden gelen insanları, kardeşlerin ortak olduğu işler de bile zorluk çekiyor. Öbür taraftan da bunu yapamayacağımız anlamına gelmez. Bu yapmak zorunda olduğumuz bir şeydir. Bizim gibi sermaye birikimi az olan yerlerde küçük sermayelerin bir araya gelmesi başka ülkelerde vacip ise bizde farzdır. Avrupa'da özellikle İspanya'da kooperatifçilik Avrupa Birliği fonları sayesinde oldukça ilerlemiş durumda. Ben İlimizden bu iş ile ilgili olanların yurtdışına gitmelerini, bu konuda başarılı ülkeleri ve biraz bize benzeyen ülkeleri incelemelerini istiyorum, Oralara gidelim. Biz neyi yapamıyoruz, onlar nasıl başarıyor diye bakılması lazım. Eksikliğimiz noktasında olumsuz örneğimiz çok. Bir kere insanımızın kooperatifçiliğe inanması ve güven duyması lazım. Toplumsal mekanizmaları harekete geçirtmemiz lazım. Geçmişte vardı loncalar, ahilik kültürü, önceden çarşıda haksızlık yapan bir esnaf bir daha orada işyeri açamazdı. Böyle bir kültürü hem toplumsal hem de yasal mekanizmaları harekete geçirmemiz lazım. Devlet bunun güvencesi olabilir. Bir kere vatandaşımıza değer kaybına uğramayacağı garanti edilmeli” dedi.
“ÇİFTÇİMİZ HERŞEYLE UĞRAŞTIĞI İÇİN BOCALIYOR”
Çiftçinin sermayeden üretime, pazarlamadan lojistiğe kadar bir çok işle uğraştığı için bocaladığını kaydeden Vali Zahteroğulları, Tarımsal faaliyetlerimizde de başka ticari faaliyetlerimizde de el işi emeğine d