Ziynet eşyasında kullanılan, ‘Mavi altın' diye bilinen kalsedon, zengin rezerve sahip Kıbrıscık ilçesinde ekonomiye kazandırılacağı günü bekliyor.
Kıbrıscık Kaymakamlığınca başlatılan çalışma kapsamında ilçede yüksek kalitede kalsedon rezervi bulundu. Köy sakinleri ve öğrenciler tarafından toplanan kalsedon taşları, Kıbrıscık Çok Programlı Lisesinin atölyesinde öğrenciler tarafından işlenerek, takıya dönüştürülüyor.
Kalsedon taşının iyimserliği, cömertliği ve hoşgörüyü arttırdığı, nazara iyi geldiği, negatif enerjiyi yok ettiği, düşünce yeteneğini kuvvetlendirdiği, etkili konuşmayı sağladığı, zihinsel, duygusal ve ruhsal dengeyi sağladığı ve hafızayı güçlendirdiğine inanılıyor.

"İlçeye yatırımcı bekliyoruz"

Kıbrıscık Kaymakamı Emre Yalçın, kalsedon taşının Anadolu topraklarından dünyaya yayıldığını söyledi.
‘Tarihi değeri olan bu taşın belki de Türkiye'deki son rezervi Kıbrıscık'ta' diyen Yalçın, Eskişehir'in ardından ilçede de çıkarılmaya başlandığını anlattı. İlçede iki yıldır taştan çeşitli ürünler elde ettiklerini belirten Yalçın, amaçlarının, üretim kapasitesini arttırmak olduğunu dile getirdi.
Kalsedonun kilogramının ortalama 10 dolar civarında olduğuna dikkati çeken Yalçın, Taşın ülke ekonomisine katma değer oluşturabilecek ürün olduğunu düşünüyoruz. Bu madenin işletmeye değip değmeyeceği konusunda İstanbul Teknik Üniversitesi ile çalışmamız oldu. İlçede yaklaşık 10 sene aralıksız işletilebilecek kalsedon rezervi bulunduğunu belirledik. Çıkan taşın da gayet kaliteli olduğunu raporlarla teyit ettik. Bu konuda ilçeye yatırımcı bekliyoruz” dedi.
Topraktan topladıkları kaldeson taşını yetenekli insanların katkısıyla işlediklerini, yüzük, kolye, kol düğmesi ve küpe elde ettiklerini anlatan Yalçın, yatırımcıları ilçeye davet etti.

“Kazma, kürek ve çapalarla taş çıkartılıyor"

Kıbrıscık Çok Programlı Lisesi Görsel Sanatlar Öğretmeni Ahmet Tolga Arıkan ise ilçede Mavi, pembe ve mor kalsedon taşı bulduklarını dile getirdi.
‘Kalsedon, tarihte bilinen en eski mücevher taşlarından' diyen Arıkan, Dünyaya Kadıköy'den açıldığı için ismi Kalsedon kalmış. Bu taşın bölgede oldukça çok olduğu söyleniyor” ifadesini kullandı.
Arıkan, tarlalardan, boş arazilerden ve dere kenarlarından topladıkları taşları atölyede işlediklerini kaydederek, Kalsedon taşını, arkadaşlarımız, öğrencilerimiz, köylüler de ormanlık arazi ve tarlalardan kazma, kürek ve çapa yardımıyla bulup getiriyor. Biz de taşlara bakıyoruz, kullanabileceklerimizi alıp kalanları kenarda biriktiriyoruz. Kullanılacak taşları okul bünyesindeki taş işleme merkezinde işliyoruz. Bundan yüzük taşı, kolye, kol düğmesi ve anahtarlık yapabiliyoruz" diye konuştu.
Kalsedon oldukça sert olduğu için elmas işleyici aletlerle kesilebildiğini kaydeden Arıkan, taşın takı malzemesi için çok uygun olduğunu vurguladı.