İpekyolu Belediyeler Birliği Başkanı Kemal Kazan, bu güne kadar yapılan çalışmalar hakkında açıklamalarda bulundu.

İpek yolunun tarihsel kültür mirası olduğunu vurgulayan Kazan, İpek Yolu, Çin'den başlayarak Anadolu ve Akdeniz aracılığıyla Avrupa'ya kadar uzanan ve dünyaca ünlü ticaret yoludur. İpek Yolu sadece tüccarların değil, aynı zamanda, doğudan batıya ve batıdan doğuya bilgelerin, orduların, fikirlerin, dinlerin ve kültürlerin de yolu olmuştur. İpek Yolu Asya'yı Avrupa'ya bağlayan bir ticaret yolu olmasının ötesinde, 2000 yıldan beri bölgede yaşayan kültürlerin, dinlerin, ırkların da izlerini taşımakta ve olağanüstü bir tarihsel ve kültürel zenginlik sunmaktadır. Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarını kazanmalarından sonra, İpek Yolu'nun hem bir ticaret yolu, hem de tarihsel ve kültürel değer olarak yeniden canlandırılması gündeme gelmiş, bu yol boyunca inşa edilmiş ve artık kullanılmayan yapıların, yeni işlevler kazandırılarak korunmaları ve yaşatılmaları için çalışmalar başlamıştır” ” dedi.

İpek Yolu Belediyeler Birliği hakkında da bilgiler aktaran Başkan Kazan, Bölgenin dinamiklerini bir araya getirerek; sahip olduğu kültürel miras ile turizm zenginliği yaratmak, geçmişten gelen ticaret birikimiyle üretim ve istihdamı artırarak bir marka olmak' amacıyla 2011 yılında İpekyolu Belediyeleri Turizm Kalkınma Birliğimiz kurulmuştur. Türkiye Turizm Stratejisi ve Doğu Marmara ve Ankara Bölge Planları'nda yer alan ve Ayaş – Güdül – Beypazarı – Nallıhan – Mudurnu – Göynük – Taraklı – Geyve – Sapanca ilçelerini kapsayan hat kültür ve turizm koridoru olarak belirlenmişti. 2004 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca başlanan çalışmalara Doğu Marmara (MARKA) ve Ankara (ANKARAKA) Kalkınma Ajansları ve İpekyolu Belediyeler Birliği (İpek-Bir) tarafından devam edilmiş ve 2011 Aralık'ında Abant'ta yapılan geniş katılımlı çalıştayın ve yapılan araştırmaların sonuçlarını içeren final raporu ve eylem planı hazırlanmıştı” ifadelerini kullandı.

Kazan, İpek Yolu'nun ana kara güzergâhlarından olan Ayaş-Sapanca hattı, turizmde hak ettiği önemi almak için bütüncül olarak ele alınmaktadır. Selçuklu, Osmanlı ve erken cumhuriyet dönemlerinin kültürü, mimarisi ile ahilik gibi geleneklerinin hala yaşadığı koridorda korunan ve restore edilen eserler, geleneksel mutfak ve el sanatları o dönemi yaşatmaktadır. Bu çalışmayla ana ulaşım bağlantıları, il merkezlerinden uzak kalan ve ekonomisinde tarımın ağırlıklı olmasından ötürü hak ettiği seviyeye gelemeyen ilçelerin ekonomisinin turizmle yepyeni bir çehreye kavuşması, böylelikle gençlerin göçünün önlenmesi ve ilçelerin tarih boyunca olduğu gibi yeniden önemli birer ticaret merkezi olma yönünde yol almaları hedefleniyor. Bu çalışmalar bazı alternatif rotaları da beraberinde getirmiş, Kıbrıscık, Dörtdivan, Yeniçağa, Akyazı ve Karapürçek Belediyelerimiz de Birliğimize katılmışlardır. Özgün politikalar üretmek adına bölge ilçelerinin ekonomik, sosyo-kültürel ve coğrafi yapıları birbirleriyle olan ilişki düzeyleri, fiziki yakınlıkları, genel gelişmişlik düzeyleri gibi unsurlar gözetilerek benzer özellikleri bakımından alternatif bir rotayı da Birliğimize katmış bulunmaktayız. Kırsal İlçelerimizin turizm faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi, doğal-tarihi–kültürel potansiyele işlerlik kazandırılması ve turizm gelirlerinin artırılması için bölgenin bütün olarak pazarlanması gerekmektedir. Birliğimize bağlı ilçelerde, konaklamalı turizmde ortalama kalış süresini uzatmada önemli bir yöntem olan yürüyüş parkurları, doğal ve kültürel alanlar içerisinde tespit edilmelidir. Bu parkurların tanıtımı ve altyapı çalışmaları ile gerekli çevre düzenlemelerinin de yapılması gerekmektedir. Ankara ve İstanbul arasındaki en kısa ve en eğlenceli alternatif olma özelliğini de taşıyan yolun yeniden canlandırılması için çalışıyoruz” diye konuştu.Haber Merkezi