KANADI KIRIKLAR

BOHEMLER KIYIDAKİLER

Sabah Gazetesi Yazarlarından Cem Sancar keyifli bir adam.

Yazıları gayet organik.

Hiç bir yan etkisi yok.

Şifa niyetine oku; şükür diyerek bitir/yut.

Müthiş bir anlatım dili var.

Mevzulara dokunuş biçimi roman tadında.

Kelimeleri kurşun, cümleleri mitralyöz gibi.

On ikiden vurmak gibi bir alışkanlığı da var.

Geçen hafta facebook sayfasından şöyle bir paylaşımda bulunmuş Sayın Cem Sancar;

"O diil de:

Radyoda pazar gününün kaydını yaptım.

Tavus kuşu anlattım, segah çaldım, güzel oldu.

Bugün Harbiye'den Eminönü'ne yürüdüm. Tarlabaşı'ndan aktım, Unkapanı köprüsünden döndüm ara sokaklardan Mısır çarşısına çıktım.

Taksim'in oralarda apartman boşluğuna tezgahını kurmuş bir ayakkabı boyacısı gördüm. Eğilmiş kalın bir kitabı okuyordu.

Önce geçtim sonra geri döndüm! "affedersin bende böyle bir hastalık var. Merak ederim kitabın kapağını görebilir miyim" dedim.

Adam gülümsedi biraz vakur kaldırdı kitabın kapağını gösterdi. Karamazov Kardeşler 'Dostoyevski' yazıyordu.

Baba pes dedim, o ayağa kalktı elini uzattı, adımı sordu, adımı söyledim.

Yine tek diş güldü. İki omzumdan tuttu, kısa boyluydu, gözlükleri düşmüştü, tek dişi vardı. "şükür kavuşturana hocam şükür kavuşturana" dedi.

Nerden okuyorsun beni diye sordum onu incitmeden; inanmamıştım! "pazar işte... tabii" diye boynunu büktü.

Bi fotoğrafını çektim. önümüzdeki hafta imzalı kitap getirecem, dedim. Onun çay ve de su teklifini o vakte bıraktım.

O gazla işte Eminönü'ne kadar yürüdüm. Memleketimden insan manzaraları gördüm. Yaya geçidi olmayan yerlerden geçtim, berduşlar gördüm, sakin insanlardı.

Durdum, baktım; arada paylaşacağım,

XXXX

Yazının devamı için aşağıdaki linke tıklayınız.

http://www.bolutakip.com/yazar/mustafa-nuri-gursoy/kanadi-kiriklar