İlimize gelen Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Öncelikli Dönüşüm Programları Eylem Planları'nı ortaya koyarak dünyaya çok olumlu mesaj vermiş olduklarını belirterek, "Önümüzdeki 10 yılda, 2023'e giderken, ikinci atılımla inşallah çok daha üst noktalara çıkacağız" dedi.

Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz'ı ziyaretinin ardından partisinin Bolu Merkez İlçe Kongresi'ne katılmak için 17 Temmuz Spor Salonu'na geçen Yılmaz, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çözüm sürecine ilişkin soru üzerine Cevdet Yılmaz, silahlar susmadığı sürece gerçek anlamda çözüm sürecinden bahsetmenin mümkün olmadığını söyledi.

"Bu silahların ülkemizin gündeminden düşmesi ve çıkması lazım" diyen Yılmaz, "Hatırlarsanız çözüm süreci başlarken, silahlı unsurlar yurt dışına çıkacaklardı ama maalesef o gerçekleşmedi. Çok az unsur yurt dışına çıktı ama asıl başlangıçta düşünülen şekilde, bağlı unsurların tamamen yurt dışına çıkması gerçekleşmedi. Bu gerçekleşmediği sürece de siyasetin tam olarak normalleşmesi mümkün değil. Herkes gelsin, demokratik ortam da siyasetini yapsın" şeklinde konuştu.

Yılmaz, hiç kimsenin şiddet uygulamaya hakkı bulunmadığını kaydederek, şiddetin olduğu yerde demokratik siyasetten bahsedilemeyeceğini vurguladı. "Türkiye'de çözüm süreci olmasın' isteyen, 'Türkiye, hep böyle kargaşalarla, çatışmalarla uğraşsın, enerjisini, kaynaklarını boş yere harcasın' diye düşünen, içeride ve dışarıda maalesef epeyce çevre var" ifadesini kullanan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunlar Türkiye'nin hep o eski meseleleriyle uğraşmasını istiyor. Enerjisi ve kaynaklarını boş yere sarf etsin istiyorlar. Zaman zaman bunların provokasyonlarıyla karşılaşabiliyoruz fakat biz doğru bildiğimiz yolda devam edeceğiz inşallah. Türkiye'de kardeşliği pekiştireceğiz. Geçmişten getirdiğimiz kültürel manevi değerlerimizi güçlü şekilde geleceğe taşırken, diğer taraftan da demokrasimizin standartlarını yükselteceğiz. İnşallah bu provokasyon yapmaya çalışanların çabaları da tuzakları da boşa çıkacak." Yılmaz, bedelli askerlik konusundaki soruya, bir taraftan askeri ihtiyaçlar ve planlamalar, diğer taraftan belli yaşın üzerine geldiği halde askerlik görevini yapamamış, iş-güç gibi başka sorumlulukları bulunanların talepleri olduğunu anlatarak, ikisi arasındaki dengeyi iyi kurmak gerektiğini kaydetti.

Öncelikli Dönüşüm Programları Eylem Planları

Yılmaz, Onuncu Kalkınma Planı hakkındaki soru üzerine "Bu paket, onuncu 5 yıllık kalkınma planımızdan kaynağını alıyor. Onuncu planı geçen yıl Meclisimizden geçirdik. Çok iyi bir plan oldu gerçekten. Türkiye'nin her yerinden 10 binin üzerinde katılımcıyla bu planı hazırladık. Bu plan çalışmamız iki yıl sürdü. sonuçta Meclisimizin onayı ile de yürürlüğe girmiş oldu" dedi.

Planda yenilik yaptıkları bilgisini veren Yılmaz, "Uygulamayı güçlendirmek bakımından 25 kritik dönüşüm alanı tespit ettik. Bunlar önümüzdeki dönemde 2023'e giden Türkiye'de reform yapmamız gereken kritik alanlar. İlerleme sağlamamız gereken, atılım yapmamız gereken kritik alanlar. Bunun içinde tarımda suyun verimli kullanımından, enerjide yerli kaynakların kullanımına, taşımacılıkta lojistikten, sağlık turizmine kadar çok geniş bir yelpaze var" değerlendirmesinde bulundu.

Plan tamamlandıktan sonda ilgili kurumlarla 25 dönüşüm programının yol haritalarını hazırladıklarına dikkati çeken Yılmaz, bütün kurumlarımızla toplama bakıldığında bin 350 civarında faaliyetten oluşan çok kapsamlı bir program olduğunu söyledi. "417 eylemi içerenden 9 tanesini Başbakanımız geçtiğimiz günlerde kamuoyuna ilan etti" diyen Yılmaz, "Geriye kalan 16 başlığı da alt faaliyetleriyle önümüzdeki haftalarda inşallah paylaşacak. Bir tanesi daha çok makro konularla ilgili bir paket olacak. Diğeri daha çok insan odaklı, sosyal boyutu içeren alanları kapsayacak. Böylece bu 25 alanımız da tamamlanmış olacak" ifadesini kullandı.

Yılmaz, bu işi yapabilen çok az ülke bulunduğunu aktararak, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Bakın, G-20'ye gitti Başbakanımız şimdi. Önümüzdeki yıl G-20'nin ev sahipliğini de biliyorsunuz Türkiye yapacak. Orada da bu çalışmalar bütün ülkelere örnek olarak anlatıldı. Dünyanın yapısal reformlara ihtiyacı var. Sadece bizim değil. Dünyada da büyüme düşmüş durumda. Gelişmiş ülkeler ciddi problemlerle karşı karşıya. Avrupa'da görüyorsunuz, uzun yıllarıdır durgunluk var. Bir tür tam olarak büyümeye geçemiyorlar. Gelişmekte olan ülkelerde büyüme oranı düştü. Çin dahil, büyüme hızlarında ciddi düşüşler söz konusu. Bu ortamlarda sadece parasal politikalar yetmiyor. Yapısal reformların da mutlaka gündeme gelmesi gerekiyor. Türkiye, bu konuda öncü ülkelerden oldu. Bu programı ortaya koymakla bütün dünyaya da aslında çok olumlu mesaj vermiş olduk.

Önümüzdeki süreçte inşallah bunun uygulamasını da gerçekleştireceğiz. Türkiye, son 12 yılda büyük atılım yaptı. Önümüzdeki 10 yılda, 2023'e giderken, ikinci atılımla inşallah çok daha üst noktalara çıkacağız.”