İZZET BAYSAL'A ŞÜKRANLARIMLA…

ŞÜKRAN BÖYLE SUNULMAZ…!

ŞÜKRAN GÜNLERİ NASIL OLMALI…?

ŞÜKRAN GÜNERİNDE HALK NERDE…?

Şükran = Şükür – Teşekkür… Minnet duyma manasındadır.

Yazılarımıza sorular ve cevaplarla devam edelim.

1)Teşekkürü kim, neden eder?

2)Teşekkür etme şekilleri nelerdir?

El cevap 1 = iyilik ve yardım yapılan kişi, hizmet alan, isteği yerine getirilen kişi vb türevlerini üretebiliriz…

El cevap 2 = herkes imkanları nispetince, duygularını nasıl dile getirmek istiyorsa…

Şimdi bunları neden yazıyorum?

Bildiğiniz üzere geçtiğimiz birkaç gün Bolu'muzda şükran günleri vardı, Bolu'nun babası İzzet Baysal'a şükranlarımızı sunduk. Kimler vardı şükran günlerinde bir bakalım;

Siyasi Partiler

STK temsilcileri

Birkaç öğrenci grubu

Belediye bandosu

Protokol

…!

Sıradan bir Boluluya sorduğunuzda İzzet Baysal kimdir diye, alacağınız cevap hemen hemen aynıdır; Bolu'da yaşayan bir vatandaşın doğumdan ölüme kadar yaşayacağı bütün safhalarda yaptığı hayırlarla iyi günümüzde kötü günümüzde hizmetlerinden azami ölçüde faydalandığımız bir güzel insan, Bolu'yu Bolu eden, şehir eden adam derler... Bolu'da bir kişi bile yoktur ki İzzet Baysalın hizmetlerinden faydalanmamış olsun.

Peki bu kadar değerli, önemli, saygıdeğer ve 7'den 70'e tüm Boluluların hayranlık ve sevgi besledikleri İzzet Babamızın Şükran Günlerine neden halk katılmaz?

1)Organizasyon yetersizlikleri

2)Duyuru eksiklikleri

3)Halkı cezbedecek aktivitelerin olmaması

4)İzzet Baba'ya layıkıyla bir gün bile organize edememek

Şimdi gelelim sonuç kısmına;

Bu başarısız organizasyonların sebeplerini halkın katılımının sağlanamamasının nedenlerine

Bilindiği üzere 3 – 4 yıldır Şükran Günlerini Kent Konseyi organize etmekte, Eskiden benim de gençlik meclisi başkanlığı ile içerisinde bulunduğum Kent Konseyimiz;

2 – 3 ay boyunca toplanır ve Şükran Günleri konu maddesi ile nasıl olması yönünde Bolu'nun seçkin insanları ve belirli grupların temsilcileri ile tartışılır,

“Konuşmalar İzzet Baysal Heykelinden Atatürk heykeline mi yürüyelim Yoksa Atatürk heykelinden İzzet Baysal heykeline mi yürüyelim” sorusu ile başlar,

“Stantlarda kimin olması gerekli” sorusu ile devam eder,

“Protokol konuşmalarında Halktan kim konuşacak, Üniversite öğrencilerinden kim konuşacak” sorusu ile son bulur…

Alakasız bir çok laf da o meclislerde tartışılır, Konseyde bulunan bütün herkesin görüşlerine yer vereceğiz denir fakat baskın büyüklerin sözlerinden başka etkinliğe de çok fazla yer verilmez…

“Bu bölümü de atladıktan sonra Yayla şenliklerine doğru objektifimizi çeviriyoruz ve sahneyi sizlere sunuyoruz; Yayla şenliklerine baktığımızda bir mevlid-i şerif okunur, halka etli pilav dağıtılır, açık arttırmalar yapılır açık arttırmada kazanılan paralar hayır işlerinde kullanılır…”

Ne kadar basit ve güzel değil mi, peki katılım nasıldır? Protokol olmaz, Halk Binlerce kişi ile katılımda bulunur…

Bu Kadar basit ve halk katılımı yüksek şenlikler bir yanda

Bolu'nun Babası, Hayırların efendisi İzzet Baysal'a şükran günlerine halk katılımının çok düşük olması bir yanda…

Acaba bu organizasyonu yapanlar halkı okuyamıyor mu?

Acaba bu kadar protokol, resmiyet Halka cazip gelmiyor mu?

Bu kadar çok sevilen ve sayılan bir hayırseverin Şükran Günlerine gölge düşürenler kim?

İzzet Baysal'ın Emaneti Bolu halkındayken, Bolu halkını şükran günlerine katılımdan alıkoyan ne?

SONUÇ

İzzet Baba bir hayır insanıdır

İzzet Baba bir vakıf insanıdır

İzzet Baba karşılıksız sevginin adıdır.

İlla stant kurulacaksa, Bu stantlar köylü annelerimizin İzzet Baba adına hayır için yaptıkları el işleri ile, köy ekmekleri, köy ürünleri ile, işçisinin memurunun elinden gelen bir değer arz eden el emeği göz nuru işlemeleri ile dolsa, herkes bu yaptıklarını İzzet Baysal'a şükran için, vakfına yada belirlenen hayır kurumlarına bağış maksadıyla satsa,

Bolu Merkezde bir çok camii'de hatm-i şerifler, Mevlid-i Şerifler İzzet Baba için okunsa, sevgi ve saygı madde ve mana dünyasında tam manasıyla dile getirilse,

Üniversite'nin sanat bölümleri bu günlerde sanat eserlerini İzzet baba için sunsa, İzzet Babanın eseri sanatkar Liseli ve Üniversiteli gençler Halkla tanıştırılsa,

Üniversite'nin her bölümü kendi bölümü ile alakalı sergiler açsa,

Şiirlerle, kompozisyonlarla Hayır ve İzzet baysal temasında Halkın ve öğrencilerin iştiraki sağlansa

Sanat camiasından isimler (sadece Bolulu olanlar bile olsa) Bolu halkı ile Kent Meydanında buluşturulsa,

Siyasiler Şükran günlerinde Müjdeleri ile aramızda olsa (Hala İzzet Babanın hayali Hukuk fakültesi”ni kurabilmiş değiliz..)

Herkes İzzet Babayı konuşsa, Şu ahir dünya'da insanları mutlu etmekten başka gayesi olmayan AHMET BAYSAL AMCA çoluk çocuk, kadın erkek herkesin asıl şükranlarının asıl manası ile her bir yanda kutlandığını görse, Mutlu olsa

İYİ OLMAZ MI? GÜZEL OLMAZ MI?

Yukarı da dediğim gibi

Hayır İnsanına Şükran için Hayır yapmak lazım

Vakıf İnsanına Şükran için Vakfetmek lazım

Karşılıksız seven bir insana Şükran için Karşılığı çok önceden hayırlar ile ödenmiş sevdayı adam akıllı haykırmak lazım…

Şükran günlerine STK'ların katılımından öte, Bu şükran günlerini hiç kimseyi ayırt etmeden STK'larla koordine etmek lazım..

Köyler ve şehirde ki herkese ulaşmak o kadar kolay ki, her köyün, her mahallenin muhtarı gönüllü olacaktır bile, Muhtarlar derneği ( dernekleri ) bu işi seve seve pek ala yaparlar.

Yani sözün özü; Bu işler böyle olmaz Pek muhterem Konseyimiz… Bırakın Organizasyon işlerini bu işten anlayanlar yapsın...

Bolu halkı vefakardır, fedakardır, bunu meydanlara yansıtmak ise samimiyet işidir.

İzzet Baba'ya şükran için yazdım, Ahmet Baysal amca hoş görsün…

Selam ve Muhabbet ile