Haberi duyduğumda çok üzüldüm. Evine giderken, hiç tanımadığı bir cani tarafından hunharca öldürüldü. Katil zanlısının iyi hal indirimiyle kapalı cezaevinden, açık cezaevine gönderildiği, izinden sonra firar ettiğini öğreniyoruz. Geçmişinde bir sürü suç kaydı olmasına rağmen bu riske nasıl girilebildiğini düşünüyorum. Ceren'in son görüntülerini gördüğümde de yüreğime ince bir sızı saplandı. Ceren'in suçu neydi hiç birimiz bilmiyoruz.

Bundan beş yıl önce aynı acıyı Bolu' da yaşamıştı. Bigem Çubukçuoğlu'nun acısıyla günlerce yandı yüreğimiz. Üstelik benim mahalle arkadaşımın kızı olduğunu öğrenmiştim. Ayşe Kalkan, yani katili de benim meslektaşımdı. Bir iki kez sohbet etmiş, hatta Beypazarı gezisine aynı minibüsle geziye gitmiştik. O gün durumunu bilmiyordum. Fakat davranışları çok değişikti. Yanına kimse oturmamıştı. Ben de başka boş koltuk olmadığı için yanına oturmuştum. Hatta bir ara ikimiz gezmiştik Beypazarı sokaklarını. Dönüş yolculuğunda tedirgin olduğumu inkâr edemem. Telefona bakıp bakıp gülüyordu. O günden sonra da görmedim. Sonra o üzücü olayı duydum.

Olayın öncesinde aslında sinyalleri vermiş fakat kimse o kadar tehlikeli olabileceğini düşünmemiş. Kimin aklına gelir ki durduk yere birini öldüreceğini. Ayşe, engelli kadrosundan atanmış bizim kuruma. Sonradan arkadaşlarıyla konuştuğumuzda, diğer çalışanlar çok idare etmişler. Topluma kazandırma adına risk taşıyan bir uygulama olduğu kesin bence. Bazı uygulamaların denetimi de olması gerekmez miydi?

Gencecik bir kız Bigem ihmal kurbanı değil mi ? İlaçlarını almadığı için karşısına kim çıkarsa çıksın öldürecek biri sokaklarda geziyor ve kim denk gelirse katlediyor.

Kadın, boşanmaya kalkıyor, kocası sokak ortasında kurşun yağmuruna tutuyor.

Çocuklarımız güvende değil, sokağa bizim zamanımızdaki gibi rahat bırakamıyoruz.

Parklar daha tehlikeli. İpini koparan parkta. Hırlı mı hırsız mı, sapık mı? Bilemiyoruz.

Bu şiddete artık dur dememiz lazım. Meclisin artık harekete geçmesi ve bazı kanunlarda değişiklik yapması gerekiyor. Cezaların arttırılması ve caydırıcı hale gelmesi gerekiyor. Sizce?