Bolu Özel Çağsu Hastanesi Dahiliye Uzmanı Başhekim yardımcısı Dr. Hakan Yorulmaz, Hipertansiyonun Ciddi bir sağlık sorunu olduğunu ve küçümsenmemesi gerektiğini belirterek hastalara uyarılarda bulundu.

Öncelikle hipertansiyonun halk arasında doğru bir şekilde bilinmesinin öneminin altını çizen Dr. Hakan Yorulmaz, Tansiyonu kısaca ‘kan basıncı' olarak tanımlayabiliriz. Damarlarımızdaki kan, dolaşım sırasında bir basınç oluşturur. Bu basınç alınan gıda, yapılan iş, harcanan güçle bağlantılı olarak gün içinde küçük farklılıklar gösterebilir. Kan basıncı iki ölçümle ifade edilir: Sistolik basınç (Büyük tansiyon) ve Diyastolik basınç (Küçük tansiyon).Gün içinde kan basıncının belli bir sürede devamlı yüksek olması hipertansiyon olarak tanımlanır.Hipertansiyon ciddi bir sağlık sorunudur. Birçok sağlık sorununun hem nedeni hem de sonucu olabilir.” dedi.

TANSİYONUN DOĞRU ÖLÇÜLMESİ EN ÖNEMLİ ÖNCELİKTİR

Uzm. Dr. Hakan Yorulmaz tansiyonun doğru ölçülmesinin bu hastalığın en önemli noktası olduğunu belirterek, Hipertansiyon günümüzün en önemli hastalıklarından birisidir. İlkemizde de çoğunu kadınların oluşturduğu 18 milyona yakın kişi yüksek tansiyona karşı mücadele veriyor. Tansiyonun doğru ölçülmesi için şu hususlara dikkat edilmesi gerekir: Kişi ölçümden kısa süre önce sigara ya da kahve içilmemiş ve dinlenilmiş olmalıdır.Büyük tansiyonun 140 ve üzerinde küçük tansiyonun ise 90 ve üzerinde olması yüksek tansiyonu ifade eder.Eğer büyük tansiyon 120-139 arasında ve küçük tansiyon da 80-89 arasında ise bu durum yüksek tansiyonun eşiğinde olunduğunu gösterir.” ifadelerini kullandı.

YÜKSEK TANSİYON SİNSİ BİR HASTALIKTIR

Uzm. Dr. Hakan Yorulmaz, ayrıca yüksek tansiyonun sinsi bir hastalık olduğunu belirterek yüksek tansiyonu düşündüren belirtilerini şekilde sıraladı; Yüksek tansiyon sinsi bir hastalıktır. Bu özelliğinden ötürü her yaşta görülebilir. Belirti vermeden ortaya çıkar. Bazı hallerde kişi yüksek tansiyon sorunu olduğunu bilmeden yaşamını sürdürebilir. Yüksek tansiyonu düşündüren belirtiler:

-Çabuk yorulma

-Nefes darlığı

-Görme bozukluğu

-Baş ağrısı

-Burun kanaması

-Yorgunluk

-Çarpıntı

Bu gibi durumlarda mutlaka hekime danışılması gerekir.Yüksek tansiyon kontrol altına alınmazsa; Kalp hastalığı, felç (inme), böbrek hastalığı ve körlüğe neden olabilir.Tetkikler varsa ek risk faktörlerini ve hedef organ hasarının saptanmasını hedefler.''

Yorulmaz açıklamalarının son bölümünde ise risk faktörlerini belirtti ve vatandaşlara şu uyarılarda bulundu,

Yüksek tansiyon riskini artıran etkenler:

-Sigara içmek

-Kolesterol yüksekliği

-Diyabet varlığı

-60 yaş ve üstü olmak

-Ailede yüksek tansiyon hastasının bulunması

Yüksek tansiyonla baş edebilmek için yaşam tarzı değişikliği gerekir. Kişi sağlıklı olduğu kiloyu bilmeli ve o kiloda kalmayı sağlamalı, tuz tüketimi azaltılmalı, alkol tüketimi çok ölçülü olmalı, düzenli fiziksel aktiviteye önem verilmeli ve sigaradan uzak durulmalıdır. Hipertansiyon tedavisinde tansiyon düşürücü ilaç kullanmak yerine bitkisel ilaç ve sarımsak kullanılması büyük bir hatadır. Piyasadaki Tarım Bakanlığı onaylı bitkisel ilaçların çoğu afrodizyak maddeler içerir. Bu ilaçlar tansiyon yükselmesine yol açabilir. Limon ve sarımsağın ise tansiyon düşürmedeki rolü azdır. Yüksek tansiyon tedavisinde tek başına kullanılmaz. Yalnızca diyetin bir parçası olabilirler. Birçok hastalığı mevcut olan Vücut ilaca alışır etkisini kaybeder, ilaç yan etki ve bağımlılık yapar” şeklindeki düşünce kesinlikle yanlış. Eğer ilaç tansiyonu iyi kontrol etmiş ve kişide belirgin yan etki oluşturmamışsa, ilacın eski ya da yeni oluşuna bakılmaksızın ilaç kullanılmalı. Tansiyon ilaçları bağımlılık yapmaz. Tansiyon ilaçlarının yan etki potansiyeli düşüktür ve bu etkinin ortaya çıkışı kişiye göre değişiyor. Yan etki ortaya çıktığında ilaç bırakılmamalı ve mutlaka doktora başvurulmalı. Unutmayın ki hastaya en büyük zararı kontrolsüz hipertansiyon veriyor.Her kan basıncı yüksekliğinde dil altı hapı çiğnenmemeli. Dil altı hapının sadece baş ağrısı, göğüs ağrısı, nefes darlığı gibi şikayetlerin geliştiği ve sıklıkla büyük tansiyonun 180 değerini aştığı acil durumlarda kullanılması gerekiyor. Aksi halde dilaltı ilacı kan basıncını hızla ve kontrolsüz düşürerek felç, kalp krizi ve ölüm gibi istenmeyen sonuçlara yol açabiliyor. Dilaltının evde kullanımı doktor önermediği sürece tercih edilmemeli.

Ciddi sağlık sorunlarının oluşmasının en büyük nedeni kişilerin ilaçlarını yarım bırakmaları, yaşam alışkanlıklarına dikkat etmemeleridir.'' Haber Merkezi