Üniversitelerde ders başına zamlı tarife içeren harç uygulamasına geçildi” diyen Eğitim Sen Bolu Şube Başkanı Erkan Korkmaz, 2012 yılında, Bakanlar Kurulu kararıyla üniversitelerde sadece birinci öğretim ve açıköğretim öğrencilerinden harç alınması uygulamasının kaldırıldığını hatırlatarak Hükümetin, ikinci öğretim öğrencilerini yok sayarak "harçları kaldırdık" propagandası yapmasının üstünden kısa bir süre geçmişken, harç uygulaması "katmerli" biçimde yeniden devreye konuldu” dedi.

Eğitim Sen Bolu Şube Başkanı Erkan Korkmaz, yaptığı yazılı açıklamada katkı paylarını konu etti. Korkmaz şunları kaydetti: 2014-2015 eğitim öğretim yılını kapsayan katkı payı ve öğrenim ücretlerine ilişkin 15 Eylül 2014 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında üniversite öğrencilerini yakından ilgilendiren bir karar alınmıştır. 27 Eylül 2014 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren karara göre, bir dersi iki kez geçemeyen öğrenciden o ders için ilave ve katlanarak artan öğrenim ücreti alınması uygulaması getirilmiştir. Buna göre öğrenci bir dersi üçüncü kez alıyorsa %50, dördüncü kez alıyorsa %100, beş ve daha fazla o dersi alması durumunda %300 ilave öğrenim ücreti ödeyecektir.

Ayrıca 4 yıllık bir lisans programını 4 yıl içerisinde bitiremeyen her öğrenci, 7 yıla kadar katkı payı adı altında harç ödemek zorundadır. Ancak 7 yıldan fazla süre eğitime devam edenler, dersi ilk defa alsalar bile ödemek zorunda oldukları harca ek olarak ayrıca ders başına ücret ödeyeceklerdir. Yabancı dille öğretim yapan ve yüksek puanlarla girilen bölümlerde ise öğrenim ücretinin "bir buçuk katı" fazla harç alınmaktadır. Bu durumun açık ifadesi şudur: LYS`de daha fazla puan gerektiren İngilizce lisans programını bahsedilen süre içerisinden bitiremeyen öğrenci, aynı bölümü Türkçe okuyandan daha fazla harç ödemek zorunda bırakılmaktadır.

Bununla birlikte ilgili Bakanlar Kurulu Kararı`nın 27 Eylül tarihinde resmi gazetede yayınlanmış olması ise başka sorunları beraberinde getirmiştir. Bazı üniversiteler güz dönemi(birinci yarı yıl) kayıtları esnasında bu sistemi uygulamamış ve bahar dönemi kayıtlarına yönelik öğrencilere borç çıkaracağını duyurmuştur. Dolayısıyla birçok öğrenci ikinci dönem kayıtlarında yüksek miktarda harçlarla karşı karşıya kalacaktır. Daha önce de ifade ettiğimiz üzere "harçların kaldırılması" ile birlikte özellikle yandaş medya tarafından "öğrencilerin parasız eğitim hayali gerçek oluyor, AKP eğitimi parasız yapıyor" algısının yaratılmaya çalışıldığına ve bunun bir algı yönetimi olduğuna dikkat çekmiştik. Tekrar ifade etmek gerekirse yükseköğretim açısından bakıldığında harçların "kısmen" kaldırılmış olması, üniversitelerde "parasız eğitim" dönemine girildiği anlamına gelmemektedir.

Üniversite harçlarının, bir öğrencinin dönemlik masrafının yüzde 10`una bile denk gelmediği bilinmektedir. Üniversitelerde binbir güçlükle okuyan öğrencilerin eğitimini sürdürmesi için karşılaması gereken temel ihtiyaçların maliyeti (barınma, ulaşım vb) yeterince öğrencilerin omuzlarına yük yüklemektedir. Birçok öğrenci, bu maliyetleri karşılayabilmek için öğrencilik süresi boyunda çalışmak zorunda kalmaktadır.

Dolayısıyla barınmadan, ulaşıma; nitelikli ders materyallerine erişimden, sağlıklı beslenmeye kadar çok geniş bir alanın nitelikli ve parasız biçimde örgütlenmesi gerekmektedir. Bunları yok sayarak, "başarı"-"başarısızlık" gibi ayrımlar üzerinden öğrencilerin sırtına bir maliyet yüklemesi en basit ifadesiyle iki yüzlülüktür. Eğitim Sen olarak, yükseköğretimin kamusal, parasız ve nitelikli biçimde örgütlenmesi gereken temel bir kamu hizmeti olduğu bilinciyle, getirilen bu düzenlemeyi kabul etmediğimiz ve bu düzenleme karşısında ortak mücadeleyi yükselteceğimiz bilinmelidir. Vergilerimizin saraylara değil, çocuklarımızın ve gençlerimizin geleceği için harcanmasını istiyoruz” Haber Merkezi