Gezici yaptığı açıklamada, Kamuoyunun da yakından takip ettiği üzere, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörlüğü tarafından 03 Temmuz 2019 tarihinde gazetelerde farklı akademik unvanlara ait toplam 21 kadro ilanı yapıldı. Söz konusu ilanların yayınlanmasının hemen ardından, Bolu'da basılan yerel gazetelerde, Rektörlük tarafından hazırlanan ilanlar BAİBÜ'de kişiye özel ilanlar” olarak yer aldı. Özellikle İktisadi ve idari Bilimle Fakültesi ve Meslek Yüksekokullarına ait olan ilanlar için, yerel basında çıkan haberler ve yorumlar, ‘' kimse zahmet etmesin bu kadro şahsa özel açıldı'' anlamına gelmekteydi. Bolu'da yaşayan bizler yapılan yorumlara ve yaşananlara şaşırıyor muyuz? Kuşkusuz hayır. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Eğitim Sen olarak, bu meselenin tüm memleketin en temel meselesi olduğunun ve sadece Bolu'ya özel olmadığının farkındayız. Kamunun, siyasi iktidarın kendi hedeflerine uygun olarak yeniden inşa edilme süreci, maalesef eşit yurttaşlık , liyakat, hakkaniyet ve kurumsallık gibi kavramları ciddi olarak aşındırdı ve bazılarını da yok etti

Kamuda yer almanın ve yükselmenin temel yolu ise liyakate değil yandaş olmaya, biat etmeye bağlandı. Kamu kaynakları , kadrolar; kurumların, toplumun ihtiyaçları için değil; kişilerin/ cemaatlerin/ eşin dostun ihtiyaçları için tahsis edilmeye başlandı. Sınavlardan, yapılan mülakatlara , açılan kadrolardan yapılan atamalara kadar bu mekanizmanın nasıl çalıştığını ve kadrolaşmanın nasıl oluştuğunu hepimiz gayet iyi biliyoruz.

“AKADEMİK CAMİA TARAFINDAN KAYGIYLA İZLENMEKTEDİR”

Üniversitelerde, yıllardır hizmet veren; insan, doğa ve toplum yararına bilim üreten öğretim görevlilerine norm kadro vb. yönetmelikler gerekçe gösterilerek, mesleki ve özlük hakları verilmemektedir. Diğer taraftan, belirli kadrolara ve konumlara, sürekli üniversite dışından (koşulları sağlayıp, sağlamadığı dahi belirsiz olmasına rağmen) atama yapılması, akademik camia tarafından kaygıyla izlenmektedir. Bizler, daha yakın geçmişten, üniversitemizin kadrolarının ve kamu kaynaklarının, benzer yöntemlerle kadrolaştığını, nasıl itibarsızlaştırıldığını ve kamu kaynaklarının nasıl heba edildiğini çok net anımsıyoruz. Öğrencilerimizin, bu uygulamalar sonucunda, nitelikli eğitim haklarının ellerinden alındığına tanıklık etmekteyiz. Eğitim ve Bilim Emekçileri sendikası Eğitim Sen olarak tekrar hatırlatmak isteriz ki; Bizler bu ülkede geçmişten günümüze bilimsel özerk üniversite mücadelesini verenleriz. Kamu kaynaklarının ve kadrolarının; eş dost / tarikat/ cemaat ilişkisi içerisinde bulunulanlara değil; eşit yurttaşlık temelinde, liyakatli, adil, toplum ve insan yararını esas alan bir şekilde kullanılmasının ülkemizin geleceği için en acil ihtiyaçlarından biri olarak görmekteyiz. Aksi uygulamaları sendikamızın temel tüzük ilkeleri ve sorumlu yurttaşlık anlayışı gereği açık etmeye devem edeceğimizi kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız” ifadelerini kullandı. A. Haktan Yamantürk