“Fatih'in İstanbul'u Fethettiği Yaştayız ”
Geçtiğimiz Mayıs Ayı, içerisinde bu milletin istikbalini belirleyecek olan iki önemli kilometre taşını barındırıyor.
Birinci Taş;
“29 Mayıs 2014”
Bir tarafta;
Peygamber Efendimizin övgüsüne mazhar olan, mübarek ve kutlu şehir İstanbul'un İslam ile şereflenişinin 561.yılını coşku ile kutlayan bir gençlik var. Ve bu gençlik, kalplerindeki iman ile dillerinde nağmelenen Fatihalar, Yasinler ile Ecdad iklimini soluyormuşçasına, kırık abideleri yükseltecek taşta bir gençlik…
İkinci Taş;
“31 Mayıs 2014”
Diğer tarafta;
Camisiz, Ezansız, Namazsız, Müslümansın ve de İnançsız bırakılmak istenen İstanbul'un yakıp yıkılışının 1.yılını coşku ile kutlayan yabancılaşmış bir gençlik var. Ve bu gençlik; Kalplerine yerleşmeye çalışan küfür ile dillerinde nağmelenen isyan ile ellerindeki taş, sopa ve molotoflar ile Bizans iklimini soluyormuşçasına, taşıdığı değerlerden habersiz, kukla bir gençlik…
Görünen bu iki zihniyet çatışması bize yabancı olmasa gerek. Tıpkı merhum Mehmet Akif'in idealize ettiği “Asım'ın Nesli” ile Tevfik Fikret'in “Haluk” isimli çocuğunda bütünleştirdiği, inançsız bir neslin çatışması gibi. Bu çatışmanın galibi dün olduğu gibi bugün de ‘Asım'ın Asil Nesli' olacaktır. Öyle diyor ya Akif;
“Âsım'ın nesli… diyordum ya… nesilmiş gerçek;
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.”
Şu bir gerçektir ki; Bir ülkeyi bilek kuvvetiyle yenemeyenler ahlaki değerlerini bozarak mağlup etmeye çalışırlar. Çalıştılar, çalışacaklarda. Unutmamak gerek;
Sâhipsiz olan memleketin batması haktır;
Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır.
Bu mısralar zihnimize kazınıp, gönlümüze nakşetmeli. Bu Vatana Haluklar değil Asımlar sahip çıkmalı. Kaybedecek vakit yok. Milli ve manevi değerlerini bilen ve bu değerlere sahip çıkan o yüce neslin devamını getirmek boynumuzun borcu. Bizler Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştayız. Bizler kırık abideleri yükseltecek taştayız ve bizler burçlara bayrak olacak kumaştayız. Bunun için aşk ile sevda ile memleket için ümmet için yürüyeceğiz, Yürüyeceğiz ve Millet Yürüyecek Arkamızdan.