Geçtiğimiz hafta ilimize gelen AK Parti Grup Başkan Vekili Mahir Ünal'ın açıkamalarını eleştiren muhalefete seslenen AK Parti Merkez İlçe Başkanı Adil Esen, "Sayın grup başkan vekilimizin bir konuşma bütünlüğünden önü olan arkası olan bir konuşma bütünlüğünden tutup cımbızlayarak çıkardıkları bir sözünü günlerdir ağızlarına dolayarak gündemde kalma çabalarını üzülerek izliyoruz" dedi.

AK Parti Merkez İlçe Başkanı Adil Esen konuyla ilgili açıklamasında şu ifadelere yer verdi; "Geçtiğimiz hafta ilimize gelen Ak Parti Grup Başkan Vekili ve Kahramanmaraş Milletvekilimiz Sayın Mahir Ünal ve Teşkilatımız sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle Daha Güçlü, Daha Büyük Türkiye Yolunda birlikte bu millet adına neler yapabiliriz konusunda toplantı yapmış, ardından da Ak Parti Bolu 4. Kadın Kolları kongremize katılmıştır.

Bizim daha güçlü bir Türkiye, tüm kesimleriyle daha müreffeh bir toplum için derdimiz var, gayretimiz var, hedeflerimiz var, bu yönde bitmek tükenmek bilmeyen çalışmalarımız var. Muhalefetin topyekununa bakıyoruz onların millet diye bir dertleri yok, milletin değerleriyle alakalı bir saygıları yok. Ülkemizin daha güçlenmesine dair bir çalışmaları bir hedefleri yok. Zaten lügatlerinde dağarcıklarında büyümeyi güçlenmeyi bağımsızlığı ifade eden Hedef” diye bir kelimeleri hiç yok. Ya ne var Engellemek”. Bu millete ait, özüne ait, geleceğine ait, milliyetine maneviyatına ait ne kadar kazanım varsa ne kadar hedefi hayali çalışması varsa bütün bunları engellemek.

Sayın grup başkan vekilimizin bir konuşma bütünlüğünden önü olan arkası olan bir konuşma bütünlüğünden tutup cımbızlayarak çıkardıkları bir sözünü günlerdir ağızlarına dolayarak gündemde kalma çabalarını üzülerek izliyoruz. Bir muhalefet ki bu ülkenin kalkınması adına,bu milletin menfaati adına hiç söyleyecek sözü, bir projesi olmasın. Bir muhalefet ki bu millet için zerre kadar hedefi hayali olmasın. Tabi ki bunlar olmayınca da gündemde kalmanın yolunu bulmuşlar bu aziz milletin iradesini temsil eden Teşkilat mensuplarımızın ağzından çıkacak bir sözü gündem haline getirip gündem olmaya çalışıyorlar. Unuttunuz mu bu millet 2002'de gündemden düşürdü. Milletin içinden doğan bu Ak Parti'yi gündemin merkezine koydu. Sonraki her dönemde bu aziz millet sizi de bizi de izlemeye takip etmeye devam etti.Her seçimde Ak Partiyi tekrar bu aziz millet yaptığı icraatları ve yapacakları için, ülkenin güçlü büyük geleceği adına ortaya koyduğu hedefleri hayalleri için bir kez daha bir kez daha başa getirirken,gündemin öznesi yaparken sizleri de milletin dilini anlayamadığınız için, milletin değerlerini, beklentilerini,ihtiyaçlarını anlayamadığınız için her seferinde gündemden düşürdü. Bakıyoruz da şimdilerde tarih kitabı karıştırmaya başladılar. Cihanı altı asır adaletle şanla şerefle zaferle yöneten Ecdad-ı Osmanlı'yı hatırlamaya başladılar. Abdülhamit Hanı hatırlamaya başladılar mirasını reddettikleri şanlı mazinin gündeme tutunabilmek adına neredeyse romanını yazacaklar. Samimiyet her şeyin elbette başıdır. Samimiyet olmayınca da komik oluyor ama yine de Tabi ki bu kendileri için iyi bir gelişme sayılabilir. En azından bir yerde sorulduğunda Osmanlı adına bir iki kelam etmeye vesile olur hem sonra tarihini bilmeyen yarınına dair planlar yapamaz. Belki bir gün bu milletin adına bir siyaset geliştirmek fikri akıllarına gelirse de tarihi bilmek çok işe yarayacaktır. Yalnız biz o karıştırdıkları tarih kitaplarını okumakla kalmadık bu millet için, bu ülke için 13 yıldır tekrar yeni bir tarih yazdık ve yazmaya devam edeceğiz.

Bunların cımbızlayarak çıkardıkları cümlenin de geçtiği konuşmanın devamında bakın Sayın Grup Başkan Vekilimiz Mahir Ünal daha neler diyor; Darbeci yapının, statükocu, vesayetçi, darbeci yapının yaptığı anayasa değişmeli. Kendisine uyan, kendi şartlarını karşılayan anayasayı millet kendisi yapmalı. Biz 1921 ve 1924 Anayasalarını biliriz. Atatürk'ün yaptığı anayasada Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” yazıyor. Atatürk'ün yaptığı anayasayı 1961'de darbeciler değiştirdi. Darbeciler egemenlik hakkı millet adına anayasada tanımını bulan yetkili organlar eliyle kullanılır diye değiştirdiler. Yani milletin egemenlik hakkını milletten aldılar anayasa da tanımını buldukları organlara teslim ettiler. 1982 Yasası da bunların teyidini yaptı. Altıncı maddesiyle bu anayasanın milletin iradesinin tecelli ettiği meclis tarafından değiştirilme ihtimalini yok etti. Daha konuşmasını yazalım mı.

Ey muhalefetin ilimizdeki sözcüleri vereceğiniz cevabınız söyleyeceğiniz sözünüz varsa konuşmanın tamamını dinleyin. Dinleyin ki o zaman bu milletin geleceği ve yarınları için 12 yıldır yapılanları birazcık duyma imkanına kavuşmuş olur siz de böylelikle bir şeyler öğrenmiş olursunuz da belki ufkunuzda bir açılım yakalamış olursunuz. Orada Partimizin liderine şuan ki parti başkanlarıyla bir kıyaslama bir atıf vardır. Bu iltifatta kuru kuruya değil liderimizin ülkeye kazandırdığı değerler üzerinden gelen bir atıftır. Geçmişi yok saymadan geçmişin kazanımlarını dile getirerek, günümüze göndermede bulunulan bir atıftır. Orada yani konuşmanın genelinde ne Osmanlı ne de bu ülkenin kurucusu Atatürk'ü yok sayan bir ifade yoktur. Milletin beklentilerini dilini söylemini tersten okuduğunuz gibi o konuşmayı da tersten dinlemeyin. Hele tarih konusunda ki kıt kulaktan dolma bilgilerle bu millete tarih dersi vermeye kalkışmayın, bu milletin iradesi olan partimize tarih dersi vermeye kalkışmayın bunlar hem bizim hem de milletimiz nezdinde hem komik olur hem de alıcı bulamaz.Gerçek şu ki sözler samimiyetle süslenirse bir değer ifade eder." Haber Merkezi