Bolu Türk Metal Sendikası üyeleri bankalar önünde toplanarak, Türk bayrakları ve sendika flamalarıyla haklarını aradı. Türk Metal Sendikası Bolu Şube Başkanı Özgür Elçi, yaptığı konuşmada: Patronların terazisi adaletsiz, emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Adaletli terazi istediğimiz için meydanlardayız” diye konuştu.
Her hafta olduğu gibi bu haftada Bolu Türk Metal Sendikası üyeleri İzzet Baysal Caddesi üzerinde eylemlerini sürdürdüler. Yaklaşık 200 kişiden oluşan sendika üyeleri sloganlar, bayrak ve flamalarla haklarını aramak için bankalar önünde toplandılar. Türk Metal Sendikası Bolu Şube Başkanı Özgür elçi alkışlar eşliğinde geldiği konuşma kürsüsünden işçilere seslenerek, Biz çalıştık, biz ürettik, biz kazandırdık. Şimdi de kazanacağız, bunun lamı cimi yok” diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü: Metal iş kolu Türkiye'nin en büyük, en güçlü ve en zengin işkolu. Metal işkolunda, Türkiye'nin devleri var. En büyük kuruluşlar, en fazla kazananlar bizim işkolumuzda. Bu fabrikalar, bizim emeğimizle büyüdü. Bu çarklar bizim alın terimizle döndü. O bacalar bizim mesaimizle tüttü. O fabrikalar bizim evladımız gibi oldu. Bizim ellerimizde büyüdü. Onların başarısıyla gururlandık, mutlu olduk. İhracatta şampiyon oldular, kazandılar. En fazla karda şampiyon oldular kazandılar. Şampiyonluk ödülleri hep onların oldu, hep kazandılar. Artık sıra bizde” diye konuştu.

Sık sık sloganlar konuşması kesilen Elçi, İnsanı insan yapan, içindeki adalet duygusudur. Adalet eşitlik demektir. Hakkın hakça teslimi demektir. Adalet terazisi, insaflıdır. Ama bizim işkolumuzda yanlış tartan bir terazi var. Bu terazi patronların terazi” diyerek, Patronların terazisi yalan. Patronların terazisi yanlış. Terazi eksik tartıyor, yanlış tartıyor. Hakkımızı hukukumuzu hakça tartmıyor. Tartı adaletsiz, tartan adaletsiz. Emeğimizi doğru tartmıyor. Ekmeğimizin gramajından kaçırıyorlar. Biz, böyle bir teraziyi kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz de. Bunun için, sözleşme masasındaki o teraziyi elimizin tersiyle ittik. Biz, adaletli terazi istiyoruz, onun için meydanlardayız. Biz adam gibi çalışır, adam gibi üretiriz. Hakkımız için el ele vermeyi, mücadele etmeyi ve hakkımızı almayı da biliriz. Kimse bizim efendiliğimizi, sağduyumuzu, insafımızı, iş sevgimizi, işyeri sevgimizi, vatan sevgimizi, test etmeye kalkmasın. Biz bu konuda rüştünü ispat etmiş bir sendikayız, kendini ispatlamış emekçileriz. Son noktaya kadar sabrederiz. Selamete çıkmayı da biliriz. 1990'da bunu ispat ettik. Gerekirse, yine, yeniden ispat ederiz. Biz karar verdik, iş, ekmek yoksa barış da yok. Üretmekte yok” dedi.