Takımımız içeride oynadığı Osmanlı, Kayseri maçlarında 1 puan, Adana deplasmanından 3 puan, Antalya mağlubiyeti arkasından Elazığ maçı puansız döndü. 5 maçta, 4 puan alarak (yetersiz) bir periyodu tamamlamış oldu. 14 maç, 16 puan, 7 maç içeride oynayarak 6 puan alan takımımız iç saha performansı ile lig bitse, Ordu'nun hemen üstünde. Dış saha performansıyla ise 7 maç (11) puan ilk 6'nın içerisinde gözükmekte.

Elazığ maçına baktığımızda şunu görmekteyiz. Rakibimizin takımımıza ev sahibi takım gibi oynamayarak, iç sahada bize karşı oynayan takımlar gibi alanı daraltarak, oyuncular birbirine yakın oynayarak acele etmeden, fazla adamla hücum etmeyerek, arkada eksik yakalanmadan, sabırla bir oyun oynadı. 2. yarı ise takımımız fiziksel kapasitesini düşünce, 2 oyuncu ile daha diri ve biraz daha kontrollü bir şekilde önde basarak, defans oyuncularımıza daha baskılı oynayarak bizi hataya zorlamışlar. Bundan da başarılı olmuşlardır. Antalya, Elazığ maçında da net gördük; coşkulu oynayan, agresif oynayan takımımız, bunu yavaş yavaş kaybetmekte. Bizim bunu kaybetmemiz en büyük tehlike. Çünkü biz yardımlaşmayı, agresifliği, rakibimizden bir fazla koşmayı bıraktığımız zaman bireysel kalitemiz düşük. Bizim bu sene Emre ve Kenan dışında maçı çevirebilecek oyuncumuz yok. Son 3 maçta, 5 ile 7 puan arasında alamazsak 2. yarıya başlarken, tehlike çanları ile başlarız. Takımımıza Karşıyaka maçında başarılar.

NOT: Bu hafta stoperde Mehmet Can şans bulur mu yoksa İshak veya Nurettin ‘mi (Mehmet Can'ın oynaması, hocamızın genç oyuncuya bakışını görmemiz açısından önemli)