Eğitim Sen Bolu Şube Başkanı Erkan Korkmaz yaptığı basın açıklamasında Eğitim Bir Sen'i hedef aldı.

Eğitim Sen Bolu Şube Başkanı Erkan Korkmaz yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi: YÖK`ün 50/d`li araştırma görevlilerinin 33/a`ya geçişleriyle ilgili yayınladığı kararın Eğitim Bir Sen tarafından zafer edasıyla kamuoyuna duyurulmasının şaşkınlığı içerisindeyiz! Çünkü söz konusu karar, araştırma görevlilerinin hâlihazırdaki sorunlarını çözmekten ziyade bu sorunların etrafından dolaşan, hiçbir gerçekçi ve somut çözüm önerisi getirmeyen, getirilen ilkesel önerilerin hayata geçmesini bugüne kadar engelleyen etkenleri göz ardı eden, kısaca sorunları çözüyor-muş gibi yaparak "gözlerimizi yaşartan" bir karardır.

Eğitim Bir Sen`in "Araştırma görevlileriyle ilgili çabalarımız sonuç verdi" başlıklı söz konusu trajikomik çelişkilerle dolu olan ve bu nedenle akıl sağlığını tehdit eden açıklaması aslında söze gerek bırakmıyor. Örneğin açıklamada deniliyor ki;"Eğitim-Bir-Sen olarak, 50/d ve 33/a araştırma görevlilerinin başta iş güvencesi olmak üzere mali ve özlük hakları ile çalışma şartları konusunda sürdürdüğümüz çabalar, meyvelerini vermeye başlıyor."

· Soruyoruz! YÖK`ün kararının neresinde 50/d`li araştırma görevlilerine iş güvencesi veren bir karar var?

2010 yılında yaptıkları, yani bugünden 5 yıl önce yapılan bir Şûra`ya atıf yaparak diyorlar ki, "2547 sayılı Kanun`un 33/a, 35 ve 50/d maddeleri çerçevesinde istihdam edilen araştırma görevlilerinin, öğretim üyeliği kadrolarına atanmalarını talep etmiştik."

· Soruyoruz! Öğretim üyeliği kadrolarının yardımcı doçentlik kadrosundan başladığını bilmiyor musunuz? Yoksa doktorayı bitirmeden tüm araştırma görevlilerini Yrd. Doç. kadrosuna atanmasını savunan çılgın bir projeniz mi var? Yoksa sendikamızın şu talebini mi ifade etmeye çalışıyorsunuz? "Doktorasını tamamlamış araştırma görevlileri ek koşul aranmaksızın güvenceli kadrolara atanmalı, akademik yükselmeleri önündeki engeller kaldırılmalıdır."

Diyorlar ki, "(…)YÖK ile gerçekleştirdiğimiz ikili kurumsal görüşmelerde de 35 ve 50/d maddeleri kapsamındaki araştırma görevlilerinin iş güvencesi konusu gündeme getirmiş, bu hususta 33/a araştırma görevlisi kadrolarına atanmalarını ve beraberinde tüm araştırma görevlileri için kadro ve iş güvencesi konusunda yasal düzenleme yapılması gereğini dile getirmiştik."

· Soruyoruz! YÖK`ün ilgili kararında, araştırma görevlilerine iş güvencesi ve kadro vermeye yönelik bir düzenlemenin yapılacağı ifade edildi de biz mi göremedik?

Diyorlar ki, "Son olarak 31.03.2015 tarihinde YÖK`te gerçekleştirilen toplantıya sendikamızı temsilen Necmettin Erbakan Üniversitesi‘nden Cüneyt Özşahin katılmış ve 50/d araştırma görevlilerinin 33/a kadrolarına geçirilmesiyle ilgili sendikamızın görüşünü dile getirmiştir."

· Soruyoruz! YÖK`ün toplantısındaki temsilciniz, araştırma görevlilerinin performans kriterlerine göre 33/a`ya geçirilmesi önerisine dair ne demiştir?

· Araştırma görevlilerinin güvencesiz istihdam edilmesi ve iş tanımlarının kasıtlı biçimde muğlak bırakılmasının, ciddi ölçüde angaryayı beraberinde getirdiğini ve bu duruma itiraz ettiklerinde mobbinge maruz kaldıkları gerçeğini kabul ediyor musunuz?

· Araştırma görevlilerinin en üretken dönemlerini, ağır bir iş yükü, angarya ve işten atılma tehdidi altında öldürüldüğü gerçeği ile 50/d`den 33/a`ya geçişte performans kriterlerini onaylamak arasındaki ilişkiyi nasıl yorumluyorsunuz?

· Son olarak, 2010`dan bugüne yüzlerce araştırma görevlisi işten atılma tehdidiyle karşı karşıya bırakıldığında, araştırma görevlilerinin iş güvencesi talebiyle yürüttükleri mücadele tüm kamuoyunun gündemine taşındığında bir sendika olarak ne yaptınız?

Eğitim Sen olarak, araştırma görevlilerinin yarınlarını görebilmemiz ve araştırma görevlilerinin haklarına yönelik gerçekleşecek bir saldırıya karşı şimdiden hazırlıklı olmamız açısından bu sorularımıza verilecek yanıtların hayati önemde olduğunu belirtir, tüm araştırma görevlilerini bu sorularımıza verilecek yanıtları takip etmeye davet ederiz” Haber Merkezi