Önce Düzce Belediyesi Abant'ı istedi, sınırlarına daha yakınmış, Abant Düzce'nin olmalıymış.

Ardından Yığılca Belediyesi Yedigöller'e çökmeye kalktı, hatta Yedigöller'imiz ‘sahip çıkacağız, burası Yığılca'mızın ve Düzce'mizin bir değeri' dedi.

Diyen kim? Eski ilçemizin kazası, daha önce kendi sınırlarındaymış şimdi ilçe olunca Bolu'da kalmış ona dert yanıyor. Sanki mekân Yunan'da kaldı.

Ermeni diasporasının her 24 Nisanda soykırımı gündeme getirmesi gibi, Yığılca Belediyesi de her yıl konuyu ısıtıp ısıtıp polemik malzemesi haline getiriyor.

Hadi diyelim Abant ve Yedigöller Düzce sınırlarına devredildi, sonra ne olacak? Her devrediliş yılında 21 pare top atışı ile mi kutlanacak? Yerel seçimlerde propaganda olarak mı kullanacaklar? WC işletmesini Düzcespora mı devredecekler? Bilmek en doğal hakkımız.

Avrupa'da ülkelerden ülkelere bir tabela ile geçildiği günümüzde eski ilçemiz ve kazası bizim sınırlarımıza göz dikmeye kalkması, TV ve gazetelerde kendi isimlerini duyuracak haber olmakta başka bir şey değildir.

Abant ve Yedigöller kimindir? Hayır Bolu'nun da değil, adı üzerinde Milli Park” yani bu topraklarda yaşayan herkesin ve oralara ulaşımı en rahat kim sağlarsa o il ile anılır.

Ziyaretçi akınına uğrayan iki milli parkımıza kim ulaşımı en rahat sağlarsa dışarıdan gelenler o güzergâhı kullanır, o ilin merkezinden geçer, gidecek olanlara o yolu tarif eder, gelmişken de o ilin merkezine uğrayıp ekonomisine katkı sağlar.

Yedigöller yolu yapımını kaçıncı valimize sorduğumuzu hatırlayan var mı? Hala yapılacak, hala bitirilecek. Adamlar uyanıp Abant'a ve Yedigöller'e yol yapımına başlamadan önce biz mevcut yollarımızı bitirmemiz lazım.

Ne zaman ki Navigasyonlar farklı yol gösterir işte o zaman Abant ve Yedigöller'i devrettik demektir.