Bolu Valiliği İl Sosyal Etüt Projeler Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı tarafından desteklenen 'Kardeşlik İçin El Ele Projesi' kapsamında, Diyarbakır'ı gezip görmeye giden Bolulu gençler, memnuniyetlerini dile getirdi.
İlimizden, aralarında sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin de bulunduğu 26 kişilik heyet, Diyarbakır'da kaldıkları süre içerisinde şehrin tarihi ve kültürel mekanlarını gezdi. Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, Vali Yardımcısı Şinasi Demirbaş, Bolu Valiliği İl Sosyal Etüt ve Proje Müdürü Gürbüz Yavuz, Diyarbakır Valiliği İl Sosyal Etüt ve Proje Müdürü İbrahim Karataş ile ilimizden giden 26 kişilik heyet bir araya geldi.
Diyarbakır'ın tarihi, kültürel ve insani güzelliklerini gezip görmeye giden gençleri ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu belirten Diyarbakır Valisi Toprak, "Bölgemizle ilgili medyaya yansıyan bazı olumsuz haberler nedeniyle, insanlar buraları gezip tanıma konusunda bir adım geri çekiliyorlar. Dolayısıyla biz birbirimizi tanımalıyız, bilmeliyiz ve dinlemeliyiz. Biz olabildiğince buraların gezip görülmesi gerektiğine inanıyoruz. İnsanlar gelip Diyarbakır'ın gerçek marka değerini ve kadim bir kent olmasının altında yatanları öğrensinler istiyoruz. Sizler buraya geldiniz bu güzellikleri gezdiniz gördünüz şimdi memleketlerinize döndüğünüzde çevrenize tüm bu güzellikleri anlatacaksınız. Böylece onların zihnindeki bazı önyargıları yıkmış olacaksınız. Buralara gelip görmeden buraları tam anlamıyla anlamak, hissetmek mümkün değil. Geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu ilimize teşrif etmiş ve verdiği konferansta Diyarbakır'ın neden bu denli kadim bir kent olduğu konusunda çok önemli hususlardan bahsetmişti" dedi.
"KÜLTÜR DİL TARİH İNSANİ GÜZELLİKLER BU KADİM KENTİN KİMLİĞİNİ ORTAYA ÇIKARIYOR"
Diyarbakır'ın, 33 farklı medeniyetten günümüze kadar ulaşmış, farklı değerler bütününe ev sahipliği yaptığını bellirten Vali Toprak, "Kültür, dil, tarih, insani güzellikler bu kadim kentin kimliğini ortaya çıkarıyor." diye konuştu.
Diyarbakır'da gerçekleşen bazı olumsuz olaylara değinen Vali Toprak, "Basın ve medya kuruluşları olmayan bir şeyi göstermiyor. Ancak burada oluşan olumsuz olaylar şehrin her yerinde gerçekleşmiyor. Sadece bir noktasında olan bir olay ekranlarda tekrarlanıyor, sanki bütün Diyarbakır'da gerçekleşiyormuş gibi algılanıyor. Bir köşede el yapımı patlayıcı veya molotof atılıyor fakat bu patlayıcı başka bir şehirde de atılıyor. Diyarbakır'da atıldığında haber değeri 10 oluyor, başka şehirde atıldığında haber değeri 1 oluyor. Bu haberler yüzünden de insanlar irkiliyor ve izleyenlerde yanlış önyargılar oluşuyor." diye ifade etti. Türkiye de 1980 yılından önce oluşan göç hareketleri ekonomik nitelikte olduğunu belirten Vali Toprak, şunları söyledi:
"1980 yılından önceki ekonomik ve 1980 yılından sonra da güvenlik nedeniyle göçler yaşandı. Buradaki sermaye sahipleri sermayesini yatırmada ürkek davrandı. Dolayısıyla buradaki sermaye sahipleri başka yerlere yatırım yaptı. Üretim gücünü teşkil edecek gücü, oluşan göçlerle kaybettik. Diğer taraftan, kırsalda ve köyde yaşayan vatandaşlar da il merkezine yerleşti. 1980 yılında 250-300 bin kişi iken nüfus, şu anda 1.6 milyon. Bu nüfusun içerisinde üretim gücüne giremeyen, kendi ayakları üzerinde kalmakta sıkıntı yaşayan ve çoluk çocuğunu yönetemeyen aileler var. Anne ve baba köyden kent merkezine geldiğinde, kentin olumsuz noktalarından çocuklarını koruyamadılar. Dolayısıyla anne ve babalar çocuklarını yönetemediler. Şimdi bu çocukları topluma kazandırılması gerekiyor. Anne babasını, ülkesini, çevresini ve milletini seven nesiller yetiştirmeliyiz. Çocuklarımızın her türlü yabancı madde kullanım alışkınlıklarından uzak tutulması gerekir. Terör, aslında ülkemize çok şey kaybettirdi. Şiddet, tehdit ve ol