CHP Gençlik Kolları Merkez İlçe Başkanı Eda Bayraktar bir açıklama yayımlayarak, 12 Eylül'le hesaplaşmak, önce özgürlükçü bir Anayasa oluşturmak, sonra Türkiye'yi darbe ürünü kurumlardan arındırmakla mümkün olabilir” dedi.

Eda Bayraktar açıklamasında şu ifadelere yer verdi; Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğu günden bu yana darbelerle ve muhtıralarla kontrol altında tutulmuş bir ülkedir. Bunun sebebini demokrasinin yeteri kadar olgunlaşmamasında arayabiliriz. Türkiye'de demokrasi algısı maalesef hükümet kurabilen çoğunluğun azınlığa acımasızca tahakküm kurma çabasından öteye geçemiyor ve ordu yönetime el koyma hakkını kendinde bulabiliyor. Bu da ülkenin gelişmesi önünde çok büyük bir engel, çünkü darbe sonrası kanayan yaraların kapanması bir hayli zaman alıyor. Darbeler birer utanç kaynağı, birer kara leke olarak tarihimize geçiyor. Bu darbelerden biri olan ve Kenan Evren komutasında yapılan 12 Eylül darbesinin yaraları bugün bile sarılmış değil. Askerin yönetime el koyduğu o günden bu yana Türkiye 12 Eylül'ün sancısı içinde, tam 34 yıldır. Suçu kanıtlanmadan idam edilen onca insanın yanında, yaşı tutmadığı halde infazı meşrulaştırılmaya çalışılan bir Erdal Eren örneği de var. Hiç bir zaman unutmayacağız. İdamlar, işkenceler elbette acıları dinmeyen izler, ancak günümüzde o dönemi görmemiş olan insanlara da bizzat hükmeden izleri unutmamak gerekir. Örneğin, anayasa. Türkiye 82'den itibaren bir darbe anayasasına mahkum edildi, bugün hala hakikatli bir değişiklikliğe uğrayıp özgürlüklerin korunduğu bir anayasa haline dönüştürülmedi. 12 Eylül darbesinin biz gençleri ilgilendiren en büyük ve problemli meyvelerinden biri de YÖK. YÖK üniversitelerin özerkliği -dolayısıyla bilim dünyasının bağımsızlığı- önünde çok ciddi bir engel. Bir ülkenin geleceğine form veren üniversiteler hükümetler ve cumhurbaşkanlarına göre eğitim politikaları yürütüyorlar. Hangi dönem olursa olsun üniversiteler kesin ve net birer eğitim politikasına sahip olmalı, bilim bağımsız olmalı. Tüm bunlar varlığını sürdürürken, 12 Eylül'le hesaplaşmak adına Kenan Evren'e verilen müebbet hapis cezası güldürücü. 100 yaşına merdiven dayamış bir insanın müebbet alması sembolik bir hesaplaşma. Elbette darbe suçlularının yargılanması olumlu bir gelişme. Ancak 12 Eylül'le hesaplaşmak, önce özgürlükçü bir Anayasa oluşturmak, sonra Türkiye'yi darbe ürünü kurumlardan arındırmakla mümkün olabilir.”