YILMAZ; KEŞKE ADNAN'DA BUNU GÖRSEYDİ”

Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Ekim ayı ilk meclis toplantısında hafta başında hayatınıkaybeden Arçelik A.Ş. eski Genel Müdürü Adnan Tüfekçi hakkında ki samimi düşüncelerini meclis üyeleriyle paylaştı. İl Başkanlığı döneminde Arçelik Fabrikası'nın Bolu'da nasıl büyüdüğünü anlatan Yılmaz, cenaze töreninde gördüğü kalabalığın kendisini fazlasıyla etkilediğinin de altını çizdi.

Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Arçelik A.Ş. Genel Müdürü Adnan Tüfekçi hakkında ki görüşlerini Ekim Ayı Meclis toplantısında meclis üyeleriyle paylaştı. Adnan Tüfekçi'yle özel bir dostluğu bulunduğunu belirten Başkan Yılmaz, bazı özel anılarını ve bir birlerine yaptıkları esprileri de aktardı. Başkan Yılmaz yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı;

“HAYRAN OLDUĞUM BİR İNSANDI”

Adnan çok özel bir arkadaşımızdı. Kendisi bu şehirli olmamasına rağmen Bolululardan daha fazla bu şehre sahip çıkan, çok ender insanlardan bir tanesiydi. Görüşlerimiz tamamen onunla zıt olmasına rağmen Bolu'ya karşı olan duyarlılığı dolayısı ile hayran olduğum bir insandı. Depremden sonra Arçelik Fabrikasının en kısa sürede harekete geçmesi ile Bolu'ya bir can geldi. Biz bunun ne anlama geldiğini sonradan anladık.

“BUNLARIN HEPSİ ADNAN BEYİN GAYRETLERİ İLE OLDU”

Ben İl Başkanıyken Adnan Bey bana geldi dedi ki; Koç Gurubu Avusturya'da bir fabrikayı aldı. Bu fabrikayı yurt dışına kuracaklar. Bir karar çıkması lazım. Eğer o kararı çıkartabileceğine söz verirsen bu fabrikayı Bolu'ya getireceğim dedi. Ben de peki dedim. Siyaseten gücümün yeteceğini düşünerek söyledim. O da gitti KOÇ Holdingi ikna etti ve bu fabrika Bolu'ya geldi. Tabi bu karar çok önemli bir kararmış, ancak Başbakanın çıkartabileceği bir kararmış. Uzun sürede çıkabilen bir karar olmasına rağmen 6 aylık bir süreç içerisinde bu karar çıktı ve bu fabrika Bolu'ya geldi. Bu fabrikanın Bolu'ya gelmesi ile ne oldu derseniz; 700'e yakın personelden 2100'e yani üç misli arttı personel sayısı. Arçelik'in şuanda Bolu'da olan fabrikası Avrupa'nın en büyüğü, Dünya'nın en büyük ikinci fabrikası. Bunların hepsi Adnan Beyin gayretleri ile oldu.

“HİÇ SOSYAL MÜNASEBETİ YOKTUR”

Adnan'ın çok önceden emekli olması lazımken Koç Gurubu son raddeye kadar tuttular. Adnan hergün sabahleyin 6'da kalkar, 8'e kadar fabrikada bütün gücünü verir, akşam neredeyse bitmiş olarak gelir. Hiç sosyal münasebeti yoktur.

“KEŞKE ADNAN'DA BUNU GÖRSEYDİ”

Ona zaman zaman takılırdım; Adnan Beni taşıyacak 4 kişi çıkar ama seni taşıyacak 4 kişi çıkmaz derdim. Bir muhasebecisini birde kendimi katardım. İki de Çorumlu tutarız artık diye. Gerçekten onun dışarıdan sevilmediği kanaatindeydim ve bunu da suratına defalarca söyledim. Emekli olduktan sonra onun boşluğa düşeceğini hissettim. O kendinin boşluğa düşeceğini herhalde hissedemedi. Ona yeni kurduğumuz şantiyede profesyonel idarecilik teklif ettim. Bana ‘sizinle geçinemeyiz' dedi. Evlenmeyeceğiz diye defalarca söyledim ve en son ‘bir düşünürüz' dedi. Şimdi tabi daha fazla ısrar etmediğime çok pişmanım. Adnan çok kuralcı bir arkadaşımızdı ve bir mesafesi vardı, o mesafeyi kimseye aştırmazdı. Ama Bolu için özel bir insandı. Böyle insan çok az bulunur. Çok önemli bir değerdi. Cenazesini görünce Bolu insanının ona nasıl sahip çıktığını görünce şaşırdım, inanamadım, keşke Adnan'da bunu görseydi dedim. Hatta o cenazeyi gördükten sonra kendi cenazemin de sadece 4 kişiyle sınırlı kalmayacağı ümidini taşımaya başladım.

“ALLAH TAKSİRATINI AFFEYLESİN”

Bu kadar güçlü bir adam, herkese hükmedebilen bir adam, heryerden iş teklifi alan bir adamın o noktaya gelmesi mümkün değildi. Benim için çok özel bir insandı. Kafasındaki herşey Ülkenin ve Bolu'nun ileri gitmesi ile ilgili düşüncelerle dolu olan bir insandı. Hatta şunu söyleyebilirim. Ben Belediye Başkanı olduğumda, buradan işçi çıkartmak zorunda kaldığımda burayı basmıştı herkes. Yanımda da kimse durmamıştı. Peki ben nereye gittim biliyor musunuz? Arçelik'e, Adnan'ın yanına gittim. Yani bu kadar özel bir ilişkimiz olan ama hissi olarak da hiç birbirimize benzemeyen insanlardık. Bana hep şunu söylerdi ‘Sana oy vermem, zaten benim oy verdiğim adam da daha hiç kazanamadı', ben de hep ‘aman sen oy verme' derdim ona. Allah taksiratını affeylesin. Bu tür insanlar çok özel insanlardır. Hakan AYDIN