Kurban Bayramı dolayısıyla bayramın ilk gününde İzzet Baysal Turizm ve Otelcilik Okulu Uygulama Oteli bahçesinde bayramlaşma töreni yapıldı. Törene ilimiz protokolünün yanı sıra Bolulu vatandaşlar da ilgi gösterdi.

Bayramlaşma törenine Bolu Valisi Ahmet Zahteroğulları, Bolu Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divan Katip Üyesi Fehmi Küpçü, Bolu Milletvekili Tanju Özcan, Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hayri Coşkun, Vali Yardımcıları Mustafa Kemal Kesin, Necdet Özeroğlu, Ömer Eru, Gürkan Karaman, İl Jandarma Komutanı J. Alb. Türker Yılmaz, İl Emniyet Müdürü Mustafa Kızılkaya, daire müdürleri ve vatandaşlar katıldı. Bayramlaşma programına gelen Vali Ahmet Zahteroğulları, bayramlaşmaya gelenlerin masalarına giderek tek tek bayramlaştı ve mübarek Kurban Bayramlarını kutladı.

Bayramlaşma töreni ikramların ardından konuşmalarla devam etti. Törende Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Bolu Milletvekili Tanju Özcan ve Bolu Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divan Katip Üyesi Fehmi Küpçü birer konuşma yaparak, herkesin Kurban Bayramını kutladılar ve önümüzdeki bayramlarda Müslüman ülkelerde akan kanın bir an önce biterek ülkemiz gibi bir huzur ortamında bayram kutlamaları temennisinde bulundular.

Daha sonra söz alan Vali Ahmet Zahteroğulları ise yaptığı konuşmasında, Bende öncelikle herkesin bayramını kutluyorum. Benden önceki konuşmalarda da ifade edildi, gerçekten de zor bir dönemden geçiyoruz. Benim sevmediğim bir laf var Her zamankinden daha birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde” diye başlar ve devam eder. Sevmememin nedeni şu: ilki birlik ve beraberliğe hiç az ihtiyaç duymadık ki bu coğrafyada. Bu coğrafyada dört tarafımız tarih boyunca hep ateş çemberi. Sadece bizim yönettiğimiz, güçlü olduğumuz, adalet, huzur ve refah götürdüğümüz dönem hariç ne Ortadoğu, ne Balkanlar, Doğu Avrupa, Kuzey Afrika, ne Kafkasya tarih boyunca hiçbir zaman o huzuru, o refahı da görmemiş ve bu gidişle görmeyecek de. Şüphesiz görmesini diliyoruz. Bizi farklı kılan çok şükür ki şu coğrafyada bayram gününü bayram tadında kutlayabilen çevremizde başka bir ülkede yok. Önce insani değerlerimiz, şu anda halen yaşattığımız geleneklerimizden gelen, tarihten gelen, atalarımızdan devraldığımız, dinimizden gelen İslam'ı hoşgörü dini olarak algılayıp dünyaya da tanıtmış olmamız. Biz dini hiçbir zaman bir şiddet dini olarak benimsemedik. Bütün İslam coğrafyasında şiddeti öngören örgütler doğarken Türkiye'de böyle bir ortam bulamadılar. Çünkü bizim sağlam bir altyapımız var. Diğer taraftan biz bedelini ödemişiz. Dün sosyal medyadan da bir resim paylaştım. 57. Alay var Çanakkale'de meşhur. Onun resimlerini hatırlarsınız üzerinde hep ‘Hiç Dönmeyi Düşünmediler' yazar. Kumandanından tüm fertlerine kadar şehit olmuş bir alaydı. Çok bildiğimiz Alay var ama 57. Alayın böyle bir özelliği var. Toprak uğrunda ölen varsa vatan oluyor. Biz bu topraklar için her devirde ecdadımız çekinmeden canlarını verdiler. Şu anda burada bulunan topluluğun içinde ailesinden, sülalesinden iki üç kuşak içerisinde şehidi olmayan gazisi olmayan kimse yoktur. Bu işler kolay olmuyor. Bedeli ödenmeden olmuyor. Bir diğeri biz eksikleri ile beraber yine bu coğrafyada zor olan şeyi başarmışız. Demokrasiyi inşa etmişiz, Cumhuriyeti inşa etmişiz. Bunların değerlerini gerçekten bilmemiz, yaşatıp geliştirmemiz lazım. Eğer 1. Dünya Savaşının sonunda bu coğrafyada ve öbür ülkelerde de baskıcı rejim yerine, demokrasi inşa edilebileydi yada yakın zamanda yaşadığımız Arap baharı denilen değişimden sonra demokratik bir düzen teşhis edilebilseydi belki bugün bunlar yaşanmayacaktı. Çünkü baskıcı rejim ile iktidarı ele geçirebilen karşıdakini eziyor ve bu şiddeti doğuruyor. Bizim yine bugünkü huzuru borçlu olduğumuz değerlerden biri de budur diye düşünüyorum. Tabi ki ülkemizde olan ne varsa hep daha üst düzeyi bizim şehrimizde mevcut. Ben her zaman söylüyorum buradaki birlik ve beraberlikten. Gerçekten de zor zamanlarda tartışmalar da olacak. Fikirlerin çatışmasından hakikat doğar. Ama fikirlerin hiçbirini biz kişisel yada çıkar çatışmasına döndürmemeliyiz, döndürmüyoruz da zaten. Çok şükür ki ortak değerlerimizde, vatan söz konusu olduğunda, ülkenin birlik ve beraberliği söz konusu olduğunda her birimiz de dün olduğu gibi bugün de canımızı vermeye hazırız. Allah bu huzurumuzu bozmasın. Hem şehrimizde hem ülkemizde, Allah bu beraberliğimizi daim etsin. Bayramlar bizim birlik ve beraberliğimizi pekiştiren günler. Bayram tadında bayramlar yaşayalım ömür boyu. Allah bizim tadımızı bozmasın. Tekrar bayramınızı kutluyorum” şeklinde konuştu.

Bolu Valisi Ahmet Zahteroğulları ve beraberindekiler daha sonra ise Huzurevi sakinlerini ziyaret etmek için bayramlaşma töreninin sonunda buradan ayrıldılar.