Basın mensuplarıyla bir araya gelen Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, son günlerde kamuoyunda konuşulan konular hakkında açıklamalarda bulunmaya devam ediyor. Bolu Kalkınma Vakfı Ankara Şubesi yönetim şekli, yapılması planlanan Adliye Sarayı, Mimarlar Odası yönetimi ve kamu kurumlarına gönderilen 182 işçi hakkında samimi ifadeler kullanan Başkan Yılmaz, düşüncelerini bir kez daha kamuoyu ile samimi bir şekilde paylaşmış oldu.
Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Bolu Kalkınma Vakfı Ankara Şubesi yönetimi, adliye binası, Mimarlar Odası yönetimi ve 182 işçinin diğer kamu kurumlarına giderek Bolu Belediyesi'ne yaptıkları katkıları samimi bir şekilde anlattı. İşte Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz'ın o açıklamaları;
“Siyasi yapılarda birliktelik olmaz”
Ankara'da Bolulu bürokratlarla gerçekleştirdiğimiz toplantı Bolu Kalkınma Vakfı'nın Ankara Şubesi'nde bulunan bütün üyeleri kapsayan bir toplantı değildi. O konuyla ilgili düşüncelerimizi ifade ettik. Siyasallaşan yapılarda birliktelik olmaz. O zaman siyasi cemiyetler oluşur. Biz Bolu'yu birleştiriyorsak orada siyasi bir atmosferin olmaması lazım. Siyasi atmosfer bu yapılarda içeriye atılan dinamit gibidir. O dinamit Bolu Kalkınma Vakfı'nda atılmıştır. Bu durumun çok yanlış olduğunu hem yönetim kurulunda hem kongrede ifade etmeye çalıştık ama şamataya geldi iş. Benim siyaset yaptığım söyledin. Ben siyaset yapsam en yakın danışmanım gibi olan Mustafa Namdar geldiği yapıyı bilirsiniz, kent konseyi başkanlığını önerdiğim adam Turgut Kalaycıoğlu onunda yapısını bilirsiniz. Bolu Kalkınma Vakfı'nın bütün üyelerinin gelmesini ben istedim. Onlarında yapısını bilirsiniz. Yani ben herkesi kucaklamak için, onları büyüğümüz olarak gördüğümüz için, Bolu'yu bir araya getirmeye çalışan ben isteseydim siyaset yapsaydım o yapıların hiç birini bu yapıların içine alır mıydım? Bu isimler bu işlerin başında olur muydu?
“Bizde siyaset böyle yürüyor, yanlış yapılıyor”
Maalesef hem siyaset yapıyorlar. Hem de siyaseti benim yaptığım şeklinde lanse etmeye çalışıyorlar. Bu durum şuna benziyor; bir tarihte Adana'da ki bir öğrenci olayında Bolulu öğrenciler Adana'da okurken saldırıya uğrar. Saldırıda öldü diye bırakılan isimlerden biride Seyit Ali Özkoç'tur. Ertesi gün Cumhuriyet Gazetesinin konuyla ilgili haberinde "faşistler saldırdı, öldüresiye dövdüler, öldü zannedip bıraktılar" şeklinde yayınlanmıştır. Burada sizinde tanıdığınız o arkadaşımızın babası o ha