Baro Başkanı Atalay Bolu'nun turizm teşvik kapsamına alınması konusuna temkinli ve şüpheli yaklaşacaklarını söyledi. Atalay bu yasa ile Türkiye'de imara açılan her yerde aynı sorunlarla karşılaşıldığını belirterek, Bu teşviklerle Türkiye; tarihini, doğasını, sit alanlarını turizme açtı ve sonunda Türkiye kaybetti” dedi. Atalay her şeyi ‘istemezük' anlayışıyla hareket etmediklerini söyleyerek sağlıklı bir sorgulama yapılmasını önerdi. Atalay, Halkın bunu mini referandumla oylaması lazım” dedi.

Bolu Baro Başkanı Ferit Atalay Bolu'nun turizm bölgesi teşvik kapsamına alınması hakkında değerlendirme yaptı. Sosyal paylaşım sitesinden kararın iptali için gerekirse Danıştay'da yargısal süreci başlatacaklarını söyleyen Atalay, uzmanlarla ve işadamlarıyla görüşüp Bolu için en doğru kararın alınmasını istediklerini belirtti. Turizm bölgesi kapsamına alınan Bolu'da ormanların, endemik bitkilerin ve yaban hayatın akıbetinin ne olacağının sorgulanması gerektiğini söyleyen Baro Başkanı Atalay; köylülerin yaylalarını, Kartalkaya ve Karacasu düzlüğüne kadar olan alanı korumak için nasıl bir tedbir alınacağının öğrenilmesi gerektiğini ifade etti.

‘Yapılacak yatırımla ilgili sorgulanması ve yanıtlanması gereken bir sürü soru var' diyen Atalay bunun referandumla Bolululara sorulması gerektiğini belirtti. Atalay, Türkiye'de imara açılan alanlarla ilgili yaşananlar hep aynı şeyler. Bunlar bizi ürkütüyor. Turgut Özal zamanında yürürlüğe kondu Turizm Teşvik Yasası. Özal'la birlikte Antalya, Bodrum, Marmaris gibi kıyılarımızda müthiş bir yapılaşma başladı. Bu yapılaşma sonucu 5 yıldız dev gibi oteller, dev gibi tesisler kuruldu. Kıyılarımızı kaybettik ve kıyılarımız vatandaşın uzanamayacağı, ayağını bile denize sokamayacağı hale geldi. Bu turizme gölge göreceli bir kazanç sağladı ama Türkiye tarihini, doğasını, sit alanlarını turizm diye açtı ve sonunda Türkiye kaybetti. Bolu'da böyle bir olgu yaşanmasın diliyorum. İmara açılan yerlerle ilgili olarak Sayın Valimizin açıklamalarını dinledim. Bir ağaca karşı 3 ağaç dikileceği, otopark, golf sahaları, helikopter pistleri yapılırken doğaya zarar verilmeyeceği açıklamalarını izledim. Ancak Bolu ormanları Türkiye'nin 2. 55'ine hakim olan gerçekten genetik yapısıyla tohum üretim merkezi olan ormanlar. Bu ormanlar Bolu'nun akciğeri. Bu oranlarda inanılmaz çeşitlilik ve endemik bitkiler var, bir yaban hayatı var bu ormanlarda. Köylülerin yaylaları, göletimiz var. Kartalkaya'dan Karacasu düzlüğüne kadar olan bir bölge burası. Nasıl bir koruma tedbiri alınacak? Ormanın akıbeti ne olacak? Atıklar ne olacak? Burada yapılacak yatırımla ilgili sorgulanması ve yanıtlanması gereken bir sürü soru var. Dava açacağız derken herşeyi istemezük anlayışıyla hareket etmiyoruz. Biz bir toplum kuruluşuyuz. Anayasa ile kurulan bir organız. Araştıracağız. Bilim adamları ile, çevrecilerle, ormancılarla konuşacağız, yatırımcılarla, işadamlarıyla konuşacağız. Bir değerlendirme yapacağız. Bunun sonunda gerçekten Bolu'da gelecek kuşaklara bırakabileceğimiz yaşanacak bir çevreyi kaybedeceksek tereddüt etmeden dava açarım. Ama eğer gerçekten yapılacak yatırım ÇED raporlarıyla, dünyada örnekleri görülen turizm yatırımlarıyla 5 yıldızlı bir yatırım olup, çevreye ve Bolu ekonomisine katkıda bulunacaksa, Bolu ciddi bir istihdama kavuşacaksa, sosyal, siyasal ve ekonomik durumunu dönüştürecekse bunun karşısında durmanın da doğru olmadığını biliyorum. Bu nedenle öncelikle sağlıklı bir sorgulama yapılmalı, halkın tercihlerinin ortaya çıkarılması lazım. Hatta halkın bunu mini referandumla oylaması lazım. Halkın istekleri değerlendirilip oylanabilir. Bu yatırım salt para kazanmak amacıyla, birilerine rant, yağma kültürünü getirerek Bolu'yu ve yaylalarını talan edecek bir sonuç doğuracaksa belki bu istenmiyor ama bu sonucu yaratacaksa bu yatırımın karşısına stk'lar nasıl çıkıyorsa biz de bunu bir görev biliriz. Yani gelecek kuşaklara doğru, güzel ve yaşanabilir bir çevre mi bırakacağız, yoksa 5 yıldızlı bir tesislerden gelecek kuşakların ulaşamayacağı bir ortam mı bırakacağız? Bunun tercihini yapmak durumundayız. Yönetim Kurulumuzla görüşeceğiz, danışacağız stk'ları, ehil ve uzman kişilere danışıp tavrımızı belirleyeceğiz”dedi. Haber Merkezi