Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Paris'te aralarında terör örgütü PKK'nın kurucularından Sakine Cansız'ın da bulunduğu 3 kadının öldürülmesine ilişkin, ''Eksik bilgi ile yapılacak değerlendirme, bizi doğru sonuca götürmeyecektir'' dedi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nce (TOBB) Abant'taki bir otelde düzenlenen ''Girişimcilik Konseyi Stratejisi Çalıştayı''na katılan Ergün, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Paris'teki cinayetle ilgili yeni gelişmelerin sorulması üzerine Ergün, ''Soruşturmanın hangi safhaya geldiğini bilmiyorum. Dolayısıyla biraz beklemek gerekecek. Sonucun açıklanması, böyle bir cinayetin nasıl işlendiği, kim tarafından işlendiği, hangi amaçla işlendiği gibi bir sürü değerlendirme var. Bu değerlendirmelerin her birini ayrı ayrı ele almak gerekir. Şuanda yapılan değerlendirmeler ancak soruşturma neticelendikten sonra bir yere oturabilir. Biraz beklemek gerekecek'' diye konuştu.
Eksik bilgi kırıntıları ile doğru sonuca ulaşmanın mümkün olamayacağına dikkati çeken Ergün, ''Dolayısı ile konuyu daha yakından inceleyenlerin, daha somut bilgilerle hareket edenlerin yaptıklarına bakmak lazım. Yoksa bizim elimizdeki bilgiler şu anda yapacağımızı değerlendirme için eksik. Eksik bilgi ile yapılacak değerlendirme bizi doğru sonuca götürmeyecektir. Onun için doğru bilgilere sahip olanlar bu değerlendirmeyi yapsın. Doğru sonuca ancak bu şekilde ulaşabiliriz'' şeklinde konuştu.
''Bu tür olaylarda her zaman çok değişik yaklaşımlar olur'' diyen Ergün, sözlerini şöyle tamamladı: ''Bunda da çok farklı yaklaşımlar ortaya çıktı. 'Örgüt içi hesaplaşmadır' denilmesinden tutun da 'bir provokasyondur' denilmesine kadar veya 'başka türlü ilişkiler sonucunda ortaya çıkmıştır veya yabancı istihbarat servislerinin Türkiye'deki gelişmeleri provoke etmek için attığı adımdır' denilmesine kadar, çok geniş bir yelpazede değerlendirmeler oldu. Bu değerlendirmelere göre de haklı haksız bir takım tepkiler ortaya çıkıyor. Bu değerlendirmeler bu tür olaylarda olabilir ama hangisi doğrudur ancak soruşturma sonucunda bunlardan birine ulaşmak mümkün. Bırakın, onu bekleyelim.''