Badem bıyıklı olması yeter
Çıkar mı çıkmaz mı bilmem ama
Eğer yasa çıkarsa ne yapacaklar?
Okul müdürlerini ve müdür yardımcılarını bir havuzda toplayacaklar.
Sonra...
Suyu bırakıp süzgeçten geçirecekler.
Süzgece takılanlara idarecilik verip ödüllendirecekler,
Altına geçenleri, ya da zorlayarak geçirdiklerini gönderecekler.
Peki, bu atamalar yapılırken, ölçü ne olacak?
Eş, dost, akrabalık münasebetleri,
Siyasal kayırmacılık, bizden- sizden düşüncesi mi hâkim olacak
Veya
“Badem bıyıklı olması yeter.” den yola çıkıp;
“Adama ya da adamına göre iş mi” bulunulacak?
Yoksa
Bizden değil, pos bıyıklı/ çengel bıyıklı ya da bıyıksız ama işini iyi yapar.”
Düşüncesinden mi yola çıkılacak?
Yani
Yapılacak olan bu atamalar; verilecek olan görevin gerektirdiği sıfatlarla, kişinin sahip olduğu sıfatların ne nispette örtüştüğüne bakılarak mı yapılacak,
Yani işe göre adam mı atanacak?
Yönetenler;
Yeni Türkiye(!)”adını verdikleri hedeflerine giderlerken,
“Adama göre iş” düşüncesinden hareket ederlerse;
İnsana yapılan en büyük yatırım olan eğitim ve öğretim, çapsız idareciler yüzünden, yerlerde sürünmeye ve de' yeni görünümlü eski ‘olmaya devam eder.
Lakin
“İşe göre adam.”düşüncesinden hareket ederlerse de;
Bu ülke, adım adım ileri gider.
Din eksenli düşünce; Nisa süresinde
“Allah size emanetleri mutlaka ehline vermenizi emreder.” İle açıklıyor.
Ama
Bir insan dindar ve faziletli olabilir.
Ancak
“Görev verilmesi düşünülen kişi, o işte; mahir, ihtisas sahibi, hamiyetli, istikametli değilse bile yine de görevi verin.” anlamı taşımıyor.
Yani iyi bir Mümin olmasını ölçü olarak almıyor.
Batılı düşünce ise sadece; aklın ve bilimin rehberliğini kısas alıyor.
Ama her iki kültürde de,' doğru işe doğru insanları' getirme hedefini gerçekleştirmek için
‘Yetkinlik ölçümü' aranması, ülkeleri başarıya taşıyor.
O muhteşem Osmanlının kuruluş ve yükselme devrindeki başarısının altında da, her iki düşüncenin sentezi yani devşirme usulü yatıyor.
Bizden- sizden aranmıyor.
Ne aranıyor?
Üç kıtaya hükmeden ve her alanda başarıya koşturan gerçek hakikat
Yani; liyakat...
Bu bakımdan idarecilik dağıtacak olan etkili ve yetkili insanlar;
Her hak sahibine hakkını vermek hususunda eş, dost, hısım ve akraba gözetmeden herkese eşit davranmalı, koltukları taraftar ve yakınlarına değil, erbabına vermelidirler.
Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Çavuşoğlu!
Vallahi işiniz zor, hem de pek zor...
Sayın Vekilimiz siyasi; Adaletli davranmaya çalışsa da, mutlaka kendi seçmenlerini bir ayrı tutacak,
Öbür yanda sendika; O da haklı olarak, kendi üyelerini memnun etmeye uğraşacak,
Sayın Valimiz ise; devlet ile hükümet arasında kalacak.
Ve bu arada olan da bizim Sayın Çavuşoğlu'na olacak.
Sayın Çavuşoğlu'nun önünde iki yol var;
Ya noter görevi yapacak
Ya da Hak'kı tutup kaldıracak.
Şurası kesin ki; sonunda “Ne İsa'ya ne de Musa'ya yaranacak.”
Namazımızı ister kılarız ister kılmayız, orucumuzu ister tutarız ister tutmayız.
Ama Kelime-i