Ayman Yaylası köylüleri Kıbrıscık yolu üzerinde, Seben ilçesi Ayman Yaylası mevkiinde yapılması planlanan taş ocağı ile ilgili DSİ’ye çağrıda bulundu. Taş ocağı çalışmalarının yargı sürecinde olduğunu belirten köylüler DSİ’nin çalışmaları yargı sürecince durdurulmasını istedi.

Konu ile ilgili açıklama yayınlayan Ayman Yaylası köylüleri, “Yaklaşık 1500 ağacın kesileceği, 3 yıl ya da daha uzun süre boyunca 2 günde bir dinamit patlatılarak yerin altının üstüne getirileceği. Ormanı evi bilen yaban hayvanlarının yaşam alanının yok edileceği. Ayman Yaylası’na ait mera ve ağılların, 2 göz evlerinin zarar göreceği, belki de yok edileceği bir doğa ve çevre katliamı yaşanacak. Köylüler, Yaylalarına sadece 500 metre mesafedeki bu doğa katliamına karşı, hammadde üretim izni iptal davası açtılar. Yasal süreç tamamlanmadan, yangından mal kaçırırcasına bir sabah ansızın ağaç kesimi başladı. Köylüler yetişene kadar 150-200 civarı ağaç kesildi. İşte Ayman Yaylası Halkı bu kanunsuzluklara karşı direniyor! Köylülerin direnişi sayesinde ağaç katliamı şimdilik durduruldu.

Son yıllarda ülkemizde yaşanan doğa ve çevre katliamlarına karşı bildiğimiz gibi halkımız ve kamuoyu duyarlılık gösteriyor. Bolu Dağı’nda taş ocağı için orman katliamına karşı Ayman Yaylası köylülerinin yaptığı direniş de basında ve kamuoyunda geniş yer buldu. Bugüne kadar köylüleri muhatap almayan, yıllar öncesine dayanan proje ile ilgili muhtarlığa ve köylülere bilgi vermekten imtina eden DSİ, taş ocağı için ağaç katliamının kamuoyunda tepkiyle karşılanması üzerine bir basın açıklaması yapma gereği duymuş. Ancak açıklamanın neresinden tutarsanız doğru olmayan bilgilerle dolu. Öncelikle yaylaya sadece 500 metre mesafede yapılacak taş ocağının yayla yaşamını etkilemeyeceğini, bu alanda ağıllar bulunmadığını söyleyerek gerçek dışı beyanı asıl kendisi vermiş oluyor. Bu alan Köylünün 500 yıldır hayvancılık yaptığı, hayvanlarını otlattığı ve taş ocağı açılacak yerin hemen arkasında ağılların bulunduğu bir alandır. İsteyen herkes gelip ağılları da hayvanların orada nasıl otladığını da kendi gözüyle görebilir. DSİ, taş ocağının tarım arazilerini sulama projesinde kullanılacağını bildirmektedir. Biz, güzel Bolu’muzun tarımsal faaliyetlerine katkı sunacak bir sulama projesine karşı değiliz. Biz yaylamızın karşısında, 500 metre mesafede taş ocağı açılmasına, taş ocağı için 1500 ağacın kesilecek olmasına karşıyız. Üstelik taş ocağı açılacak yere 900 metre uzaklıkta, yakın zamana kadar kullanılmakta olan bir taş ocağı var zaten. İlla ki ihtiyaç varsa, neden mevcut taş ocağı kullanılmıyor? Neden yeni bir ağaç-orman katliamı yapılarak yeni bir taş ocağı açılmak isteniyor?

Açıklamada, 500 yıldır burayı yaylak edinmiş Ayman Yaylası sakinlerinin Nallıhan ilçesinden geldikleri söylenmekte, memleketçilik yapılarak aba altından sopa gösterilmekte, bu şekilde halk arasında kin ve düşmanlık yaratılmaya çalışılmaktadır. Halbuki Ayman Yaylası köylüleri başından beri söyledikleri gibi, Güzel Bolu’muzun ormanlarına, doğasına sahip çıkarak, onları yüzyıllardır olduğu gibi bugün de korumaktadırlar. Bu mücadelenin tüm Bolu halkının ve Bolu’nun yaylalarının mücadelesi olduğunu söylemektedirler. Bu mücadele bir çevre ve doğa koruma mücadelesidir. Memleketçilik yapılarak, orman katliamı gözden kaçırılmak istenmekte, olay başka bir noktaya taşınmaya çalışılmaktadır. Ancak Bolu halkı bu oyuna gelmeyecektir. DSİ, taş ocağı alanı için MİGEM, ÇED ve Orman İzni gibi yasal izinlerin tamamının alındığını bildirmektedir. Ancak bir kez daha söyleyelim ki, bu izinlerin hukuksuzluğuna ve iptaline dair yargı süreci devam etmektedir. Yargı süreci tamamlanmadan asırlık çam ağaçları kesilmektedir. DSİ yargı sürecinin tamamlanmasına saygı duymalıdır. Yargı sürecinin sonuna kadar çalışmalar durdurulmalıdır. Taş ocağı açılacak alanla ilgili, Ayman Yaylası Köylüleri tarafından, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü aleyhine açılan üretim izninin durdurulması talepli davadan yürütmeyi durdurma kararı çıkmıştır. Bu karar, Bolu Dağları ve ormanları için önemli bir kazanımdır. Bir kamu kurumu olan DSİ, kamunun, toplumun, doğanın, ormanların, bu ormanları evi bilen yaban hayvanlarının çıkarını her şeyin önünde tutmalıdır. Bolu Ayman Yaylası, bugüne kadar olduğu gibi, dedelerinin ve nenelerinin yolundan gidecek, yaylasına da, ormanına da, ağacına da, ormanın ceylanına da, deresine de, ağıllarına ve merasına da sahip çıkacaktır. Yani aslında güzel Bolu’muza, cennet Bolu’muzun doğasına sahip çıkacaktır” ifadelerini kullandılar. Sefa Günay