Sanayi Odasında çok anlamlı bir toplantıdayız. Eva hanım,(Evangelia) Hannover, radyo kuruluşu, yabancı misafirlerimiz… Avrupa ile sağlam iletişim kurma konusunda, eksik olmasınlar sunumlarını yaptılar. Bizlerde sorular sorduk. Düşünce özgürlüğüne çok önem veren bir medeniyetler ülkeleri. Sorum buradan başladı. Konu muhataplarına tek tek soru soracaktım vazgeçtim uzamasın diye. Direk Alman arkadaşımıza sordum. Bizde şöyle bir söz vardır; fedakarlık işe yarasaydı, tarla süren öküze bıçak sürülmezdi. Geçmişte Fahri Konsolosumuz Alman Hans Jurgen Heyne bana anlattığı olayı vurguladım. Sen Almanya'ya iltica edeceksin ve söylemlerinde Türkler bana işkence etti. Tırnaklarımızı penselerle çekti vs vs. Hansımız eksik olmasın bu lafı tercüme etmemiş. Demiş ki malum bu adam yalan söylüyor, sizde bilirsiniz ki; tırnağı çekilenin tırnağı çıkmaz. Bununki mübarek hepsi duruyor. Ülkeyi karalamak, düşünce özgürlüğü olmaz. Etikte olmaz zaten. Sınır olmalı. Savcı kaçtı Almanya'da. Kaçmak çözüm mü? Dağa çıkmak, başkaldırmak, isyan etmek!! Allah ol demiş olmuşuz. Hiç olmayabilirdik. Bir damladan olmamıza rağmen, bir damla bile değiliz. Şükretmesini bilmeyen, kanaatkar olmayan, hainlik ya da cehalet dediğimiz beyinleri yıkanmış insanların, bizim yanımızda yeri yoktur. Bizler değişebiliriz, kitabımız mukaddes Kuran-ı Kerim sonsuza kadar değişmeden kalacaktır. Ben inanıyorum ki; bu sınırlarda kalkacak. Rekabet, küresel sermaye, insan faktörü, şiddet, terör, hastalıklar, yaşlılıklar, virüsler vs. dünyaya donanım satmak marifet değil. Saldırının nereden ve nasıl olacağını bilemezsiniz. Ben şunu gördüm Almanlarda. Sorunların yanında beraber çözelim düşüncesi yaygın Almanlarda. Sürekli olarak AB kriterleri -13 madde- ödevine iyi çalış, sorunlarını hallet yerine, daha mantıklı olanı. Beraber, birlikte. Ekonomisi güçlü olan bir Almanya'dan destek almak, bence yadırganmamalı. Ama iki yüzlü politikada olmamalı. Yok Kahramanmaraş'tan patriotları çektim, terörde kullanılır diye leopar tankı satmam vs. Bizler Bolulu olarak Avrupalı olduğumuzu düşünüyorum. Evlerimiz pırıp pırıl, şehirleşme kültürüne başladık, Becikoğlu AVM baktım üst katlar kesilmiş, yükseltiliyor. Bolu 14 Burda açılacak, turizm teşvikleri, modern mağazalar, giyimine özen gösteren insanlarımız artık bakımlı da...

Huzuru istiyoruz, kavgacı değiliz, teknolojiye meraklıyız. Yayın hayatımız renkli, değerlerimizde öyle. Kimseye nasip olmayan bir İzzet Baysal Vakfımız var. Ardından Bolu Bağışcılar Vakfı, ardından Ali Ericek...! Tavukçulukta merkeziz. Patates'ten başka bir şey bilmesekte, köylümüz çalışkan. Tarım politikalarından şikayet edilse de, Bolu doğasıyla cennet. Artık yavaş yavaşta medenileşiyoruz. Varsın kaplumbağa hızı olsun. Yerimiz Avrupa. Eksen kaybı yok. Türki Cumhuriyetleri konusuna da, ayrıca değineceğim. Teşekkürler Medyalog.