Baro Başkanı Atalay, İç Güvenlik Paketi ile temel hak ve özgürlüklerin ortadan kaldırılacağını söyledi. Bolu Baro Başkanı Ferit Atalay, 2 haftadır ertelenen İç Güvenlik Paketi'nin demokratik hak ve özgürlükleri tamamen sınırlamayı amaçladığını söyledi. Tasarının TBMM'ye sunulduğunu belirten Atalay, Bu tasarının kabulü ile Demokratik bir Cumhuriyet olarak adlandırılan TC Hukuk Devleti özelliğini tamamen yitirecek ve Polis Devletine dönüşecektir” dedi.

Baro Başkanı Ferit Atalay Adliye önünde yaptığı basın açıklamasında İç Güvenlik Paketi'nin özgürlükleri kısıtlayacağını söyledi. Atalay şu ifadeleri kullandı;

Tasan ile Anayasanın 12 Maddesinde belirtilen temel hak ve özgürlüklerin kullanımını fiili olarak ortadan kaldırmaktadır. Özellikle Yakalama, tutuklama, gözaltına alma, uzaklaştırma gibi koruma tedbirleri kolluk kuvvetlerine bırakılmakta ve Cumhuriyet Savcılıkları devre dışı kalmaktadır. 48 saate varan gözaltı sürelerinde bireyin akibeti tamamen kolluğun insafına terk edilmektedir. Tasan bununla yetinmeyip suç ve suçlunun takibinde, soruşturmanın başlatılmasında suçun tanımında dahi Mülki Amiri Yetkili kılarak Adliyenin işlevini mülki amire devretmektedir. Yargı karan olmadan ve makul şüphe gerekçesiyle üstünüz, aracınız aranabilir 48 saat gözaltında tutulabilirsiniz. Ve gösteri yürüyüşüne katıldığınız gerekçesiyle her an kolluk şıaaetinin en aymazı ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Eğitim hakkı, yaşam hakkı, adil yargılanma hakkı gibi temel hak ve özgürlükleri kullanmak için sokağa çıktığınızda her an kolluğun şiddetine hatta silahlı şiddetine maruz kalabilirsiniz.

Bu tasan ile Hukuk Devletinden hızla uzaklaşılmakta ve tamamen otoriter ve baskıcı bir anlayışın polis devletinin önü koşulsuz açılmaktadır. Bu durum Kuvvetler *aynlığına, Yargı bağımsızlığına aykırı olduğu kadar ve insan özgürlükleri ile ilgili Çağdaş ülkelerin tümünde polisin silah kullanma yetkisi azaltılırken bu tasan ile artırılmaktadır. En sıradan, en masum protesto ve gösteri hareketlerine iştirak edenler, yüzü kapalı, taş Sopa ve Molotof kullanabilecekleri gerekçesiyle ölçüsüzce cezalandırabileceklerdir. Toma-gaz-cop kullanımına bu kez insanı ezen ve onursuzlaştırmayı amaçlayan boyalı su eklenmektedir. Hukuk Devletinde temel hak ve özgürlüklerin kullanılması, devletin güvencesi altındadır. Salt cezalandırmayı öne çıkaran, özgürlükleri kısıtlayan tedbirlerle demokrasi korunamaz. Demokrasiyi kurma ve korumanın yolu özgürlükleri genişleterek kullanılabilir hale getirmektir. Bu gün İç güvenlik paketi olarak meclise sunulan tasan hukuk devletine, hukuk güvenliğine, kuvvetler ayrımına ve yargı bağımsızlığına, Avrupa insan hakları sözleşmesi ve insan hakları ile ilgili metinlere açık aykırıdır”

ÖZGECAN TEPKİSİ

Bolu Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Fatma Kubilay Bolu Adliyesi'nde yaptığı açıklamada Özgecan'ın katledilişini kınadı ve faillerin gerekli en ağır cezaya çaptırılmaları gerektiğini söyledi. Kubilay şu açıklamayı yaptı: Bugün burada tüm ülkemizde kanayan yaraya parmak basmak için toplanmış bulunuyoruz. Kadına Şiddet! Peki 20 yaşındaki Özgecan'a reva görülen şey sadece şiddet midir? Hayır buna sadece şiddet diyemeyiz. Bu vahşet hatta onunda ötesinde bir şeydir ve bunu ifade edecek kelime bulamıyorum. 20 yaşında, üniversite öğrencisi ve hayatının baharında bir genç kız. Suçu ne, evine gitmek üzere dolmuşa binmek. Dolmuşa binmiş evine giderken yalnız kalmasını fırsat bilen sapıklar tarafından canice öldürülüp, yakılıyor. Bu sapıkları savunup, onlar için bahane yaratmaya çalışanlara soruyoruz bu vahşeti, sapıklığı ne haklı kılabilir. Özgecan'ın yerinde kendi kızınız, kardeşiniz olsa yine savunacak mıydınız. Yaşama hakkının anayasal bir hak olduğunu, Allah'ın verdiği canı sadece Allah'ın alacağını unutmayın diyoruz.

Biz Bolu Barosu Kadın Hakları Komisyonu olarak Özgecan'ları katleden zihniyetle mücadelemize yaşadığımız sürece devam edeceğimize, Kadın önce insandır demeye, bunu anlatmaya ve anlamalarını sağlamak için savaşacağımıza söz veriyoruz. Özgecan için başta TÜBAKKOM (Türkiye Barolar Birliği Kadın Komisyonu) olmak üzere tüm kadın sivil toplum kuruluşları ile birlikte mücadelemizi verecek ve yargılama sürecinin yakın takipçisi olacağız. Sosyal Medyada çok güzel bir paylaşım vardı. İngiltere'de bir yargıç tarafından parkta bir genç kızı korkutan sanığa 7 yıl 7 ay ceza verilmiş. Bazı kesimlerin bu cezaya tepkisi üzerine yargıç 7 ay kızı korkuttuğu için 7 yıl ise İngiliz kızlarının parkta gezebilme hakkını, özgürlüğünü ihlal ettiği için” şeklinde cevap vermiş. Biz de Bolu Barosu olarak Türk kızlarının, kadınlarının korkmadan özgürce gezme, dolmuşa binme, çalışma en önemlisi yaşama haklan için tüm yasal düzenlemelerin yapılmasının takipçisi olacağız” Haber Merkezi