CHP Bolu Milletvekili, TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Tanju Özcan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına, ülkedeki faili meçhul cinayetlerin ve arkasındaki güçlerin aydınlatılması amacıyla araştırma önergesi verdi.
CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan verdiği önergede şu ifadeleri kullandı: Faili meçhul cinayetler hiç şüphesiz ki Türk Siyasi Tarihi'nin en büyük utanç tablolarından biridir. Maalesef hükümetlerin insan hakları ihlallerinin önlenmesi konusunda gerekli adımları atmaması sonucunda faili meçhul cinayet sayısı yıllar geçtikçe katlanarak artmıştır. Son 22 yılda yüzlerce faili meçhul cinayet yaşanmıştır.
Ülkemizde birçok aydın, yazar, düşünür, siyasetçi faili meçhul cinayetlere kurban gitmiştir. Özellikle 1990 sonrası faili meçhul cinayetlerde gözle görülür bir artış yaşanmıştır. 1990 yılında Muammer Aksoy, aylar sonra Bahriye Üçok, 1993 yılında Uğur Mumcu, 1999 yılında Ahmet Taner Kışlalı, 2002 yılında Necip Habletmitoğlu cinayetlerinin hala tam olarak aydınlatılmaması kamuoyunda tepki ve akıllarda soru işaretleri oluşturmaktadır.
Tüm faili meçhul cinayetler hafızalarda silinmesi mümkün olmayan izler yaratsa da, özellikle araştırmacı gazeteci-yazar Uğur Mumcu'nun öldürülmesi olayı Türk toplumunu derinden sarsmıştır.
Cumhuriyetin, Atatürk ilke ve devrimlerinin ödünsüz savunucusu Uğur Mumcu, daha seksenli yıllarda çeteleri, siyaset-tarikat- ticaret ilişkilerini, aydınlatılmayan cinayetleri, terörle kaçakçılık arasındaki bağı, dinselliğe ya da ırkçılığa ödün veren siyasal iktidarların iç yüzünü gözler önüne sererken; demokrat, laik, cumhuriyetçi, tam bağımsızlıktan, tüm hak ve özgürlükten yana beş bini aşkın yazı yazmış, diziler hazırlamış, söyleşiler yapmıştı.
Geçen 20 yıl içerisinde Mumcu cinayetin tüm yönleriyle aydınlatılmaması, suçluların bulunamayıp bir türlü cezalandırılamaması toplum vicdanında iyileşmesi mümkün olmayan yaralar açmıştır.
Faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması konusunda AKP Hükümeti'nin gerekli adımları atmaması sonucunda pek çok dosya, komisyonlarda ve yargı sürecinde çözümlenmeyi beklemektedir. Bu konuda hükümetin sessiz ve eylemsiz kalması sebebiyle başta Uğur Mumcu olmak üzere birçok faili meçhul cinayet ve kamu vicdanında soru işaretleri devam eden birçok şüpheli ölüm dosyası zaman aşımı ile karşı karşıyadır.
Faili meçhul cinayetler Türkiye Cumhuriyeti gibi hukuk devleti anlayışını benimsediğini iddia eden ülkelerde kabul edilemez bir olgudur. Bu bağlamda Türk Siyasi Tarihi'nin içinde yer alan söz konusu bu karanlık tablo hem vatandaşlarımızın devlete ve kurumlarına duyduğu güvenin zaman içinde giderek azalmasına neden olmuş, hem de ülkemizin insan hakları ve demokratikleşme karnesine giderilemez olumsuz etki yaratmıştır. Böyle bir demokrasi ayıbı, gelecek nesillere bırakılacak en kötü mirastır.
Yukarıda kısaca özetlenen gerekçeler göz önüne alındığında, ülkemizdeki faili meçhul cinayetlerin ve arkasındaki güçlerin aydınlatılması amacıyla Anayasanın 98'inci, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 104 ve 105'inci maddeleri gereğince ‘Meclis Araştırması' açılmasını arz ederim.”