Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP Bolu İl Başkanlığı ziyaret etti. Altay burada yaptığı konuşmasında, Bolu'da yaşanıp da TBMM'de gündeme gelmemiş bir sorun varsa, bir problem varsa Tanju Bey'in adaylığını geri çekeceğiz, ama eminim yok. Bu seçimde Tanju'yu Ankara'da tek istemiyoruz. Sayın Yusuf Bey ile beraber istiyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin biraz renklenmesi lazım” dedi.

11 Nisan Cumartesi Günü CHP İstanbul Kartal Meydanı'nda 7 Haziran'da yapılacak seçimlerin startını verecek. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay'ın İstanbul'da yapılacak miting ile ilgili bilgiler verdiği toplantıya, milletvekili ve 1. Sıra milletvekili adayı Tanju Özcan, 2. Sıra milletvekili adayı Yusuf Renkli, İl Başkanı Kazım Karsu, Merkez İlçe Başkanı Hüseyin Yıkılmaz ve çok sayıda partili katıldı.

İl Başkanlığı'nda düzenlenen toplantıda ilk olarak CHP Mevcut Milletvekili ve 1. Sıra Milletvekili adayı Tanju Özcan konuştu. Özcan, Aramızda Türkiye'nin yakından tanıdığı çok önemli bir misafirimiz var. Kendisi halen Sinop Milletvekili ancak bu dönem artık Sinop'tan İstanbul'a 3. Bölge'ye gidiyor. Bizim Grup Başkanvekilimiz. Bende çok emeği olan kendisinden çok şey öğrendiğim büyüklerimden bir tanesi. Bugün de örgütümüz onurlandırdı. Ben tüm partililerim adına kendilerine hoş geldiniz dileklerimi sunuyorum” dedi.

“TANJU BEY'İN ADAYLIĞINI GERİ ÇEKECEĞİZ”

Daha sonra partiyi ziyaret eden Grup Başkanvekili Engin Altay İstanbul'da yapılacak olan miting ile ilgili bilgiler verdi. Altay, 11 Nisan Cumartesi Günü saat 14.00'da CHP İstanbul Kartal Meydanı'nda 7 Haziran'da yapılacak seçimlerin startını verecek. Büyük bir bölge mitingi yapacağız. Bu mitingle ilgili çalışmalar yürütmek üzere Bolu'dan başladık. Buradan Düzce'ye oradan da Sakarya'ya geleceğiz. Daha sonra da İstanbul'da çalışmalarımızı sürdüreceğiz. 11'inde yapılacak mitingimizi Bolu Örgütümüzü Kazım Başkanımızın izniyle, başta kendisi olmak üzere, milletvekilimizle Bolu Örgütümüzü davet etmeye geldim. Bu vesile ile Bolu Örgütümüzün çok kıymetli yöneticileri ile içeride bir parça sohbet ettik. Bolu'da Tanju Özcan arkadaşımız çok güzel bir çalışma yaptı, yürüttü. Bolu'da yaşanıp da TBMM'de gündeme gelmemiş bir sorun varsa, bir problem varsa Tanju Bey'in adaylığını geri çekeceğiz, ama eminim yok. Bolu Halkı'nın yaşadığı bütün sorunlar sayın milletvekilimiz tarafından gündeme getirildi. Bir kısmına çare olundu bir kısmına da İktidar Partisi'ni dürtmek itelemek şeklindeki çalışmalarla da çözümle bulunmaya çalışıldı” diye konuştu.

“TANJU'YU ANKARA'DA TEK İSTEMİYORUZ”

CHP'nin Bolu'dan parlamentoya 2 milletvekili göndereceğini vurgulayan Altay, Önümüzde bir seçim var. Bu seçimde biz haklı olarak Tanju'yu Ankara'da tek istemiyoruz. Sayın Yusuf Bey ile beraber istiyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin biraz renklenmesi lazım. Onun için de Yusuf Bey'in meclise gelmesi lazım. Bolu'dan 2 Cumhuriyet Halk Partili milletvekili parlamentoda 7 Haziran'dan sonra olacak ve Bolu'nun sorunları çözülecek. Bolu'da yaşayan vatandaşlarımızda tüm Türkiye'de yaşayan vatandaşlarımız gibi rahat bir nefes alacak” ifadelerini kullandı.

“BEDELİ 77 MİLYON VATANDAŞIMIZ ÖDÜYOR”

Bolu deyince aklına 3 tane isimin geldiğini söyleyen Grup Başkanvekili Engin Altay, Bundan bir iki sene önce ben Bolu'ya gelmiştim. Bana orada kısa konuşma yaptırdılar. Bolu deyince aklıma 3 isim geliyor dedim. Köroğlu geliyor dedim, İzzet Baysal geliyor dedim, Tanju Özcan geliyor dedim. Halen öyle düşünüyorum. Bunu renklendirmemiz lazım. Onun için diğer 3. Sıra arkadaşımızı da bekleriz ama siyaset biraz gerçekçi yapılmalı. Bizim hedefimiz Bolu'dan 3 milletvekili çıkarmak ama 2 Milletvekilliği Cumhuriyet Halk Partisi'ne verileceği ile ilgili büyük emareler var. Kamuoyunda iktidar partisinin 12 yıllık uygulamaları artık vatandaşın ‘kardeşim artık işin tadı kaçtı' noktasına geldiği bir süreçte seçime gidiyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Türkiye'de ortaya koyduğu 3 temel sorun vardır. Birincisi demokrasimizde daralma vardır. Ekonomide kırılma, dış politikada itibarsızlaşma. AKP'nin 13 yıllık iktidarlığının özeti budur. Demokrasideki daralma en temel insan haklarımızın kullanılmasına bile artık polis marifeti ile parti devleti polis devleti mantığı içerisinde en temel hak ve özel hayatımız Türkiye'de bir kişinin iki dudağı arasına teslim edildi. Demokrasinin bir tepki ve protesto rejimi olduğu unutulmamalıdır. Hiçbir güvenlik kaygısı temel hak ve özgürlüklerin daraltılmasına gerekçe gösterilemez. En meşru insan hakları taleplerinin teröre dayanak olamayacağı gibi. İşte hükümet bu birinci söylediğimin tersini yaparken. Türkiye'deki terör örgütleri PKK başta olmak üzere ikinci söylediğimi dayanak yapıyorlar ve bedeli 77 milyon vatandaşımız ödüyor. Teröristler insan hakkı diye teröre başvuruyor, can alıyor bomba patlatıyor, insan öldürüyor devlette güvenlik kaygısı nedeni ile en temel insan haklarımızı gasp ediyor. Bu ikisinin var olduğu bir ülkede demokrasiden huzurdan esenlikten bahsedilemez” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE EKONOMİSİNİ AYAĞA KALDIRACAĞIZ”

İktidara geldiklerinde Türkiye ekonomisi ayağa kaldıracaklarını da vurgulayan Altay, Türkiye'deki demokrasi deki daralmanın mutlaka aşılması lazım. Aksi takdirde 90 yıllık cumhuriyete yazık olmuş olur. Aynı şekilde ekonomide ben şimdi bir kriz var demem. Ama bir gerçek var. Türkiye ekonomisi sorunlu bir ekonomi. Kırılgan bir ekonomi. Faiz ve rant ekonomisi ile Türkiye dünyada işsiz nüfusun en çok olduğu ülke haline geldi. Türkiye'nin bundan kurtulması lazım. Hem ekonomik daralmadan hem bu vesile ile işsizlik sorununu aşması lazım. Bu konuda CHP aday listeleri açıklandı, basın mensuplarının dikkatinden kaçmamıştır, çok ciddi bir ekonomik kurmay kadrosu vatandaşımızın takdirine sunuldu. Kemal Derviş inşallah 7 Haziran'dan sonra Cumhuriyet Halk Partisinin çıkardığı ekonomiden sorumlu bakanı olacak. Hükümette görev alacak. Ama bununla beraber İlhan Kesici gibi, Zekeriya Temizer gibi, Faik Öztarak gibi, Akif Hamza Çevi gibi ekonominin ordinaryüsleri ile Türkiye ekonomisini ayağa kaldıracağız. Yine AKP'nin 3. Bir meselesi dış politikadaki itibarsızlaşma. Bölgemizde 4 ülkede büyük elçiliğimiz yok. Eskiden Türkiye Ortadoğu Halklarının kendi aralarındaki sorunlarla çatışmalarla ilgili kapısı çalınıp başvurulan danışılan bir abi ülke iken şimdi sorun yaratan ülke durumuna geldi. Terör ihraç edeni terörist barındıran, teröristi eğitip donatıp başka ülkelere gönderip kan akmasına sebep olan bir ülke haline geldi. Ortadoğu'daki gerek mezhep çatışmaları, gerek petrol çatışmalarında Türkiye en itibarsız, en güvenilmez ülke haline geldi. Bu da Türkiye için Cumhuriyetimizin bunca yıl birikimlerinin Uluslar arası birikimlerinin heba ve heder edilmesine sebep oldu” dedi.

“İKİ MAAŞ İKRAMİYE SÖZÜMÜZÜ HAYATA GEÇİRECEĞİZ”

İki maaş ikramiye sözlerinin hayata geçirileceği konusu bir kez daha söyleyen Altay, Seçim beyannamemizi Sayın Genel Başkan ayın 19'unda resmi olarak Ankara'da açıklayacak. Ayın 11'inda İstanbul'da tarihin en büyük mitingini gerçekleştireceğimizin Bolu'dan müjdesini vermek isterim. İki maaş ikramiye sözümüzün objektif sağlam temelli kaynağı hazır bir seçim beyannamemizin ana unsurlarından biri olarak hayata geçirileceğinin sözünü buradan namusum ve şerefim üzerine söz vererek bir kez daha teyit ediyorum” diye konuştu.

“24. DÖNEMDE MAALESEF TBMM BİR ÇAMAŞIR MAKİNESİ GİBİ ÇALIŞTI”

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay konuşmasını şöyle sonlandırdı: Önemli bir sorunu da Türkiye'nin çözüm süreci adı altında Türkiye'deki Kürt sorununun çıkmaza sürüklenmiş olmasıdır. Türkiye'de Kürt sorunu var ama bu sorundan kaynaklı bir PKK terör örgütü sorunu da var. Elbette Türkiye'de Kürtler var. Onların da en temel insan haklarını kullanmaları kültür ve sosyal haklarını kullanmalarından yanayız. Hiçbir hak talebi teröre dayanak olamaz. Biz bu çözüm sürecinde hep şunu söyledik. Samimi ve dürüst olup halkımıza hesabını veremeyeceğiniz gizli bir hesabın peşinde olmayın bir gizli ajanlığınız olmasın. Topluma ve meclise bilgi verin dedik. Eğer Kürt sorunu Abdullah Öcalan'nın Tayyip Erdoğan'ın ve Kandil'in üçgenine sıkışmasaydı bu üçgen tarafından Kürt sorunu rehin alınmasaydı bu sorun şimdiye kadar çözülürdü. Türkiye'de hangi sorun olursa olsun çözüm yeri tektir ve o meclistir. 24. Dönemde maalesef Türkiye Büyük Millet Meclisi bir çamaşır makinesi gibi çalıştı. 17 ve 25 Aralık başta olmak üzere yolsuzlukları aklayan temizleyen bir çamaşır makinesi gibi çalıştı. Benim ve Tanju Beyin bulunduğu parlamento keşke yolsuzlukların ört pas edilmesine alet olmasaydı. Keşke parlamento temel hak ve özgürlüklerin gasp edilmesine alet olmasaydı. Keşke kaçak sarayda oturan zatın vesayeti altında kalmasaydı. 25. Dönem parlamento yolsuzlukları örten değil yolsuzluklardan hesap soran bir parlamento olacak. 25. Dönem parlamento kaçak sarayın vesayetinden kurtulan bir parlamento olacak. 25. Dönem parlamento Türkiye'deki herkesin temel hak ve özgürlüklerini sınırsızca kullandığı bir parlamento olacak. Bu anlayış ve düşünce içerisinde tekrar bu vesile ile Bolu milletvekillerimizi şimdiden tebrik ediyorum.” Haber Merkezi