Türkiye Kamu-Sen'e bağlı 11 iş kolundan biri olan Türk Eğitim Sen'in Bolu Şubesi üyeleri MEB Yasa Tasarısını protesto etmek için İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplandı. Bu yasa tasarısı çok tehlikeli” diyen sendikalılar, bu yasa ile AK Parti'nin kendi yandaşlarına atama kapısını açacağını söylediler. Açıklamayı yapan Hüsnü Yaman, hükümetin MEB'in hafızasını silmeye çalıştığını belirterek Bu tasarıyla kendi adamlarını MEB kadrolarına alacağı şimdiden belli olan iktidar, eğitimi baştan sona kendi görüşlerine göre dizayn etmektedir” dedi.
Türk Eğitim Sen, MEB Yasa Tasarısını protesto etti. İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanan Türkiye Kamu Sendikaları Türk Eğitim Sen Bolu Şubesi Başkan ve üyeleri Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın Milli Eğitim Komisyonunda kabul edildiğini belirterek bu yasa tasarısının çok tehlikeli olduğunu söylediler.
Açıklamayı ise Bolu Şube Başkanı Hüsnü Yaman yaptı. Yaman, bu yasa ile hükümetin MEB'in hafızasını silerek, yeni bir yapılandırmayla kendi adamlarını MEB'e yerleştireceğini savundu. Yaman'ın açıklaması şöyle; 4 yılını dolduran okul yöneticilerinin görevlerinin sona erdirilmesi, okul yöneticilerinin kaderinin Valilerin, İl Milli Eğitim Müdürlerinin iki dudağı arasına bırakılması, okul yöneticilerinin atanmasında siyasi partilerin yöneticilerinin etkili olması, iki yıl önce değiştirilen MEB Merkez Teşkilatının yeniden değiştirilmesi, stajyer öğretmenlere getirilen uygulamalar ile AKP iktidarının kendi yandaşlarını öğretmen olarak atamasının önünün açılması, eğitimde korkunun hâkim kılınması, okulların siyasallaştırılması, sindirilmiş, baskılanmış, ezilmiş eğitimci ordusunun yaratılması, bakanlık teftiş kuruluna düşmanca yaklaşımlarda bulunulması, il eğitim denetmenlerinin taleplerinin karşılanmaması, insanların sosyal statülerin ellerinden alınması gibi asla kabul edemeyeceğimiz birçok hususu barındıran bu yasa tasarısını şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Düşünebiliyor musunuz; okul müdürlerinin, müdür başyardımcılarının ve müdür yardımcılarının 4 yılını doldurduğu takdirde görevleri sona erdirilecek, bu kişilerin yerine getirileceklerde sınav şartı aranmayacak, karar merci Valiler ya da İl Milli Eğitim Müdürleri olacaktır. Bu durumda 73 bin okul yöneticisinin olduğu hesap edildiğinde, eğitimde adeta bir kıyım yaşanacaktır. Sendikaların mücadelesi sonucu okul yöneticilerine getirilen sınav uygulamasının bu tasarı ile kaldırılması, 19 yıl öncesine dönülmesi adil olmayı, kul hakkı yememeyi, ehliyeti, liyakati hayatının merkezine alan hiç kimsenin kabul edeceği bir durum değildir.
Eğitim fakültesini kazanmanın ne kadar zor olduğu hepimizin malumudur. Tasarıyla eğitim fakültelerinden mezun olanların artık KPSS'de yeterli puan alması yeterli olmayacaktır. KPSS'den yeterli puan alanlar, performans değerlendirmesinde başarılı olursa bir yılın sonunda yazılı veya sözlü sınava girmeye hak kazanacaktır. Peki performansı kim, neye göre ölçecektir? Bu durumda yandaş ve arkası sağlam olanlar, siyasi görüşü AKP ile uyuşanlar mı öğretmen yapılacaktır? Öte yandan sözlü sınav ne anlama gelmektedir? Sözlü sınav; akılla, izanla açıklanabilecek bir şey asla değildir. Herkes bilmektedir ki; sözlü sınav =torpil'dir.
Bu tasan ile iki yıl önce değiştirilen MEB Merkez Teşkilatı yeniden değiştirilecektir. Şu anda 600 kişinin havuzda olduğu göz önüne alındığında, bu tasarının yasalaşmasıyla da 300 kişinin daha havuza alınacağı düşünüldüğünde, MEB'in hafızasının tamamen silineceği bir gerçektir. İki yılda bir üst düzey bürokrat yemenin amacı ne olabilir doğrusu merak ediyoruz. Merkez Teşkilatındaki tecrübeli şube müdürlerinin eğitim uzmanı yapılmasını da aklı selim hiç kimse açıklayamaz.
Tasarıda teftiş sisteminde yapılan değişiklikler ise büyük sakıncala