Akil İnsanlar önceki gün ilimizdeydi. Toplantının ardından Köroğlu Televizyonu'nda canlı olarak yayımlanan Basın Toplantısı programına heyetten 3 isim katıldı ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Kürşat Bubin, Taraf Gazetesi yazarı Yıldıray Oğur ve Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Oral Çalışlar programda merak edilen soruları yanıtladı. Mehmet Ali Atalay'ın moderatörlüğünde yapılan programda ilginç detaylarda göze çarptı.
İşte programdan bazı sorular ve yanıtlar:
Kamuoyunun beklentisi nasıl ve bu beklentiye karşılık verebiliyor musunuz?
Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Oral Çalışlar: Biz beklentiye karşılık verip veremediğimizi bilmiyoruz ama kamuoyunun ilgisinden memnunuz. Sonuçta inanları dinlemek istiyoruz. Öğrenmek istiyoruz. Öğrendiklerimizi aktarmak istiyoruz. Bu açıdan bakıldığında karşımızda gayet başarılı bir kompozisyon vardı. KESK'ten' TESk'e, çeşitli dii topluluklardan cemaatlere, dindarlardan MHP'lilere kadar uzanan çok geniş bir topluluğun farklı farklı görüşlerini dinleme imkanı elde ettik. Tabi eskiden biz görüş farklılıklarını dövüşerek çözüyorduk. Şimdi dövüşmeden konuşarak çözmek gibi yeni hasletler edinmeye başladık. Bu açıdan baktığımızda çok başarılı bir toplantıydı. Biz çok yararlandık. Eleştirilerden de yararlandık.
İlk olarak Düzce'ye gittiniz oradaki yaklaşım nasıldı?
Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Oral Çalışlar: Düzce aslında Bolu'ya göre daha uyumluydu. Bolu'da daha fazla muhalefet vardı. Mesela Düzce'deki konuşmacıların çoğu dernek temsilcileriydi. O derneklerde çok çeşitli etnik toplulukların temsilcileriydi. Abaza, Çerkez, Hemşinli, Kürt v.s. Yani o bakımdan Düzce oldukça renkli bir tablo veriyordu. Türkiye'de çok alışık olmadığımız renkli türden bir hava vardı. Gayet demokratik, gayet demokratik bir çizgi izliyorlardı. O açıdan çok memnun kaldık.
Türkiye'de yaşanan terörde genelde İrlanda ve İspanya benzetmesi yapılır. Kürşat Bey bugünkü konuşmanızda siz bunun böyle olmadığını ve aslında bir Türkiye'dekinin bir iç savaş olduğunu söylediniz. Bunu biraz açar mısınız?
Yenişafak Gazetesi Köşe Yazarı Kürşat Bubin: Ben bizdeki felaketin nasıl büyük olduğunu göstermek için o kıyaslamayı yaptım. İrlanda'da benim bildiğim 3500 civarında insanın hayatına mal olmuş. Yarısı sivil. Biliyorsunuz onlar garda, diskotekte falan bomba patlattıkları için. İspanya'da ETA'da da 800 falan civarında. Oysa Türkiye'de büyük bir facia. 40 bin diyen var, 50 bin diyen var ki bu 10 bin falan atıyor arada. Dolayısı ile bu hep terörizm çerçevesinde konuşuluyor ama dolayısı ile bu bir iç savaş. Yani bir kurtuluş savaşında kaç tane insan öldü. Dolayısı ile bu müthiş bir felaket. Bu kıyaslamayı ben onun için hatırlattım.
İnsanların zaten görüşünü değiştiremeyiz dediniz. Bu açıdan bakınca vatandaşlara neyi vermeyi hedefliyorsunuz?
Yenişafak Gazetesi Köşe yazarı Kürşat Bubin: Bizhiçbir şey vermeyi hedeflemiyoruz. Başbakan'da söyledi ellerini taşın altına koydular dedi. Ama ben öyle bir şey gibi görmüyorum bu işi. Daha mütevazı yaklaşmak lazım. Bizim yaptığımız fazla bir şey yok. 100 kişi ile bir araya geldik. Bir arkadaş diyalog grubu dedi ki daha makul. Akiller biraz abartılmış bir isim. Başta bana telefon edilip teklif eden siyasetçiye de söyledim. Bir de devlet tarafından atanmış akil. Dünya da böyle bir şey yok zaten. Bizdeki bu yepyeni bir model. Bizim ikna etmek gibi bir durumumuz yok. Bugün ne dedik; hiçbir şey yok söylediğimiz. Genel olarak hatırlatma gibi. Aslında o insanlara hatırla