Seçim sonrası Ak Parti'nin ilk değerlendirmesi kısa ve öz…

“Halk büyük projelere göre değil yerelde aldığı hizmete ve alakaya göre oyunu verdi”

Ne ifade ediyor bu söz?

Hükümet dünyanın gözüne batan büyük projeleri başarı ile gerçekleştirip hizmete açıyor da 3. körünün, dünyanın en büyük hava alanının, deniz altı tüp geçitlerinin Bolu halkının hayat kalitesine artısı yok ki, o zaman yerel idarecileri halkın karşısına farklı çıkmalıydı.

Seçime birkaç gün kala vatandaşa, D-100 ü anca şehir dışına tek parti hükümeti taşır” dersen vatandaş da şimdiye kadar 12 yıl kaç parti vardı hükümette diye sorar.

İl başkanı, Bolu da yüzde 2 oy kaybı yaşadıklarını söyledi, yanlış… Oysa kayıp yüzde 22.

Nasıl mı? Anlatalım,

Erdoğan yeni Türkiye için 400 milletvekili isterken Bolu'nun 2011 seçimlerinin üzerine yüzde 20 koyması gerektiğini söylemiş oldu, eksi yüzde ikiyi de eklersen kayıp ortada.

Aylar öncesi uyarmıştık, Ak parti 13 yıllık tek başına iktidar döneminde evrim geçirdi, finans kapital çevrelerinin markajı altında kaldı, halktan kopmaya başladı. İl teşkilatları birazda partinin ilk anket açıklamalarındaki yüzde 50'nin üzerindeyiz” sözleri ile gevşeklik gösterdi. İl, ilçe, kadın, gençlik kollarındaki bazı görevliler davaya hizmetten çok başka amaçla partiye yanaşmaya başladı, zahmet edip sorsaydılar 250 kişilik yönetim kadrosundan kaç kişinin davaya sahip çıktığını kendilerine anlatabilirdik çünkü detaylı çalışmamız vardı. İl idarecilerinden şüphemiz yok ama çevrelerinden emin değiliz.

Vekiller Bolu ile hem hal olamadı, Bolu vekilinin ne işi vardı Akdeniz asamblesinde masablesinde görevi? Millet Tanju Özcan'a Bolu'da gördüğü, her daim ulaşabildiği, kendinden biri olduğu için oy verdi. Türkiye geneli oy kaybeden partisinin Bolu'da oy arttırmasının başka izahı olabilir mi? Yaşlı annesi ve babasını Karaçayır Mahallesinde ellerinde oğullarının broşürünü dağıtıp destek isterken görmüşken Ak parti teşkilatı tam anlamıyla çalıştı diyebilir miyiz? Yada siz olsanız hangisini daha çok kendinizden görürsünüz?

Bizim gibi küçük fuar şehirlerinin vekilleri seçmen bölgesinde zamanını geçirmeli. Hükümet komisyon ve dış temsilcilik görevlerini büyük şehirlerden çıkardığı adaylara vermeli. Fuar şehirlerinin vekillerine ise git kardeşim seçim bölgenle ilgilen, yarın yine aynı kişilerden oy isteyeceğiz” demeli veya vekil bunu teklif etmeli. Büyük şehirliler vekil isimlerini hiç bilmezken küçük şehirler vekilinin samimiyetine göre oy kullanıyor.

Artık karşımızda CHP'den MHP'ye, MHP'den AKP'ye, AKP'den HDP'ye veya tam tersi yönde oy kullanabilen bilinçli seçmen olduğu unutulmamalı.

Hele ki aynı seçmene beklide birkaç ay sonra oy istemeye gidilebileceği akıldan çıkarılmamalı. Parti bile bu konuda hassas olunmasını, seçmen bizi tercih ettiğinde iyi, etmediğinde değil” tek başımıza iktidar olamadık destek alamayız ve bu halka yansır” tavrının en alt kademeye kadar kesinlikle kullanılmamasını söyledi.

AK Partinin ilk değerlendirmelerine baktığımda bu seçimden güçlenerek çıkacağını düşünüyorum, BÜYÜK USTA'NIN bu günlere özel stratejisi muhakkak vardır.