Milli Eğitim'de Kitap Rezaleti başlıklı yazımıza muhteremler açıklama göndermiş. Öncelikle onu noktasına, virgülüne dokunmadan bir yayınlayalım;

MİLLİ EĞİTİMİN ŞAHSIMIZA GÖNDERDİĞİ YAZI

Sayın Tuncay ÇELİK Beyefendi'ye

Okuyorum Projesi Eylül 2014' ten beri Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde gönüllü öğretmen ve öğrenciler ile yürütülen bir projedir. 7 öğretmen ve 150 öğrenci ile yola çıkılmış kısa sürede 29 okuldan 60 öğretmenle 1500 öğrenciye ulaşılmıştır. Kitap okuma alışkanlığı kazandırmak amacıyla proje kapsamında Sinan YAĞMUR, Kağan Murat YANIK, Güray SÜNGÜ, Sadık Yalsız UÇANLAR, Yavuz BAHADIROĞLU, Sevda TÜRKÜSEV, Sevim AK, Behiç AK, Mustafa ORAKÇI gibi tanınmış, değerli yazarlarla öğrencilerimiz söyleşilerde buluşturulmuştur.

Gönüllü olarak kendi cep harçlıklarıyla kitap alan ve okumayı yaşam biçimi haline getiren öğrencilerimizin yazarlık deneyimlerini arttırmak; farklı alanlarda çalışmaları olan tanınmış simalarla onları karşılaştırarak bakış açılarını geliştirmek amacındayız. Bu amaçla toplumun farklı kesimlerinden isimler seçilmektedir. Bu yıl çalışmalarımızın planlanması aşamasında zaman sıkıntısı sebebiyle aceleci davranılmış, iyi niyetle çıkan bu yolda hataya düşülmüştür. Ülkemizin saygın yayınevlerinden birinden kitabı çıkan, seslendirme yapan, hiçbir siyasi kimliği olmayan önemli bir yazarın kitabı diye seçtiğimiz kitapta bu tarz ifadeler olmayacağını düşünerek kitabı öğrencilerimizle aynı anda okuma gafletinde bulunduk. Öğrencilerin gönüllü olarak kendi paralarıyla aldıkları kitapların ilk partisi elimize geçtiğinde sözü edilen sayfalar dikkatimizi çekmiştir ve 14.12.2015' te toplantı yapılarak kararlar alınmıştır. Tedbir olarak öğrencilerin kitabı almaları durdurulmuş, yazarla yapılacak söyleşi iptal edilmiş, öğrencilerin uyarılması uygun görülmüş, kitapların yayınevince geri alınması için iletişime geçilmiş, Milli Eğitim Müdürlüğü kanalıyla sözü edilen kitapların toplatılarak yerlerine değerli kitapların dağıtılması kararlaştırılmıştır.

Okuyorum Projesi Yürütme Kurulu olarak ilk defa okuyamadığımız bir kitabı iyi niyetle; Ankara, Hatay, İstanbul başta olmak üzere çeşitli illerdeki okullarda yazarın söyleşi yaptığını görerek öğrencilerimize okuttuk. Ne yazık ki istenmeyen bir durumla karşılaştık. Bu yaşananlardan ötürü Bolu halkından, öğrencilerimizden özür dileriz.

Bu bağlamda zaten fark ettiğimiz hatamız hususunda milli ve manevi değerlere hassasiyeti için Sayın Tuncay ÇELİK' e teşekkür ederiz.

Toplumdaki herkesi ve sayın yazarımızı yetiştiren öğretmenlerdir ve kabul edilebilir ki öğretmenlerde insandır; hata da yapabilir. Bu hatanın fark edilip önlemlerle telafi edilmeye çalışılmasına rağmen duyurulmaya çalışılmasıyla hangi pedagojik kazanım sağlanabilir?

Mevlana der ki Hataları örtmekte gece gibi ol.”

Okuma alışkanlığının olmadığından dem vurulan ülkemizde gönüllü öğretmen ve öğrencilerce fedakarca yürütülen ve ülkemizde örneği olmayan diğer illerce de takip edilen projemizin çalışmalarının olumlu etkilerinin önemsenmesini arzu ederdik. Çünkü, ancak bu şekilde okuma alışkanlığı geliştirilebilir. Yapılan olumlu çalışmaların hiçbirinden haberdar olmayıp ilk hatada bu kadar ağır eleştirilerde bulunulması öğrencilerimizi, halkımızı kitap okumaktan uzaklaştırabilir endişesi taşımaktayız.

Mevlana' ya bir gün bir adam gelir.

  • Efendim size bir şey anlatacağım, der. Mevlana gelen adama şöyle bir bakar:
  • Söyleyeceğin sözün bana bir faydası var mı? der. Adam:
  • Hayır, yok der. Mevlana bu kez:
  • Sana bir faydası var mı? der. Adam:
  • Hayır, yok.
  • Peki, halka bir faydası var mı?
  • Hayır, yok. Mevlana bu sefer şöyle bir bakar ve cevap verir:
  • O zaman söyleme!

Kamuoyuna saygılarımızla!

Bolu Milli Eğitim Müdürlüğü

Okuyorum Projesi Yürütme Kurulu Üyeleri

KİTAP REZALETİNDE 2. PERDE

AÇIKLAMA REZALETİ

ŞECAAT ARZ EDERKEN MERDİ KIPTİ SİRKATİN SÖYLER

Bilenler bilir, lafı uzatmayı sevmem direk dalarım, yine öyle yapacağım, bildiğiniz üzere 20 Aralık tarihinde Milli Eğitimde Kitap rezaleti başlıklı bir yazı kaleme aldım. Gelen şikayetler üzerine öğrenci velilerinin 1 hafta kadar uğraştık sonuç alamadık dedikleri konuyu kaleme almamız neticesinde Bolu'da birçok basın organında yazımız ve ilgili konu yer aldı… Konuyu yazmakla bırakmayıp, BİMER'e, Başbakanımıza, bir kaç bakanımıza ileterek konu hakkında detaylı soruşturma da istedik(Sonuçlarını hep beraber izleyeceğiz). Akabinde 21.12.2015 tarihinde Milli Eğitim Müdürlüğü Okuyorum Projesi Yürütme Kurulu üyeleri tarafımıza PESPAYE BİR AÇIKLAMA YAPTILAR, adeta iki atasözümüzün VÜCUT BULUŞU olmuş bu açıklama YAVUZ HIRSIZ EV SAHİBİNİ BASTIRIR VE Başlıkta da belirttiğim ŞECAAT ARZ EDERKEN MERD-İ KIPTİ SİRKATİN SÖYLER… Açıklama Üst yazıda bulunmakta. Bu açıklama da hatalarını kabul etmeyip bizi bastırmaya çalışırlarken, aynı zaman da daha fazla hatayı da ibretlik bir olay olarak Bolu eğitim tarihine altın harflerle yazdırmışlar. Yazdıkları cevapta Önce şahsıma teşekkür edip, sonra konuyu niye eşeliyorsun demişler…! Sonra Mevla'nadan örnekler vermişler… Önce Mevlana'nın sorduğu sorulara cevap vereyim;

Yaptığımın bana faydası var mı? Bana şahsi bir faydası olduğunu söyleyemem, toplumsal paydanın içerisinden biz de payımıza düşeni alacağız…!

Yaptığımın Sana bir faydası var mı? En çok sana faydası var, bak şimdiden okuma rotanızı bu sapık kitaptan Mevlana'ya doğru yönlendirdim…

Yaptığımın Topluma faydası var mı? Valimiz Aydın Baruş'un açtığı soruşturmadan topluma ne kadar faydalı bir iş yaptığımı anlayabilirsiniz…

Sonuç olarak, konuşalım o zaman… Biz konuşalım ki yanlış hizaya gelsin, biz konuşalım ki yanlış yapanların yanlışları yanlarına kar kalmasın…

Ve son olarak can cağızım; siz Mevlana'yı çok yanlış anlamışsınız, Ne olursan ol yine gel diyor Mevlana lakin kitaptaki gibi, donunu çözen de gelsin demiyor…!

Şimdi bu pespaye cevaba nazaran şahsımızın Milli Eğitim Müdürlüğü ve Valiliğimize soru sorma hakkı doğmuştur, bu soruları lafı sözü uzatmadan yönelteceğiz.

SORU 1: Bu komisyon bu kitapları nasıl seçmiştir?

SORU 2: Öğrenciler ve veliler tarafından uyarılmasına rağmen – siz büyüdünüz alışın artık şeklinde tavır takınanlar hakkında niçin bir işlem yapılmamıştır?

SORU 3: Milli Eğitimin göndermiş olduğu pespaye açıklamada projenin 14 Aralık itibariyle durdurulduğu, dile getirilmesinin lüzumsuz olduğu belirtilirken; 14 Aralıkta durdurulduğuna dair resmi bir evrak kaydı var mıdır? Varsa bu belge nerededir?

SORU 4: Eğer 14 Aralık'ta resmi bir kayıt ve belgesi yoksa devletin çok önemli bir resmi kurumunun bu kadar ciddi bir konuda kamuoyunu yanıltıcı, yalana dayalı bir açıklama yapması bu kitabın dağıtılması kadar bir suç değil midir?

SORU 5: Sayın Vali açtığı soruşturmada bu soruların cevabını alıp kamuoyuna açıklayacak mı?

SORU 6: Milli Eğitim Müdürlüğü, bir takım yetkililerin öğrencilerin ruhsal çöküntüsüne sebep olabilecek bir hususu – yok efendim gafletimize geldi” demek gibi basit bir mazeretin arkasına sığınıp ört bas edecek bir kurum mudur?

SORU 7: Milli eğitim Müdürlüğü okuma komisyonu daha öncesinde, öğrenci ve öğrenci velilerinden gelen itirazlara BU KİTAP UYGUNDUR cevabını vermiş midir?

SORU 8: Kitapları öğrencilerle aynı zamanda okuduk açıklaması yapan Milli Eğitim Müdürlüğü Yol geçen hanı mıdır? Okulları deneme tahtası olarak mı görmektedir?

CEVAPLARI BEKLİYORUZ… SAYGILAR SEVGİLER…