Köroğlu TV'de yayınlanan ‘Serbest Vuruş' programına konuk olan Boluspor Kulüp Başkanı Abdullah Abat, son haftalarda yaşanan hakem katliamlarına, kaybedilen puanlara, takımın son durumu hakkında açıklamalarda bulundu. Boluspor'un bir şehir takımı olduğunun altını çizen Başkan Abat, hangi durumda olursa olsun tüm camianın kenetlenmesi gerektiğini belirtti.
Kırmızı beyazlı ekibimizin patronu Abdullah Abat, Köroğlu TV'de Salı günleri yayınlanan Serbest Vuruş programında adeta içini döktü. Mustafa Özkan ve İlhan Özdemir'in beraber yönettikleri programda bütün konular masaya yatırıldı. Kulüp Başkanı Abdullah Abat'ın programda söyledikleri şu şekilde;
“İLK BAŞLARDA HEDEFİMİZ YERİMİZİ SAĞLAMLAŞTIRMAKTI”
Yeni bir yönetim olarak göreve geldiğimizde, elimizdeki mevcut ekonomik durumdaki tabloyla beraber, olağanüstü kongreyle birlikte geldiğimiz için, 1 yıllık bir süremiz vardı. Mayıs ayı içerisinde olağan kongremizi yapacağız. Bununla alakalı yol haritasını çizerken, Boluspor'un her zaman bir hedefi olmuştur. Yeni yönetim olarak bu olaya adım adım bakmak istedik. İlk başta da çok fazla süper lig, şampiyonluk, Play-Off söylemlerini dile getirmedik. Ancak yaptığımız transferlerden sonra futbolcu bazında çok kaliteli, çok değerli futbolcuları Boluspor'un bünyemize katıp, taraftarımızın aklında, kamuoyu nezdinde bu takım bu sene çıkar, bu sene güzel günler gelecek diye bir takım beklentiler üst seviyelere çıkmıştı. Mücadele etiğiniz gruplarda, hedeflere adım adım gitmek. Onun için belki kasıtlı değildir. Bu beyanatları verdiğim zamanlarda yanlış anlaşıldım. İlk başlarda hedefimiz yerimizi sağlamlaştırmaktı. Geride baktığımız maçlara bakıyoruz, her takımın diğer takımı yenebilecek potansiyelde olduğunu görüyoruz. Şans faktörü, hakem faktörü de devreye girdiğinde her hafta alınabilecek sonuçlar bu hafta hemen hemen beklenen sonuçlar ortaya çıktı. Bu haftaya kadar her hafta sürprizlere açık bir lig izledik. Bu saatten sonra ilk hedefimizi gerçekleştirdik. 1 yıllık bir yönetim. Artık Play-Off'un içinde yerimizi garantilemeye ve orada yer alıp bu takımı en iyi yerlere getirmeye çalışacağız. İkinci hedefimizde bu. Tabi bunu oynayacağımız önümüzdeki iki maç belirgin hale getirecek. Çünkü iki hafta sonra bir Manisa maçımız var. Bu hafta ise, rakiplerimizden Karşıyaka ile oynayacağız. Bu iki maçı da aldığımız takdirde daha sonraki maçımız o zaman farklı söylemler, farklı şeyler konuşuyor olacağız. Bu takımın bir üst lige çıkması için yönetimsel anlamda elimizden geleni yapacağız.”
“BENİM UMUDUM HER ZAMAN OLDU”
Maalesef iç sahada puan anlamında handikap yaşıyoruz. İç sahanın verdiği bir tedirginlik var. Bu tedirginlik her hafta üzerine koyarak bu sıkıntı devam ediyor. Oyuncuları bu tedirginlikten kurtarmak için, motivasyon anlamında da konuşuyoruz. Terapi anlamında elimizden geleni yapıyoruz. Futbol sahada oynanıyor. O anki atmosfer neyi gösteriyor sonuç ondan sonra ortaya çıkıyor. Önümüz açık. İnşallah kalan 7 maçı da kayıpsız atlatarak veya an az kayıpla atlatarak ligin sonunu en güzel yerde bitiririz. Benim umudum her zaman oldu. Adım adım hedefe ilerliyoruz. Biz artık her maça ayrı bakıyoruz. 7 maçımız kaldı. Artık bizim için iç saha dış saha olayı yok. O maçın analizi, tedbirleri ne olacaksa hoca tarafından önlemleri mutlaka alınacaktır. Ben inanıyorum ki iç saha sendromunu üzerimizden atacağız. O kredimizi tamamladık. Bundan sonra sahamızda maç kaybetmeye tahammülümüz yok.”
“İSİM YAPMIŞ HAKEMLERİN VERİLMESİNİ İSTEDİM”
Federasyon yetkilileri ile çeşitli zamanlarda toplantılar yapıyoruz. Federasyon'da bir olması ya da bir etkinin yanında federasyonun yönetimi anlamında her hangi bir görev ilimizden birine verilirse o zaman bu konular konuşulur. Biz bulunduğumuz ortamlarda sürekli konuşuyoruz. Hakemleri