Belediye personeline verilen bir eğitimde konuşan Kamu Hukuku Uzmanı Erkan Karaarslan 5393 Sayılı Belediye Kanunu ile belediye başkanlarının vali ya da kaymakamdan koparılarak tamamen yetki ve sorumluluğu belediye başkanının bizzat kendisine verdiğini söyledi. Karaarslan ayrıca 1 Mart'ta imzalanan 6519 ve 2577 sayılı kanunların da seçim karmaşasında dikkatlerden kaçtığını belirterek zaten güçlü olan belediye başkanı figürünün bu yasal düzenlemeyle birlikte tamamen güçlü hale geldiğini söyledi.
Belediye personeline verilen bir eğitimde konuşan Kamu Hukuku Uzmanı Erkan Karaarslan değişen Belediye Kanunu'nun Belediye Başkanını daha da güçlü hale getirdiğini belirtti. Karaarslan şunları söyledi: Belediyelerde aslında bir kişi vardır, Belediye Başkanı. Kanun da böyle yani, belki doğrusu da bu. Belediyelerdeki bütün yetki, sorumluluk kuvvet olarak Belediye Başkanında. 1580 sayılı kanunda böyle değildi. 1580'de başkanın aldığı kararlar kaymakama gidiyordu, valinin çok ağır yetkileri vardı. Yani 1580 belediyeleri, valiliğin bir birimi gibi tanımlamıştı. Nüfus müdürlüğü gibi örneğin tanımlamıştı. Oradaki ilişki gibi kurmuştu yapıyı. O yüzden her şey onaya tabi idi. Çok ciddi vesayet vardı. 5393 sayılı Belediye Kanunu öyle değil. Bu kanun belediye başkanını bilir, belediye başkanını tanır.
1 Mart'ta imzalanan 6519 sayılı kanunla 2577 sayılı idari yargılama usulüne ilişkin kanunun 27 ve 28. Maddeleri değiştirildi. Seçim atmosferinde bunlar dikkatlerden kaçtı. 27. Maddede görevden alınmalarda yürütmeyi durdurma kararı verilemezdi, net. 28. Madde ise kadro dolmuşsa kişi davayı kazanmış olsa bile atanır aradaki maaş farkını alır dedi. Dolayısıyla kadro güvencesi kaybolmuş durumdadır. Yani bugün hükümet müsteşarı alsın görevden uzman yaptım seni desin. O adam gibi davayı kazandığında sadece müsteşarla uzman arasındaki farkı alıyor. Feri atanma diye bir şey kalmadı. Dolayısıyla görevden alınanların geri dönmesi imkansız. Bu nedenle zaten güçlü olan belediye başkanı figürü, bu yasal düzenlemeyle birlikte tamamen güçlü hale gelmiştir. Dava açan daire müdürlerinin geri gelmesi söz konusu değil”