12 Eylül 1980 darbesini bizzat yaşayanlar anlatır, darbe öncesi gerilen halk, sağ-sol görüşlü olarak iki ayrılmış, her gün olaylar eylemler derken onlarca kişi ölmekte, gündüz solcuların eline tutuşturulan silahlarla sağcılar taranırken, aynı silahlar akşam sağcıların eline verilerek sol görüşlü vatandaşlarımız öldürülmüş.

Türkiye kutuplara ayrılmış, karşıt görüşlüler birbirlerine tahammülsüz, hoşgörüsüz, düşman gibi görmekteymiş, ben 2 yaşındaydım.

12 Eylül darbesin ardından ne olmuş nasıl olmuşsa eylemler bıçak gibi kesilmiş, sokağın solundan yürüyen solcular ile soluna ayak basmayan sağcılar 13 Eylül'de beraber yürümeye başlamış, toplumdaki kutuplaşma bir anda son bulmuş, ülke normale dönmüş.

7 Haziran seçimleri de bana bu yaşananları anımsattı,

13 yıl AK Parti iktidarı yaşayan diğer siyasi partiler seçim ile göreve gelmekten ziyade çeşitli darbe teşebbüsü sayılacak illegal yolları desteklemesi neticesinde taraflar iyice gerilmiş, hazımsızlıklar yaşamaya, sürekli yükselen grafikleri karşısında aşırı kıskançlıklar gösterilmeye, sokakta olası siyasi konuşmalarda sesler daha da yükselmeye başlamış, insanlar birbirlerinin kalbini kıracak konuşmalar yapmaktan çekinmez olmuştu.

Birbirlerine gözlerini daha da kısarak bakar konuma gelmişken, 7 Haziran sonuçları bir anda 12 Eylül etkisi yaratarak toplumda muntazam bir yumuşama sağlayıp kutupları birbirine yakınlaştırmaya vesile oldu.

Daha bin bir derde faydası var da hepsi ayrı yazı konusu.

12 Eylül halk iradesine vurulmuş bir darbeydi, 7 Haziran ise halkın, yetkiyi verdiğim gibi gerekirse almasını bilirim” mesajı. Yani halk, iradesine kimsenin temlik koymasına gerek olmadığını göstermiş oldu.

7 Hazirandan önce sert siyasi tartışma yaşan AK Parti ve CHP'li seçmen bugün; beraber koalisyon kuruyormuşuz çaaak” konumunda, toplumsal yumuşama gösteriyor.

Yaşanan toplumsal rahatlama ile birlikte birçok sorunu da ardından getiren 7 Haziran seçimleri, Vatan Millet ve Bolu'muz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.